Tarım Bakanı Sayın Bekir Pakdemirli yakın zamanda gördüğüm en kapasiteli Tarım Bakanlarından biridir. Türkiye tarımına büyük katkıda bulunma olasılığının ve kapasitesinin yüksek olduğu bilindiğinden Bakanlığa atandığı andan itibaren medyayı araç olarak kullanan (haber aracı olarak medyanın bunda sorumluluğu yoktur) bazı odaklar tarafından müthiş saldırılara ve karalama kampanyalarına maruz bırakılmıştır. Kendinden önce mevcut olan tarımsal problemlerin asıl sorumlusu olarak haksız yere Bakan Pakdemirli gösterilmeye çalışılmıştır. Kamuoyunda ve çiftçiler nezdinde yaratılmaya çalışılan negatif algının ne yazık ki başarıya ulaştığını üzülerek söyleyebilirim. Üzülerek diyorum, çünkü başarı ve hizmet potansiyeli yüksek olan bir Bakanın hizmet etmesinin engellenmesi Türkiye tarımı, çiftçisi ve ekonomisi adına önemli bir kayıptır. Ayrıca haksızlık ve adaletsizlik kime karşı yapılırsa yapılsın büyük ve derin rahatsızlık duyduğum bir durumdur.
Bakan Sayın Pakdemirli’ye yapılan en önemli haksız saldırılardan bir tanesi ziraat mühendisi kökenli olmadığıdır. Tarım Bakanı’nın ziraat kökenli olması tercih edilen bir durum olabilse de gereklilik veya zorunluluk değildir. Zira Tarım Bakanı siyasi bir liderdir. Tarım Bakanlığı ise bir Devlet kurumu yani mekanizmadır. Siyasi lider vizyon ve hedef belirler. Mekanizma ise o vizyon ve hedeflerin belirlenmesinde ve elde edilmesinde rol oynar. Mekanizmanın sağlıklı çalışıp çalışmaması, başarılı olup olmaması ise siyasi liderin başarısını veya başarısızlığını belirler. Tarım Bakanı göreve gelmeden evvel var olan mekanizmasal hatalardan sorumlu tutulamaz. Ama reformlar yolu ile hataların düzeltilip düzeltilmemesinden Bakan kurum lideri olarak direk sorumludur.
Bakan Zayın Pakdemirli’nin ziraat kökenli olmamasının hataların düzeltilebilmesinde dezavantajdan ziyade avantaj sağlayacağı kanaatindeyim. Ziraat müthiş geniş bir alanı kapsar. Her bir ürün kendi içinde ayrı bir bilimi kapsar. Hiçbir ziraat mühendisi, akademisyen, doktor veya profesör ziraat ile ilgili tüm bilgi ve detayları bildiğini iddia edemez. Bu sebeple Bakan’ın ziraat teknik bilgisinden ziyade liderlik vasfı ve yargısal zekası ön plana çıkar. Türkiye tarımında yaşanan sıkıntılar dikkate alındığında sektörün sıkıntılarını sektör dışından, önyargılardan ve doğru zannedilen hatalı teknik bilgilerden ari, ama yargısal zekası keskin bir Bakan tarafından çözüme kavuşturulması çok daha mümkün olabilir. Bakanlık teşkilat kadrosunda yeterli sayıda mühendis, zirai doktor, profesör, teknokrat ve teknik danışman mevcuttur. Bu kadronun kalitesi ve başarısı yine Bakan’ın ve Hükümetin vizyon ve hedeflerine ulaşmalarında belirleyici unsurdur.
Tarım Bakanlığı teşkilatına yönelik karşılaştığım samimi eleştirilerin bazıları şöyledir: liyakata daha fazla ehemmiyet gösterilerek ehil zatların makamlara atanması; teşkilatın hantallıktan kurtarılarak günümüzde devamlı değişen, dinamik, çağdaş tarıma ayak uydurmasının sağlanması; teşkilat çalışanlarının çiftçiye/üreticiye cezalandırıcı değil, hizmet odaklı zihniyete sahip olması; çiftçiye hizmet eden ve ekonomiye katkıda bulunan doğru tarımsal politikaların belirlenmesi; tarımsal dış ticarette çiftçinin ve kamuoyunun güvenini sarsacak hususların önlenmesidir.
Tarım Bakanı Sayın Pakdemirli’nin Türkiye tarımına, ekonomisine, çiftçi/üreticiye katkı sağlama arzu, samimiyet ve yetkinliğine kanaatimiz tamdır. Hükümetin ve Bakanlığın olumsuz hava şartlarından kaynaklanan afet durumlarında çiftçilerin sıkıntılarına gösterdiği hassas yaklaşımlar ve destekler bunun ispatı olmuştur. Hükümetin, İçişleri Bakanlığı’nın ve Tarım Bakanlığının Pandemi döneminde tarımsal üretimin aksamaması için çiftçilere ve tarım çalışanlarına gösterdikleri hassasiyet ve özen Avrupa ve Amerika’da dahi gösterilmemiştir. Afetlerden kaynaklı ekonomik sıkıntı içerisine giren çiftçilerin kredilerinin ertelenmesi değerli ve takdir edilecek yaklaşımdır.
Tarım Bakanlığı’nın Türkiye tarımını başarıya ulaştırması için tarım ile iştigal eden üreticilerin/çiftçilerin, Bakanlık teşkilat mensuplarının, medya mensuplarının destekleri önemlidir. Medya mensuplarının medyayı araç olarak kullanmak isteyen ülke tarımına zarar arzusu içinde olan odaklara dikkat etmeleri ülkeye büyük katkı sağlayacaktır.