Geçtiğimiz günlerde bir televizyon programında yayınlanan bir yarışmada finale kalan ve kamuoyunda “Organik Hoşaf Projesi” şeklinde gündem oluşturan konunun Gıda Mühendisliği bilimi ve mesleğini basitleştirdiğini vurgulayan TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Şehmus Alparslan, “Gıda Mühendisliği bilimi ve mesleğini basitleştiren bir mecrada tartışılmakta olduğunu üzülerek görüyoruz” dedi.
ADANA (GÜNEY HABER)-Geçtiğimiz günlerde bir televizyon programında yayınlanan bir yarışmada finale kalan ve kamuoyunda “Organik Hoşaf Projesi” şeklinde gündem oluşturan konunun Gıda Mühendisliği bilimi ve mesleğini basitleştirdiğini vurgulayan TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Şehmus Alparslan, “Gıda Mühendisliği bilimi ve mesleğini basitleştiren bir mecrada tartışılmakta olduğunu üzülerek görüyoruz” dedi.
TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Şehmus Alparslan, konuyla ilgili olarak yaptığı yazılı açıklamada şu görüşlere yere verdi:
“Gıda Mühendisliği; gıdaların birincil üretiminden başlamak üzere tüketim anına kadar geçirdiği süreçte, üretimi, taşınması, depolanması, işlenmesi, ambalajlanması ve dağıtılması süreçlerinde mühendislik ilkelerinin uygulanması ile ilgilenen bir meslek disiplinidir. Gıda mühendisleri gıdaların besleyici özelliklerinin ve kalitesinin korunması ile insan sağlığını herhangi bir şekilde olumsuz etkilememesi için çalışmalar yapmakla kalmayıp, beslenmeye ve gıda çeşitliliğine dayanan bilimsel çalışmalar da yürüterek toplum sağlığını ve gıda ekonomisini ileri taşımayı amaçlamaktadırlar.
TMMOB Gıda Mühendisleri Odası olarak üniversitelerimizin Gıda Mühendisliği Bölümlerinin bir araya geldiği “Gıda Mühendisliği Koordinasyon Kurulu” isimli bir yapıyı yıllar önce kurduk. Bu yapıyla beraber, gıda mühendisliği eğitimine dair sözümüzü üretmekteyiz. Ancak, ülkemizdeki özelinde mesleki eğitimin ve genel anlamda eğitimin durumuna dair olan kaygılarımız her geçen gün artmaktadır. Ülkemizde akademinin ve bilimin ne güçlüklerle yürütüldüğünü bilmekteyiz. Bu güçlüklerin, üniversiteler bağımsız bilim üretmekten gittikçe uzaklaşmasından kaynakladığının da farkındayız. Bilimin tanımı ve amacı günden güne deformasyona uğramaktadır!
Bize bunun en çarpıcı örneklerini ise TÜBİTAK sunmaktadır. Ülkemizdeki bilime yön vermek üzere örgütlenmiş bir kurum olan TÜBİTAK tarafından desteklenen ve zaman zaman haklı olarak istihzaya mazhar “proje”leri ibretle izlemekteyiz. Bilim alanında dünyadaki gelişmelerle birlikte ülkemizin durumunu değerlendirdiğimizde ise maalesef istihza boyutundan çıkıp ciddi kaygı boyutuna taşınacak bir durumda olduğumuzun da idrakindeyiz.
Açıklamamıza konu olan yarışma da, sosyal medya başta olmak üzere bu süreçle birlikte algılanmakta ve ülkemizdeki bilime bakış hicvedilmektedir. Ancak, gıda mühendisliği mesleği bu hicvin bir parçası olmayı, bu şekilde hafife alınmayı hak etmemektedir. Yarışmaya katılan genç meslektaşımızın rutinin dışına çıkarak yeni bir şeyler üretmeye çabalaması ve bunu cesaretle kamuoyuyla paylaşması takdir edilmesi gereken bir tutumdur. Ancak, gıda mühendisliği mesleği de “organik hoşaftan” ibaret değildir!
Gıda Mühendisliği mesleğinin değeri, yokluğunda daha açık anlaşılmaktadır. Bunun için gıdadan zehirlenen askerimize ya da kantinlerden/yemekhanelerden çıkıp derse değil hastaneye giden çocuklarımıza ve ayrıca hemen her gün basında gördüğümüz hileli gıda üretimleri ile ilgili haberlere bakmak yeterlidir.
Gıda Mühendisliği; endüstriyel üretimle, teknolojiyle ilişkisi dolayısıyla tarım, hayvancılık ve özellikle de gıda endüstrisine katkısı boyutuyla ve aynı zamanda, toplum sağlığının güvenliğini, bilimsel-teknolojik gelişim ve bu gelişimin doğru ve etkin kullanımı ile daha temiz ve yaşanılabilir bir dünya için önemi yadsınamayacak bir meslektir.”