Adana’da emlak sektörü almış başını gidiyor. Binlerce satılık konut var, fakat hepsinin fiyatı birbirinden farklı. Elbette farklı olacak ama 4-5 bin liralık farktan bahsetmiyorum.
Alt yapısı olmayan, iskânı çıkmayan konutlar bile bugün yüz binlerce liraya satılıyor. Fakat ortada satılacak olan konutların ne alt yapısı, ne iskânı var… Hatta yolu bile yok. Sarıçam’da, Çukurova’da yeni imara açılan yerlerden bahsediyorum.
Önceden Adana’nın belli başlı semtleri vardı, bular lüks semtler olarak gösterilir ve ev fiyatları da daha pahalı olurdu. Ama şimdi fiyatlar hemen hemen her yerde aynı seviyede. Hepsi de ateş pahası… Bankalarda kredi oranları yüksek, insanlar paralarının olmadığını söylüyor. Bu ortamda ev fiyatlarının bu kadar pahalı olmasını anlayamıyorum. 70 metrekarelik bir eve 300 bin TL fiyat veriliyor. Peki, bu fiyata gerçekten satılıyor mu? Alıcısı var mı?
Diğer taraftan insanlar TOKİ’den ev almış ve onu satmak istiyor. Fiyatlarına bakıyorsunuz 2+1 konut, 70 – 80 bin TL fiyat istiyor ama… 70 – 80 bin TL’yi bastırıp aldıktan sonra 100 – 110 ay TOKİ’ye olan taksitini de ödemeniz gerekiyor. Her bir taksit ise bin 700 TL civarında… Toplamına baktığınızda 2+1 bir konut için 300 bin TL’den daha fazla para ödüyorsunuz. Hem de kullanılmış bir konuta…
Merak ettiğim ise Adana’da emlak fiyatlarını kim belirliyor, neye göre belirliyor, kriter nedir? Gerçekten bu sorunun yanıtını çok merak ediyorum. Çünkü iyi bir müteahhidin iyi bir yerde yaptırdığı pırıl pırıl dairelere bakıyorsunuz 300 bin TL bu eve ödenir diyorsunuz. Ama hemen yanı başında başka bir ev var, hem planı projesi güzel değil hem de kullanılmış bir ev için sıfır daire parası isteniyor. Bence bu işe bir kriter, bir standart getirilmelidir.
Yaklaşık 1 yıl öncesinde ev fiyatları düştü, daha da düşecek deniyordu. Ama piyasalar öyle değil, ev fiyatları almış başını gitmiş. Ve konut fiyatları her geçen gün daha da artıyor. Peki, bu fiyatlar nereye kadar yükselmeye devam edecek? Yakın bir tarihte Adana’da emlak fiyatlarında büyük bir patlama yaşanabilir. Çünkü bu böyle gitmez, gitmemeli de…
Son yıllarda Adana’da konut ihtiyaçları kentsel dönüşüm projeleri ile kısmen sağlanıyor. Kocaman evini kentsel dönüşüme verenlerin büyük bir bölümü ise çok pişman… Çünkü Adana sıcak bir memleket ve insanların yaşayacağı yerlerin geniş ve ferah olması gerekiyor. Fakat şuanda Adana’da üretilen konutlara bakacak olursanız 65 – 70 – 75 – 80 metrekare… İlk etapta bu duruma dikkat etmeyen pek çok konut sahibi 120 – 130 – 135 metrekare büyüklüğündeki konutunu kentsel dönüşüme verdi. Yerine ise verdiği evin yarısı kadar bir ev aldığını görünce iş işten geçmiş oldu.
Bu durumun Adana’da ilerleyen günlerde daha büyük sorunlara dönüşebilir. Çünkü Adanalılar küçük evlere pek alışık değil. Sıcak havalarda bu durum daha rahatsız edici olabilir. Ayrıca çocuk sayısı 2’den fazla olan aileler, 70 metrekarelik evlere sığabilmek için özel eşya siparişi veriyor.
70 metrekarelik evler sadece kentsel dönüşüm projeleri ile üretilmiyor. Son zamanlarda müteahhitler konut büyüklüğünü iyice küçültmeye başladı. Ben bu modelin Adana’ya uyum sağlamayacağını düşünüyorum. Eski Adana evlerini düşünün, kocaman bir ev ve tavanı bile 4 – 5 metre yükseklikte… Neden? Çünkü insanlar sıcak havanın etkisini azaltmak için geniş ve tavanı yüksek evler yaptırmış.
Ha bu arada 70 metrekarelik evlerin çok küçük olduğunu söylüyorum ama şuanda bu evler 120 metrekare evlerden daha pahalıya satılıyor. İşte bu yüzden yazımın başlığında da sorduğum gibi, Adana’da konut fiyatlarını kim, neye göre belirliyor, fiyat belirlemedeki standart ve kriter nedir?