Şimdi bu yazıyla kimlerin tepkisini üstüme çekeceğim, kim arkamdan neler söyleyecek bilmem ama açıkçası, hiç de umurumda değil. Malum ben alışığım o 9.köyden bavuluma bir kaç marka olmayan çaput atıp da arkama bakmadan gitmelere.
Kendimi bildim bileli bu marka işine uyuz olmuşumdur. Daha el kadarken özellikle gider adı sanı duyulmayan kıyafetler alırdım kendime. Yani bendeniz markaya hep karşıydı.
Arkadaş sohbetlerinin olmazsa olmazıdır marka.
-Üstünde ki marka mı şekerim?
_Evet, tatlım şurdan aldım.
_Marka hemen kendini belli ediyor canım ya. Bak ben bu elbiseyi bilmem kaç yıldır giyiyorum. Bir türlü eskimiyor.
Diyelim çok pahalı bir gözlük aldı. Gözünün içine soka soka gösterir onu. Dikkatini çekemedi mi. Oluru yok, onu bir şekilde gösterecek sana. Sohbete şöyle girer,
-ay aşkolsun gözlüğüm hiç dikkatinizi çekmedi. Yeni aldım.
-Ha hayırlı olsun, güle güle kullan.
O gözlük mutlaka eline alıp sorulmak zorundadır
.-Kaça aldın?
_ay hayatım, şurası ucuzluk yapmış, çok ucuza aldım.
Hani mütevazılık yapacak ya aklı sıra. Söylenen rakam astronomik bir rakamdır her zaman. Yaz kış,soğuk sıcak demeden çalışan fakir aile babasının bilmem kaç aylık geçim parası.
O anda ağzın dolu kan olsa kusamazsın. Oysa içinden neler neler söylemek gelir.
Yahu tamam çok paranız var. Canınızın istediğini alabilecek güçtesiniz, hatta insan nefsine hakim olamaz, varsa imkanı en güzel,en kaliteli şeyleri alır.lakin anlayamadığım şu;bunu söylemek zorunda mısın?
Senin bu coğrafyada evine ekmek götüremeyen,günlerce aynı çorbayı içip,sabahları ekmeğine katık bulamayan insan grubundan haberin var mı.okula gitmek için dolmuş parası bulamayandan,çocuğuna süt içirmek için gündüzleri yetmezmiş gibi bir de geceleri çalışanlardan,akşamları aç yatıp sabahları tokmuş gibi kalkanlardan,evine hiç et girmemiş ailelerden,yakacak varası olmadığı için üstünde mantoyla yatağa girenden,seneler boyunca yırtık bir ayakkabı giyip, her yağmur yağdığında ayakları sıırlsıklam olan gençlerden, hatta evladı için kötü yola düşen kadınlardan haberin var mı?Yok değil mi?. Çünkü sen kalp yerine bir çukur taşıyorsun sol tarafında,çünkü sen bu insanları görmemek için gönül gözünü kör etmişsin.Ben de öyle tahmin etmiştim zaten.
Hayatta iyi şeyler de yapmışlığım vardır, kötü şeyler de. Ama yaptığım en iyi şeyin kızımı da böyle yetiştirmek olduğu konusunda hiç şüphem yok.
Bir gün kızımla sohbet ediyoruz. Bir çantayı çok beğendiğinden bahsetti bana. Ben de paran var kızım madem çok hoşuna gitti al dedim. Verdiği cevap gerçekten gözlerimi yaşarttı. Ben dedi, bu kadar aç insan varken o çantayı koluma takıp da gezmeye utanırım. İşte Özlem dedim içimden, İŞTE BU, ne doktor olması, ne de belki de senin o çok istediğin şeyi, kariyer yapması. Hepsi boş. İŞTE BU.
Hepimiz günü saati gelince bu dünyadan sessizce çekip gideceğiz ve giderken ne bilmem ne marka saatler,ne de gözlükler,çantalar bizimle birlikte gelmeyecekler.Ama sen kaç fakir doyurdun,kaç çocuğu sevindirdin,kaç kadını geçim uğruna kötü yola sapmaktan kurtardın,işte onlar bizimle birlikte gelecekler.Aldığın saray gibi ev,halılar,pahalı mobilyalar vs ,,hepsi ama hepsi burada kalacaklar.Sen toprak altında hesap verirken,onlar bu dünyada sefasını sürecek ve zerre kadar senin sorgu sualinde faydası dokunmayacak.
Diyeceğim o ki; çocuklarınıza pahalı şeyler giyip MARKA yaşamayı değil, İNSAN olmayı öğretin. Öğretin ki, sadece bu dünyada değil, öbür dünyada da sefa sürsünler.
Yapabilenlere SAYGILARIMLA