Adana Barosu Maçka Parkı’nda ve Siverek’te yaşanan olayları kınadı:
Küçük: “Atatürkçülükten ve özgürlüklerden asla ödün vermeyeceğiz”
Adana Baro Başkanı Av. Veli Küçük, İstanbul’daki Maçka Parkı’nda kıyafetinin uygun olmadığını söyleyerek bir kadını parktan çıkarmaya çalışan güvenlik görevlisi ile Siverek’te Cumhuriyet Meydanı’nda bulunan Atatürk heykeline yönelik tahralı saldırı gerçekleştirilmesini şiddetle protesto ederek, kınadı.
ADANA (GÜNEY HABER)-Adana Baro Başkanı Av. Veli Küçük, İstanbul’daki Maçka Parkı’nda kıyafetinin uygun olmadığını söyleyerek bir kadını parktan çıkarmaya çalışan güvenlik görevlisi ile Siverek’te Cumhuriyet Meydanı’nda bulunan Atatürk heykeline yönelik tahralı saldırı gerçekleştirilmesini şiddetle protesto ederek, kınadı.
Adana Baro Başkanı Av. Veli Küçük, Atatürk heykeline saldırı ve Maçka Parkında yaşanan olayla ilgili yazılı açıklamada bulundu. Baro Başkanı Av. Veli Küçük, yayınlanan metinde şu ifadelere yer verdi.
“Atatürk’e ve O’nun manevi şahsiyetini ifade eden heykeline saldırı, birlik ve beraberliğimizi ortadan kaldırmaya yönelik bilinçli bir olaydır. Son zamanlarda kurucu iradeye ve liderine yapılan sistematik saldırılar prim yaptığı düşüncesiyle, bilinçli bir şekilde sürdürülmektedir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e yapılan saldırı, ona yapılan sözlü saldırılardan güç alanların pervasızlığını yansıtmaktadır. Bu çirkin olayı fikir ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirmemiz ve bu kabul edilemez davranışı münferit bir olay veya bir meczubun davranışı olarak görmemiz mümkün değildir! Eğer bu provokasyonsa bize açıklayınız: Hangi ülke, yahut hangi grup adına bu eylem gerçekleşmiştir? Ve daha da önemlisi, bu provokasyonsa, bir 10 Kasım günü “Zulüm 1938’de son buldu” yazısını ekranına yansıtan AKİT TV’nin yaptığı nedir? Televizyon ekranlarında Atatürk’e şeytanın bile aklına gelmeyecek yalanlarla iftira atanlar kimlerdir?
Son yaşanılan hadisenin provokasyon olduğunu kabul etmek, bundan sonra yapılacak saldırıların da önünü açmak anlamı taşıyacaktır. Yapılan saldırıyı kınıyor, saldırganı ve zihniyetini lanetliyoruz. Asıl görülmesi gereken: Burada hedef Atatürk değildir. Asıl amaç, Atatürk’ün nezdinde bizi ayakta tutan, Cumhuriyetimizin temelleridir. Bu sistematik saldırıları, “bir provokasyon var” diye bize yutturmaya çalışmak ise zekamızla dalga geçmektir. Bu saldırıların cezai yaptırımları derhal ve en ağır bir şekilde uygulanmalıdır.”
Adana Baro Başkanı Av. Küçük, kadınların son dönemlerde maruz kaldıkları yoğunlaşan taciz ve şiddet olaylarına karşı bir araya gelerek ‘Kıyafetime karışma’ dediği günün akşamında Maçka Parkı’ndaki işgüzar bir güvenlik memurunun kıyafeti nedeniyle gözüne kestirdiği kadını parktan atmaya kalkıştığını belirterek, “Maçka Parkı güvenlik görevlisi kadına ‘Bu kıyafetle parkta dolaşmana izin vermiyorum, memelerini açamazsın’ diyerek polis çağırmıştır. Olay anında yurttaşlar tepki göstermeseydi belki kadın kıyafetinden dolayı parktan atılacak, dahası gözaltına alınacaktı.
Kadınlara ‘bu şekilde giyinemezsin’ ültimatomu vererek polis çağıran bu kişi aslında bir karanlığın sembolüdür. Kadın taciz ve cinayet vakalarında bir türlü gelemeyen polisin koşa koşa gelmesi de tesadüf değildir. Bizler en üst perdeden sesleniyoruz: Kadınların ne giydiğine, nasıl yaşayacağına, ne yapması gerektiğine karışamazsınız. 2017 yılında kadın cinayetlerinde en yüksek rakamları Mayıs ayında görüyoruz; 39 kadın erkek şiddetiyle hayatını kaybetti. 2016 yılının ilk 5 ay içerisinde kadın cinayeti 137 iken, bu yıl 5 ay içerisinde toplam 173 kadın öldürüldü. Kadın cinayetlerinde sayısal artışın yanında işleniş biçimi de değişiyor, daha vahşi nitelikte cinayetler işleniyor. Kadınlar işkence görüyor, çocuklarının gözleri önünde veya çocuklarıyla beraber öldürülüyor, şüpheli ölümler artıyor. Evine patlayıcı yerleştirmek, “levye” ile öldürmek gibi savaş yöntemleri ve barbar yöntemler kullanılıyor. Faili meçhul oranı artıyor, kapatılan kadın cinayeti dosyaları ailelerin uğraşlarıyla açığa çıkarılıyor. Bu vakaların önüne geçilmesi için çalışmalar yapılması gerekir. İnsanların ne giydiği veya nasıl yaşadığına takılmamalıyız. Bu ülkede özgürlüklerin önüne kimse engel koymamalı. Yaşadığımız vahim olaylar karşısında, bu karanlık ve bağnaz anlayış ile mücadele topyekün herkesin görevidir. Adana Barosu olarak Atatürk devrimlerinden, laiklik ilkesinden ve özgürlüklerden asla ödün vermeyiz.” diye konuştu.