Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi, hiçbir katkı maddesi kullanmadan ürettiği 20’den fazla süt ürününü, perakendecilik usulüyle tüketime sunuyor. Prof. Dr. Nazan Koluman, “Keçi ve keçi tulum peynirlerimiz yok satıyor. Bazen stokumuz bitince 3 ay kadar ürün de olmuyor. Saanen ve Alpine keçileri sütleriyle dondurma üretiyoruz” dedi.
ADANA (İHA) – Türkiye’nin en büyük tarım topraklarına sahip Çukurova’da, Çukurova Üniversitesi (ÇÜ), hiçbir katkı maddesi kullanmadan gerçekleştirdiği süt ürünleri üretimini, perakendecilik usulüyle tüketime sunuyor. Prof. Dr. Nazan Koluman, “Buradaki ürünler yüzde yüz doğal, katkı maddesi yok. Saanen ve Alpine keçileri sütleriyle dondurma üretiyoruz bunu süt sevmeyen çocuklar rahatlıkla tüketebilir” dedi.
Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi bünyesinde faaliyet gösteren Araştırma Uygulama Çiftçiliği, yetiştirdikleri keçi ve ineklerin sütleriyle gıda ünitesinde 20’den fazla ürünü el değmeden hazırlayarak, sofralara taşıyor.
ÇÜ Ziraat Fakültesi Hayvan Yetiştiriciliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nazan Koluman, beyaz peynirden kaşar peynirine, tereyağından dondurmaya kadar 20’den fazla ürünün gıda ünitesinde üretildiğini ve katkı maddesinin kullanılmadığını söyledi.
“DONDURMA TÜKETEBİLİRSİNİZ HİÇBİR SAKINCA YOK”
Dondurma üretimine değinen Prof. Dr. Koluman, Saanen ve Alpine keçileri sütleriyle dondurmanın yapıldığını ve temizliğin birinci koşulları olduğunu belirtti. Dondurmanın süt sevmeyen çocuklar için bir çıkış noktası olduğunu da sözlerine ekleyen Prof. Dr. Nazan Koluman, “Dondurma yazın da kışın da çok severek tüketilen bir gıda ürünü. İçerisinde A vitamini, E vitamini, D vitamini tüm vitaminler, kalsiyum, magnezyum, çinko çok fazla miktarda ve bunlarda sağlıklı bir birey için özellikle beyin ve kemik gelişimi için oldukça önemli. Biz bu yüzden hiç sütü sevmeyen çocuklara diyoruz ki dondurmayı çok rahatlıkla yedirebilirsiniz. Hatta üşütüyor boğazı ağrıyor gibi durumlar olduğu belirtiliyor ama kışın da çocuğunuz sağlıklıysa çok rahatlıkla dondurma tüketebilirsiniz hiçbir sakınca yok” diye konuştu.
“ÇAY YERİNE SÜT ÖNERİYORUZ”
Sütü çok tüketmenin kırmızı et alımını da olumlu etkilediğini kaydeden Prof. Dr. Koluman, “Evlerimize daha fazla süt almak zorundayız ki kırmızı eti de ucuza alalım. Bizim sağılan hayvanlarımız kesime gitmesin süt biraz para etsin. Soframıza su yerine, çay yerine süt öneriyoruz. Çocuklarımız elinde süt şişeleriyle, süt kutularıyla gezsin” ifadelerini kullandı.
“HERHANGİ BİR KATKI MADDESİ YOK”
Ürünlerin üniversiteye bağlı Sevil Dinç Gıda İşleme Tesisleri’nde üretildiğini ve kendilerinin sütleri düzenli olarak oraya gönderdiklerini anlatan Koluman, şunları kaydetti:
“Buradaki ürünler yüzde yüz doğal, hayvanı yetiştirirken de dikkat ediyoruz. Ne zaman ilaç verdiğimize, ne zaman aşı yaptığımıza, sütteki protein, yağ, kuru madde miktarı tamamen denetimimiz altında. Bu şekilde de sağlıklı ve hijyenik oluyor. Herhangi bir katkı maddesi yok. Üst düzey titizlikle bunlar yapılıyor. Çünkü biz bir kamu kurumuyuz.”
Keçi ürünlerine vatandaşların çok rağbet gösterdiğini de anlatan Prof. Dr. Koluman, “Bizim keçi tulum peynirlerimiz var. Bunlar çok rağbet gören ürünler. Keçi ürünlerinde yok satıyoruz. Bazen stokumuz bitince 3 ay kadar üründe olmuyor” dedi.
Satışlardan elde edilen gelirin üniversite çiftliğin giderleri ve araştırmalara harcandığını kaydeden Prof. Dr. Koluman, üniversite kampüsündeki 3 ayrı noktadaki satış büfelerinden dileyen herkesin bu ürünlerden satın alabileceklerini sözlerine ekledi.