Mustafa Kemal Atatürk “Basın, milletin müşterek sesidir. Bir milleti aydınlatma ve irşatta, bir millete muhtaç olduğu fikrî gıdayı vermekte, hulâsa bir milletin hedefi saadet olan müşterek bir istikamette yürümesini teminde, basın başlı başına bir kuvvet, bir mektep, bir rehberdir. Basın hürriyetinden doğan mahzurların giderilme vasıtası, yine basın hürriyetidir. Basının tam ve geniş hürriyeti iyi kullanmasının, ne derecede nazik bir vaziyet olduğunu söylemeye lüzum görmem. Her türlü kanuni kayıtlardan evvel bir kalem sahibinin ilme, ihtiyaca ve kendi siyasi telakkilerine olduğu kadar vatandaşların hukukuna ve memleketin, her türlü hususi telakkilerin üstünde olan, yüksek menfaatlerine de dikkat ve hürmet etmek manevi zorunluluğu, asıl bu mecburiyettir ki umumi düzeni temin edebilir. Bununla beraber bu yolda yanılma ve kusur olsa bile; bu kusuru düzeltecek etken ve vasıta; basın hürriyetinden doğan mahzurların giderilme vasıtası, yine basın hürriyetidir. Cumhuriyet devrinin kendi anlayış ve ahlâkını taşıyan basınını yine ancak Cumhuriyetin kendisi yetiştirir. Bir taraftan geçmiş devir gazetelerinin ve adamlarının düzeltilmesi mümkün olmayanları ulusun gözünde belirlenirken, öte taraftan Cumhuriyet basınının temiz ve feyizli sahası genişleyip yükselmektedir. Büyük ve soylu ulusumuzun yeni çalışma ve uygarlık yaşamını kolaylaştırıp özendirecek işte ancak bu anlayıştaki basın olacaktır. Türkiye basını milletin gerçek ses ve iradesinin doğduğu yer olan cumhuriyetin etrafında çelikten bir kale oluşturacaktır. Bir düşünce kalesi, düşünce yolu kalesi. Basın görevlilerinden bunu istemek, cumhuriyetin hakkıdır.” Demiştir.
Gazetecilik bir milletin sesi olmaktır. Bir milletin haber alma, öğrenme, bilgilenme hürriyetine hizmet etmektir. Bu bağlamda Türk Milletinin sesi olan, gerçekleri tarafsız bir şekilde millete ulaştırmak için mücadele eden, bu uğurda çaba sarfeden, bunu en büyük vazifesi bilen basın mensuplarının yürütmüş oldukları mücadele önemlidir. Ülkemizin zorlu anlar yaşadığı özellikle bu günlerde bu mücadelenin gazeteciler tarafından bir vazife şuuruyla yapılması oldukça kıymetlidir. 212 Sayılı Basın Kanunundaki ilgili yasanın yürürlüğe girişinin yıl dönümü olarak 1961 yılından beri her 10 Ocak ” Çalışan Gazeteciler Günü ” olarak kutlanmaktadır. Basın sektöründeki çalışanların haklarının yasal olarak güvence altına alınarak kanunla yürürlüğe girmesiyle birlikte sosyal ve yasal hükümler içeren birçok hak 10 Ocak 1961’de çıkarılan bu yasayla çalışan gazetecilere önemli haklar tanımlanmıştır. Gazetecilik mesleğini icra edenler bu bağlamda gazeteciliğin temel ilkeleri doğrultusunda tarafsız, doğru, sorumlu bir gazetecilik anlayışıyla meslek hayatını tüm zorluklarına göğüs gererek yerine getirmeye devam etmiştir. Gazeteler, toplumun içinde yer almış toplumsal sistem içerisinde olmazsa olmaz çok önemli bir yer edinmiş kurumdur. Haber vermek, bilgilendirmek, organize etmek, doğru yolu göstermek, her türlü sosyal, ekonomik, kültürel ögelerin gelişmelerinden haberdar etmek, bir toplumsal mekanizmada çok önemli bir işlev gördüğünün kanıtıdır. Demokrasinin en önemli ve olmazsa olmaz temel taşlarından biri olan basın, gazetecilik mesleğinin gelenekleri ve ahlaki ilkeleri doğrultusunda herkesin bilgi edinme, haber alma, gerçekleri öğrenme hakkını bir aracı olarak yazılı ve görsel olarak yerine getirme ve bir millet için önemli bir hususu tüm zorluklarına rağmen ifa etmektedir. İlkeli, doğru, dürüst ve objektif gazetecilik anlayışıyla, ülkemizdeki en zor mesleklerden birini yapan ve bir vazife bilinciyle zoru başaran, gece gündüz demeden yaşanılanları millete ulaştırma azmiyle çalışan gazetecilere meslek hayatlarında kolaylıklar diler, Gazetecilik mesleğini icra ederken, bu yolda canlarını feda eden, milletin bilgilenmesi için çaba sarfederken hayatını kaybeden basın şehitlerine Allah’tan rahmet dilerim. Bu önemli günde, gazete yöneticileri, muhabirleri, köşe yazarları, baskı işleri sorumluları ve basın sektörünün tüm çalışanlarının 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutlar, basın camiasına demokrasimize yapmış oldukları katkılar, ülkemizin ilerlemesi ve güçlenmesi adına göstermiş oldukları çaba, Türk Milletinin birliği ve bölünmez bütünlüğü adına yürüttükleri çalışmalarında başarılar dilerim.