İYİ Parti Adana Milletvekili Dt. Mehmet Metanet Çulhaoğlu TBMM Genel Kurulunda yaptığı konuşmada genç çiftçileri destekleme projesi kapsamında yapılan uygulamayı eleştirerek iktidarın devleti zarara uğrattığı vurguladı. Çulhaoğlu; “Adana-Feke ilçesinde 2 bin 500-3 bin TL değerinde yerli ırk büyükbaş hayvanlar ithal denilerek 5 bin TL’ye, yine 250 TL değerindeki yerli oğlaklar ithal keçi denilerek 825 TL’ye genç çiftçilere destekleme projesi kapsamında dağıtılarak devleti zarara uğratan ak parti yandaşlarını zengin etti” dedi.
ADANA (GÜNEY HABER)-İYİ Parti Adana Milletvekili Dt. Mehmet Metanet Çulhaoğlu TBMM Genel Kurulunda yaptığı konuşmada genç çiftçileri destekleme projesi kapsamında yapılan uygulamayı eleştirerek iktidarın devleti zarara uğrattığı vurguladı. Çulhaoğlu; “Adana-Feke ilçesinde 2 bin 500-3 bin TL değerinde yerli ırk büyükbaş hayvanlar ithal denilerek 5 bin TL’ye, yine 250 TL değerindeki yerli oğlaklar ithal keçi denilerek 825 TL’ye genç çiftçilere destekleme projesi kapsamında dağıtılarak devleti zarara uğratan ak parti yandaşlarını zengin etti” dedi. İYİ Parti Adana Milletvekili Dt. Mehmet Metanet Çulhaoğlu mecliste yaptığı konuşmasında şunları söyledi: “ 37 sıra sayılı Kanun Teklifi’nin 25’inci maddesi üzerinde görüşlerimi ifade etmek üzere İYİ PARTİ adına söz aldım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. Şimdi, getirilen bu maddeyle, mera gelirleri arasında yer alan büyükbaş ve küçükbaş hayvanların satışlarından ve üreticilerden satın alınan sütün satın alma bedeli üzerinden alınan binde 1 payın kaldırılması öngörülmektedir. Biliyorum ki birçoğunuz bu kanunu okumaya fırsat bile bulamadı. Yukarıda hazırlanarak getirilen bu kanuna itiraz edemeyeceğinizi de biliyorum ama yukarıda hazırlanan bu kanunda, hayvancılığın desteklenmesi konusunda binde 1 payı kaldırmakla yani sizin adınıza bu kadarcık sembolik bir rakamla olsa dahi hayvancılığı desteklediğinizi söylüyorlar. Komisyon görüşmelerinde olumlu değerlendirdiğimiz fakat yeterli bulmadığımız bir madde bu. Değerli milletvekilleri, bakın, ne kadar destek veriyorsunuz bir hesaplayalım. 6 sağılır inek sahibi bir köylümüz günlük 70 litre süt sağar. Tarım ve Orman Bakanlığının litre başına 25 kuruş destek açıklamasıyla 1 lira 95 kuruştan sütün litresi üreticiden alınacak. 70 litre süt 136,5 Türk lirası yani günlük 136,5 Türk lirası kazanç. 136,5 Türk lirasının binde 1’i olan 1 lira 36 kuruş. Yani üretici günlük 1 lira 36 kuruş kâr sahibi olacak. Ne kadar? Yalnız 1 lira 36 kuruş destek veriyorsunuz. Ne büyük lütuf yaptığınızı görün değerli milletvekilleri. Günlük 1 simit parası değil. Dünyanın her yerinde hayvancılığın motor gücü sığır yetiştiriciliği ve özellikle süt sığırcılığıdır. Burada temel çıkış noktası, süt sığırı yetiştiriciliğinde sermayenin devir hızının çok yüksek olması ve her birinin yüksek ağırlıkta olmasıdır. Bugün piyasada en zor bulunan nesne Türk parasıdır. Böyle bir ortamda, olmayan sermayeyi bağlayarak hayvancılık yapılamaz. Süt sığırcılığı yetiştiriciliğinde sabah, akşam 2 defa süt sağılır ve sağılan süt satılarak paraya çevrilir. Oysa et üretiminde bu hız yılda 2 defadır yani besiye alır, kesersiniz. Süt sığırı yetiştiriciliğinde ürünlerden birincisi süt ise diğeri yavrudur. Yavruların yarısı erkek olduğundan süt sığırı aynı zamanda et üretiminin de kaynağıdır. Siz Türkiye’de hayvancılığı, süte gereken kıymeti vermediğiniz için zor duruma düşürdünüz, hatta bitirdiniz. Bakın nasıl bitiriliyor, iyi başlıyor, sonra kötü sonlanıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı üç yıldır genç çiftçileri iş sahibi yapmak üzere, ülkede tarım ve hayvancılığı geliştirmek amacıyla başlattığı proje kapsamında, büyük ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği için her bir aile için 30 bin Türk lirası geri ödemesiz hibe yardımı yaparak bir proje uygulamaktadır. Proje olarak hayvancılığı ve tarımı geliştirmek için olumlu bulduğumuz, desteklediğimiz bu projenin uygulaması için de olumlu demeyi çok arzu ederdik. Neden uygulama için olumlu diyemiyoruz bir bakalım: Uygulanan bu projenin hayvancılık ayağında birinci yıl Bakanlık tarafından mera hayvanı olan etçi ırk hayvanlar ithal edilerek aile başına 30 bin lira karşılığı 5’er bin liradan 6’şar adet hayvan verildi. Bu zamana kadar uygulama iyi. İkinci yıl ne oldu? İkinci yıl hayvancılık ihalesi özel bir şirkete verildi. İhaleyi alan özel şirket 30 bin lira karşılığı 6 adet hayvanı, et ve süt verimi yüksek damızlık hayvanlar teslim etmeleri gerekirken, değeri 2.500-3.000 Türk lirası olan Doğu ve Güneydoğu Anadolu’dan temin ettiği yerli ırk hayvanlar teslim ederek çiftçilerimizin mağduriyetine neden olmuş, aynı zamanda devleti de zarara uğratmıştır. Değerli arkadaşlar, şu hayvanların ithal olduğunu söyleyebilir misiniz? Bunlar tamamen, Anadolu’nun yerli ırk hayvanları. Maalesef bunlar ithal diye Feke’de, Adana’da 5 biner liradan dağıtılmış ama bunların Anadolu’daki değeri 2.500-3.000 lira.Üçüncü yıl yine şirketler vasıtasıyla aynı uygulama yapılmış. Aynı, benzer uygulamada, yine, küçükbaş hayvancılıkta da farksızdır. Orada da 30 bin lira karşılığı 825’er liradan 37 adet keçi verilmesi gerekirken, yine, Anadolu’nun 250 liralık oğlakları vatandaşa verilmiş ve devlet de zarara uğratılmıştır. Yani iyi başlayan projeler maalesef yandaşları zengin etmek için kötü hâle getirilmekte. Bunları vicdan sahibi hiç kimse kabul edemez diyorum. Bu duygu ve düşüncelerle yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum.”