Yargıtay hukuk genel kurulu, askerlik yapacakları yakından ilgilendiren emsal niteliğinde bir karara imza attı. Acaba bu karar bedelli askerlik yapacak olan kişilerin iş sözleşmesini ne şekilde etkileyecektir?
Ankara’da çalıştığı özel firmadan askerlik sebebiyle istifa eden bir şahıs, 6 aylık kısa dönem askerlik sonrası işine dönmek istemiş fakat işveren tarafından ret cevabı almıştır. Bunun üzerine ilgili şahıs Ankara 10. İş Mahkemesi’nde “işe iade davası” açmıştır Mahkeme, askerlik sebebiyle ayrıldığı iş yerine kabul edilmeyen gencin işe iadesine hükmetmişse de temyiz üzerine Yargıtay, Mahkemenin hükmünü bozmuştur. Bozma kararı üzerine davayı yeniden değerlendiren İş Mahkemesi, ilk kararında direnince konu Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na taşınmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, İş Kanunu’ndaki şu ifadelere dikkat çekerek mahkeme kararını bozmuştur: “Askerlik dönüşü işe alınmayan işçi İş Kanunu’nun 18 vd. hükümlerine dayanarak işe iade davası açamaz. İşveren işe başlatmaz ise, işe alınma isteğinde bulunan eski işçiye 3 aylık ücret tutarında tazminat öder. Askerlik dönüşü işe alınmayan işçi İş Kanununun 18 vd. hükümlerine dayanarak işe iade davası açamaz. İş güvencesinden yararlanamaz. Çünkü, iş akdi askerlik sebebiyle sona erdirilmiştir, muvazzaf askerlik döneminde iş akdi askıda değildir ve bu durumda askerlik dönüşü mevcut olmayan iş akdinin işveren tarafından feshinden söz edilemez. Askeri veya kanuni bir ödevi biten eski işçilerle iş sözleşmesi yapma yükümlülüğünü yerine getirmeyen, şartları bulunduğu halde onları işe almayan işveren hakkında idari para cezası değil, tazminat yaptırımı öngörülmüştür. Gerçekten de Kanun’un 31. maddesinin dördüncü fıkrasına göre aranan şartlar bulunduğu halde işveren iş sözleşmesi yapma yükümlülüğünü yerine getirmezse işe alınma isteğinde bulunan eski işçiye üç aylık ücret tutarında tazminat öder.”
7146 sayılı Kanun ile 1111 sayılı Askerlik Kanununa eklenen “geçici 55. maddenin 4. fıkrası: “Bu madde hükümlerinden yararlananlar temel askerlik eğitimi süresince çalıştıkları iş yeri, kurum ve kuruluşlar tarafından aylıksız veya ücretsiz izinli sayılırlar.”
Buna istinaden bedelli askerlik yapacak kişilerin istifa etmeleri yada iş sözleşmelerini feshetmelerine gerek yoktur. Kişinin askerlik hizmetini ifa ettiği sürece iş sözleşmesi devam edecek yalnızca ücretsiz olarak izin kullanmış sayılacaktır. Bu nedenle kişi işten çıkarılmayacağı ya da istifa etmeyeceğinden işe iade davası açmasına da gerek olmayacaktır.
İşverenlere askerden dönen ve eski işinde çalışmak isteyen işçileri işe alma zorunluluğu 4857 sayılı iş kanununda belirtilmiştir. Muvazzaf askerlik ödevi dışında silahaltına alınanlar için 4857 sayılı iş kanunun “Askerlik ve Kanundan Doğan Çalışma” başlıklı 31 inci maddesinde düzenlenmiştir. Herhangi bir askeri ve kanuni ödev dolayısıyla işinden ayrılan işçiler bu ödevin sona ermesinden başlayarak iki ay içinde işe girmek istedikleri takdirde işveren bunları eski işleri veya benzeri işlerde boş yer varsa derhal, yoksa boşalacak ilk işe başka isteklilere tercih ederek, o andaki şartlarla işe almak zorundadır. Aranan şartlar bulunduğu halde işveren iş sözleşmesi yapma yükümlülüğünü yerine getirmezse, işe alınma isteğinde bulunan eski işçiye üç aylık ücret tutarında tazminat öder. Bu madde ile işverenlere askerden dönen ve eski işinde çalışmak isteyen işçiyi işe alma konusunda zorunluluk getirilmiştir. Yani işveren işçiyi tekrar döndüğünde çalıştırmak zorundadır
Bedelli askerlik yapacak kişilere ücretsiz veya aylıksız izin hakkının kanunun açık hükmüyle tanındığı göz önüne alındığında kişilerin yıllık izin alamayıp istifa etmeleri şeklinde bir durum söz konusu olamaz. Kaldı ki böyle bir durum vaki olsa bile işveren kanun hükmüne uymadığından haksız olan taraf olacaktır. Hal böyle olunca bedelli askerlik hizmetini ifa eden kişilerin işe iade davası açması durumunda söz konusu davanın işçi lehine olumlu sonuçlanması gerekmektedir.