CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut, Türkiye’deki Ruh
Sağlığı ve Hastalıkları Hastanelerinde tedavi gören hastalara yönelik
psikolojik ve fiziksel şiddet ile baskıların araştırılıp önlem alınması
amacıyla Meclis Araştırması istedi..
(HABER MERKEZİ)- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)
Adana Milletvekili Ayhan Barut, Türkiye’deki Ruh Sağlığı ve Hastalıkları
Hastanelerinde tedavi gören hastalara yönelik psikolojik ve fiziksel şiddet ile
baskıların araştırılıp önlem alınması amacıyla Meclis Araştırması istedi.
Türkiye’de hem özel hem kamuya ait Ruh Sağlığı
ve Hastalıkları Hastanelerinde tedavi gören hastaların psikolojik ve fiziksel
şiddet gördüğü, baskı ve yıldırma gibi olumsuzluklar yaşadığına dair hasta ve
hasta yakınlarının şikayetlerini gündeme getiren Ayhan Barut, “Hastaların
tedavi gördüğü ortamların incelenmesi, hastalara yönelik insan hakları
ihlallerinin yaşanıp yaşanmadığının tespit edilmesi, mevcut hastanelerin
teknolojik ve bilimsel birikimlerinin ve hastanelerde görev alan sağlık
personelinin yeterlilik durumlarının gözden geçirilmesi, hastaları doğrudan
ilgilendiren tüm sorun ve sıkıntıların araştırılması, hasta ve hastanelere
ilişkin gerekli tedbirlerin alınması amacıyla Meclis Araştırması
istiyoruz” dedi.
“HASTA VE YAKINLARI DİNLENSİN, ÇÖZÜM İÇİN
ADIM ATILSIN”
Özel ve kamuya ait Ruh Sağlığı ve Hastalıkları
Hastanelerinde sıklıkla yaşanan olumsuz olayların hasta ve yakınları kadar
toplumu da korku ve endişeye düşürdüğünü aktaran CHP Adana Milletvekili Ayhan
Barut, şunları kaydetti:
“2011 – 2014 yılları arasında 3 yıl süre
ile gözlemde bulunan Ruh Sağlığında İnsan Hakları Girişimi’nin raporuna göre;
Sağlık Bakanlığı’na bağlı en büyük psikiyatri hastanelerinin bulunduğu
İstanbul, Manisa, Elazığ, Adana, Samsun ve Ankara’daki altı hastanede
hastaların, saatlerce yatağa bağlandığı, dövüldüğü, toplu halde çırılçıplak
banyo yaptırıldığı ve hatta bazı hastanelerde görevli psikolog dahi olmadığı
gibi insan onurunu yok sayan uygulamaların yaşandığı tespit edilmiştir.
Hastanelerde hastalara yalnızca ilaca dayalı tedavi uygulandığı, sabah çok
erken saatlerde kaldırılıp bütün gün kapalı ortamda, çoğu kez de koridorlarda
hiçbir şey yapmadan, televizyon izleyerek zaman geçirmek zorunda
bırakıldıklarını ve hastanelerde tedavi yöntemi olarak terapi ve
rehabilitasyonun neredeyse hiç kullanılmadığı ifade edilmektedir. Hastanelerde
kimsesiz ve kendini koruyamayacak seviyede olan gruplara cinsel taciz ve
istismara karşı koruyucu, önceden planlanmış bir politikanın bulunmadığı, bu
konunun daha çok çalışanların bireysel karar ve inisiyatifiyle çözülmeye
çalışıldığı paylaşılıyor. Bu kapsamda Ruh Sağlığı ve Hastalıkları
Hastanelerinde tedavi gören hastaların psikolojik ve fiziksel şiddet, baskı,
yıldırma gibi birçok olumsuz olaylarla karşılaşıp karşılaşmadıkları
araştırılmalıdır. Gerek hasta yakınları gerekse hastalar dinlenmelidir. Bu
konuda akademik çalışmalarda bulunan meslek odaları ve sivil toplum kurum ve
kuruluşlarından görüş ve önerileri alınmalıdır. Hastaların sorunlarının
araştırılması ve bu merkezlerde tedavi gören hastaların hayatlarının
iyileştirilmesi için gerekli tedbirlerin alınması amacıyla Anayasanın 98, TBMM
İçtüzüğünün 104 ve 105’nci maddeleri uyarınca Meclis Araştırması açılmasını
istiyoruz.”