30°
Adana Barosu’ndan içişleri bakanlığının belediyelerin salgından etkilenen yurttaşlar için yaptığı bağış kampanyalarını engellemesine tepki
(HABER MERKEZİ)-Adana Baro Başkanı Av. Veli Küçük, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, koronavirüs salgınından etkilenen yurttaşlar için bağış kabul eden belediyeleri engellemek amacıyla valiliklere gönderdiği genelge ile, valiliklerden izin alınmadan bağış toplayan belediyelere soruşturma açılması talimatı verilmesinin, İstanbul ve Ankara büyükşehir belediyelerinin bağış için açıkladığı banka hesaplarına da bloke konulmasının kanuna açıkça aykırılık teşkil ettiğini belirttiği açıklamasında görüş ve düşüncelerini paylaştı.
Baro Başkanı Av. Veli Küçük, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Daha önce 30 ilde valileri süper yetkilerle donatan süreç, şimdi yerel yönetimlerin yasadan kaynaklanan yetkilerini kısıtlama noktasına getirmiştir.
Oysa Belediye kanunları belediyelere bağış kabul etme konusunda özel yetki vermektedir. Burada kamu yararı vardır. İçişleri Bakanlığı engelleyemez. Bir Genelge Kanunu değiştiremez. Valilik izni gerekmez!
5393 sayılı Belediye Kanunun:18/g, 38/I ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 28. Maddeleri belediyelerin bağış toplayabileceğini açıkça belirtmektedir. Genelge kanundan üstte değildir.
Ne yazık ki yurttaş, sorunları nesnel olarak tespit eden, halkı doğru bilgilendiren bir sorumluluk yerine temelsiz ve hukuka aykırı bir uygulamayla karşı karşıya bırakılmıştır.
Daha önce hiç karşılaşmadığımız bir salgın hastalık süreci yaşamaktayız. Risk altında çalışanların beklentileri yeterince karşılanmamıştır. Hayati gereksinmeleri karşılayan sağlık, gıda, temizlik, enerji, iletişim gibi sektörler dışındaki emekçilerin ücretli izine çıkarılma ihtiyaçları yine karşılanmamıştır.
Hükümet, halkın ihtiyaçlarına odaklanmalıdır. Kim, elinden ne geliyorsa yapması gereken bir sürecin içerisindeyiz.
Belediyelerin, toplumsal dayanışma adına yerel dinamikler üzerinden yasadan kaynaklı yetkilerini kullanarak bağış kabul etmesi ve bunu ihtiyaç sahiplerine dağıtması, engellenecek bir davranış değil, desteklenecek bir uygulamadır.
Bu süreçte yurttaşın sağlık hizmetlerinden en etkin şekilde yararlanabilmesi için Özel hastanelerin kamu hastanesi statüsüne alınması gereklidir.
İşsizlik fonunun en etkin şekilde kullanılması gerekmektedir. Evinde kalması için genelge çıkarılan 65 yaş üstü yurttaşlarımızla birebir ilgilenmeliyiz. Bu süreçte çalıştığı işyerleri tedbir amaçlı kapatılan çalışanlara iaşe desteği sağlanmalı, zorunlu giderleri karşılanmalı ve kredi borçları ertelenmelidir. Bu salgın günlerinin yarattığı tahribatı toplumsal dayanışma ile hep birlikte aşmamız gereklidir.”
Pandemi ile mücadele krizinde kamu ile birlikte toplumsal dayanışmayı temel alan çözümler bulmak için bir seferberlik içinde olmanın önemini ifade eden Baro Başkanı Av. Veli Küçük, “Halkın dayanışma ağlarını oluşturmak, halkın acil taleplerini her gün yüksek sesle ortaya koyarak bu krizde halkı korumak için üzerimize düşen her türlü sorumluluğu eksiksiz yerine getirmek zorundayız.” ifadelerini kullandı.
