Sergide 16 mimarın 44 paftadan oluşan 39 projesi yer alıyor
Adana’da Mimarlık Sergisi
Mimarlar Odası Adana Şube Başkanı Ozan Tüzün, sergisinin amacını “Kentimizdeki mimari tasarım kalitesinin gelişmesini teşvik etmek, özgün mimarlık eserlerinin kazandırılmasını sağlamak, mimarlık algısı yaratmaya destek olmaktır.” şeklinde açıkladı
ADANA(GÜNEY HABER)-TMMOB Mimarlar Odası Adana Şubesi tarafından Adana’da ilk kez Mimarlık Sergisi açıldı.
Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Fuayesinde açılan Adana 1. Mimarlık Sergisinin açılışında konuşan Mimarlar Odası Adana Şube Başkanı Uzan Tüzün, sergide 16 mimarın 44 paftadan oluşan, 39 projesi yer aldığını belirterek, “Adana’da ilk kez Mimarlık Sergisi açıyoruz. Sergide, meslektaşlarımızın, gerek proje safhasında veya fikir olarak kalmış, gerekse tamamlanmış yapılarına ait sunumları yer almaktadır.”dedi.
Yönetim kurulunun dönem içinde yaptığı çalışmalarda sürekli toplumla ve kentimizdeki diğer sivil toplum örgütleriyle bir arada olmak, ortak projeler üretmek çabasında olduğuna dikkat çeken Ozan Tüzün şöyle konuştu:
“Mimarlar Odası’nın, mimarların ve mimarlığın kentimiz ölçeğinde toplumla buluşması kapsamında değerlendirdiğimiz bu sergimizin diğer amacı; kentimizdeki mimari tasarım kalitesinin gelişmesini teşvik etmek, özgün mimarlık eserlerinin kazandırılmasını sağlamak, mimarlık algısı yaratmaya destek olmaktır.
Ülkemizde örnek oluşturabilecek değerli yapıtlar ve mimarlık ürünü azımsanmayacak sayıdadır. Çevresiyle barışık, yerine ait pek çok ürün ortaya konmaya devam edile gelmektedir. Ancak bu örneklerin büyük kentlerde toplandığı ve yapı sektöründeki toplam üretim sayısı dikkate alındığında Türkiye mimarlığını yansıtmadığı kanaatindeyim. Zira, ülkemizin yapılı çevresine dışarıdan bakanların gözlerine bu güzel örneklerin ilişmediğini inkar edemeyiz.
Mimarlığı etkileyen ekonomik, toplumsal ve siyasal süreçlerde, gecekondulaşma ve kaçak yapıları bir kenara bıraksak bile, birbirine benzeyen yönetmelik girdabındaki “kutular” yapılı çevrede ciddi bir yer tutuyor. Son dönemlerin modası eskiye öykünen mimari üslup ve bu kutular“mimarlığın kendisine karşı etik bir problem yaşamayı göze alarak” ne yazık ki Türkiye Mimarlığı’nı yansıtıyor.
Diğer yandan, birçok meslektaşımız yapılı çevreye olumlu katkılarda bulunan üretim yapmaya sessizce devam ediyorlar. Çağdaş örneklerin izinde, mimarlığın evrensel kuralları çerçevesinde, mimarlığı; alan (m2) kazanımı, yönetmelik çözümlemesi zanneden zihniyete karşılar. Acımasız rekabet ortamında, mimarlık peşinde, ısrarla tekrar ediyorum sessizce üretimlerini sürdürüyorlar. Ekonomik koşullar, yöresel şartlar ve toplumsal değerler (değerlendirmeler), yeni teknoloji ve malzeme kullanımını sınırlıyor, yeni ve farklı konular üzerinde çalışmalarına olanak tanımıyor ama sessizce ortalamayı yükseltiyorlar.
Türkiye mimarlığının kalitesinin, Anadolu’daki konuya ilişkin anlayışın ve üretimin katkılarıyla değişeceğine olan kanaatimi de sunarak, tarih boyunca kendini ispatlamış “Mimarlığın gücü” nün yeniden fark edilmesini diliyorum.”