Dikkat ediyor musunuz ne çarşı da kaldırımlarda yürüyebiliyoruz, ne de evimizin dibindeki caddelerde artık yürüyemez olduk! Bilinçsiz ve kuraldışı kaldırıma park edilen araçlar yayalara gidecek yol bırakmaz oldu.
Ya kaldırıma bir araç park edilmiş veya bir marketçi bir esnaf kafasına göre kaldırıma tezgah açmış, yolu kapatmış aralardan imkan bulursanız geçebileceğiniz kadar aralıklar bırakılmış. Artık kaldırıma konulan reklam tabelalarını saymıyorum bile…
Yıllar önce Çakmak Caddesi işportacıdan geçilmiyordu. İşportacılar Çakmak Caddesi’ni o kadar çok sahiplenmişti ki, çoğu zaman zabıta yetersiz kalıyordu. Seyyar satıcıları Çakmak Caddesi’nden çıkarmak kolay olmadı.
Elbette o dönemlerde bir de Çin Malı ürünlerin ne kadar uyduruk ve sağlık açısından da ne kadar tehlikeli olduğu her akşam televizyonlarda anlatılıyor, her sabahta gazetelerde yazıyordu. İşte tam da o döneme denk geldiği için insanlar artık işportacılardan herhangi bir şey almıyordu. Birden bire müşteri kaybı yaşayan işportacılar gelen baskılara daha fazla direnemedi ve kaldırımları terk etti.
Ama o yıllarda insanlar sadece Çakmak Caddesi’nden şikâyet ediyordu. Ama şimdi öyle değil, Adana’nın hemen hemen her yerinde kaldırımlar işgal altında.
Bunu acaba zabıtalar neden görmüyor? Neden kaldırımlar gerçek sahibine bırakılmıyor? Çok merak ediyorum…
Atatürk Caddesi’nden geliyorsunuz kaldırımın yarısı mağazaların… Merdiven katı ile oralar zaten yükseltilmiş… Hani tamam belki o yerler mağazaların bulunduğu binalara aittir. Ona sözümüz yok ama belki kaldırımla aynı seviyede olsa insanlar biraz daha rahat yürüyecek yolda…
Ama maalesef böyle bir fedakârlıkta kimse bulunmuyor. O yüzden her geçen gün biraz daha kaldırımlarda ilerlemek yürümek zor oluyor. Şuanda Ziyapaşa Caddesi tamamen kuşatılmış durumda… Reşatbey Mahallesi’nde kaldırımlarda yürümek imkansız. Daracık kaldırımları ağaçlar adeta patlatmış. Ya ağaç ile duvar arasından veya yol kenarına park edilen otomobillerle ağaçlar arasından sıyrıla sıyrıla geçmek zorundasınız.
Kaldırım işgalleri tüm herkesi rahatsız ettiği canından bıktırdığı gibi engelliler için de sokağa çıkmayı imkansız hale getiriyor. Herhangi bir engeli olmayan vatandaşlar yukarda belirttiğim gibi sıyrıla sıyrıla araçların arasından gitmeye çalışıyorlar. Ya Engelliler napsın? Nasıl gitsinler bu araç kalabalığının içinden?
Daracık kaldırımlar veya yürümeye tamamen kapatılmış kaldırımlara bunaltan sıcaklıkta eklenince adeta insan nefes alamıyor. İnsanın bir yerlerden nefes alması gerekiyor öyle değil mi?
Bence artık zabıtanın harekete geçmesi, ne kadar kaldırım işgali varsa tek tek temizlemeli. Sadece çarşı merkezi değil, Baraj Yolu, Kenan Evren, İller Bankası Süleyman Demirel, Turgut Özal, Güzelyalı, Kurttepe, Alparslan Türkeş, Huzurevleri Mahallesi, Toros Mahallesi… Aklına nereler geliyorsa…
Kozan Yolu, PTT Evleri, Selahattin Çolak, Çatalan Caddesi’nde de hatta ve hatta Beyceli’de bile manzara aynı, değişmiyor.
Adana Büyükşehir Belediyesi Zabıta Müdürlüğü bünyesinde Adana’nın 4 merkez ilçesi olan Seyhan, Çukurova, Yüreğir ve Sarıçam ilçe zabıta müdürlüğüne bağlı ekiplerin ele ele verip, Adana’nın cadde ve sokaklarını kaldırım işgallerinden kurtarmalıdır.
Önce araçlarını kaldırımlara park eden sürücülerin bilinçli olmalarını sonrasında üzerinde sorumluluk olan tüm birimlerin bu konuya büyük bir hassasiyetle yaklaşarak bu sorunu çözmelerini diliyorum.