Son zamanlarda sosyal paylaşım sitelerine baktığımda çok fazla bebek için özellikle beyaz kana ihtiyaç olduğu yönünde paylaşımlar görüyorum. Ve bu paylaşımlar gerçekten insanların vicdanını sızlatıyor.
Peki, hasta çocuklara ne kadar yardımcı olabiliyoruz? Hasta çocuklara yardım elini kim, kimler uzatabiliyor? Çocuklarımıza ne oluyor da bu kadar hasta oluyor?
Aslında sorulacak o kadar soru var ki? Ama ne var ki bu soruların hiç birinin yanıtı yok?
Ancak ne var ki her gün yeni yeni, farklı farklı daha önceden hiç ismini duymadığımız hastalık isimlerini duyuyoruz. Bir yanda kablo ve hortumlara bağlı olarak hayata tutunmaya çalışan çocuklar, diğer tarafta gözü yaşlı anne ve babaları…
Yapılan en küçük ihmalkârlık, anne ve babaların hataları hep en çok da çocukların hayatını etkiliyor. Her gün hasta evlatlarını iyileştirmek için koşturan, yardım isteyen ve sesini duyurmaya çalışan anne v babaları görüyoruz. Bazıları istedikleri yardımları hemen bulabiliyor, bazıları içinse böyle bir yardımın bulunması söz konusu bile olamıyor.
İşte onlardan bir tanesi de Umut Yakup Süer isimli 15 aylık bebek. Talihsiz yavrucak dünyaya hasta olarak gözlerini açmış. Doğduğun günün sabahı hemen solunum cihazına bağlanmış ve o cihazdan bir daha hiç ayrılamamış. Ancak solunum cihazı da Umut Bebek için yeterli olmamış ve doktorları Umut bebeği yaklaşık 6 ay boyunca yoğun bakımda tedavi etmeye çalışmış.
6 ayın sonunda hem yoğun bakımdan hem de hastaneden çıkıp evine gelmiş ancak, cihazları ile birlikte gelmiş. Aspirasyon, solunum cihazı, kalbini nabzını gösteren oksimed cihazlarına bağlı yaşayan Umut Bebek için elektrik hayat anlamına geliyor. Çünkü bu cihazların hepsi elektrikle çalışıyor. Umut’un yaşadığı mahallede ise sık sık elektrik kesiliyor. Elektriklerin kesildiğin anda Umut’un oksijen tüpleri ile nefes alması gerekiyor. Ancak Umut için sadece nefes yetmiyor, boğazının da temizlenmesi gerekiyor. Çünkü Umut’a trakeostom açıldı, gıdasını ise midesine açılan gastronomiden alıyor.
Umut Bebeğin ailesini en çok perişan eden durum ise evlatlarına her hangi bir teşhis konulamaması… Yapılan tüm tahlilleri normal çıkan Umut Bebeğin dış görünümünde bazı bozukluklar bulunuyor. Her ihtimali değerlendiren ve farklı farklı tahlil yaptıran doktorları Umut’a şimdiye kadar hiçbir teşhis koyamadı.
Umut Bebeğin ailesi ise çocuklarını hastalığının ne olduğunu öğrenmek istiyor. Bununla beraber bir an önce çocuklarının hastalığı ile ilgili tedaviye başlanmasını ve çocuklarının iyileştirilmesini istiyor. Umut bebeğin babası anlatıyor; “Çocuğumun sesini bir kez doğduğu zaman duymuştum. Sonrasında trakeostom açıldığı için çocuğumun sesini bir daha duyamadım”
Ayrıca Umut Bebeği ne annesi ne de babası kucağına alamıyor. Çünkü Umut Bebek yatağa bağlı, kablolardan ve hortumlardan aldığı nefes ve sinyallerle yaşayabiliyor. O yüzden anne ve babası bu hissi yaşamıyor.
Peki, bundan sonra Umut Bebeği neler bekliyor? Umut Bebeğe teşhis koyabilecek doktor çıkacak mı? Umut Bebeği tedavi edebilecek bir hastane olacak mı? Doğrusu bu soruların cevabını Umut Bebeğin anne ve babası kadar olmasa da, bende merak ediyorum. İnşallah Umut Bebek başta olmak üzere, hasta yatağından kalkamayan çocuklar, çok kısa bir zaman içinde iyileşir ve yanı başlarından bir an olsun ayrılmayan anne ve babalarını mutlu ederler…
Tabi ben burada bir mucizeden bahsediyorum ama aslında bu mucize insanların duyarlı ve sağduyu davranması ile gerçek olabilir.
Ne dersiniz bebekleri yaşatmak için sizde taşın altına elinizi uzatır, onlara yardım eder misiniz?