TBMM’de iktidara seslenen CHP’li Özdiş:
Annelerin gözyaşını dindirin
CHP Adana Milletvekili İbrahim Özdiş, TBMM’de yaptığı konuşmada, AKP’nin FETÖ tarafından ‘kandırıldık’ diyerek kenara çekildiğini fakat 15 Temmuz’da komutanları tarafından kandırılarak sokağa çıkarılan er ve erbaşların iddianameleri dahi hazırlanmadan halen tutuklu bulunmalarının vicdanla bağdaşmadığını söyledi.
ADANA(GÜNEY HABER) – Cumhuriyet Halk Partisi Adana Milletvekili, TBMM KİT Komisyonu Üyesi İbrahim Özdiş, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında komutanları tarafından kandırılarak sokağa çıkarılan ve halen tutuklu bulunan erler ile askeri öğrencilerin ailelerinin perişan olduğunu ve hükümetin bu konuyu çözerek annelerin gözyaşını dindirmesini istedi.
TBMM Genel Kurulu’nda gündem dışı konuşma yapan Adana Milletvekili İbrahim Özdiş, Türkiye’nin her geçen gün daha da kötüye gittiğini ifade etti. Demokrasi, ekonomik ve sosyal yaşamda ülkenin derin yaralar aldığını vurgulayan Özdiş, “15 Temmuzda komutanları tarafından kandırılan askerî öğrenciler ve erlerin çoğu hâlen tutuklu, onların da hâlâ iddianameleri hazırlanmamış durumda. Her hafta onlarca anne ağlayarak bizleri arıyor, çocuklarının akıbetlerini soruyorlar, maalesef doyurucu bir yanıt veremiyoruz. Çıkın, açıklama yapın, annelerin gözyaşlarını dindirin. Aksi takdirde, bilesiniz ki, mağdur ettiğiniz yüzbinlerce ailenin gözyaşlarında boğulacaksınız. Sizler yıllarca FETÖ’ye destek verip “Rabbim, milletim beni affetsin, kandırıldık.” diye işin içinden sıyrılacaksınız, peki, sekiz aydır cezaevinde olan o gençlerin suçları, günahları ne, söyler misiniz? Biraz vicdan, vicdan; insan olanda olmazsa olmaz duygu. Yazıklar olsun! “ dedi
İDDİANAMELERİ HAZIRLAYIN
Türkiye’nin insan hakları ve demokraside yerlerde süründüğünü ifade eden CHP Adana Milletvekili İbrahim Özdiş, 150’yi aşkın gazetecinin aylardır cezaevinde olduğunu ve önlerine halen iddianamelerin konulamadığını söyledi. TBMM’de kürsüden Adalet Bakanı’na çağrıda bulunan Özdiş, “150’yi aşkın gazeteci hapishanelerde tutuklu ve aylardır önlerine iddianame konulmuyor, mahkemeleri başlatılmıyor. Şimdi sormak istiyorum Sayın Adalet Bakanına: Suçsuz olduklarını biliyorsunuz da bilerek bu işi uzatıp tutuklu kalmalarını mı istiyorsunuz? Bu nasıl bir demokrasi anlayışıdır? İddianameleri yetiştiremiyorsanız niye tutuksuz yargılamıyorsunuz? Niye bu insanların, ailelerin hayatlarını zindana çeviriyorsunuz?” ifadelerini kullandı.
KÖPRÜ VE YOLLA EKONOMİ KALKINMIYOR
Ekonominin her geçen gün kötüye gittiğini, rakamların acı gerçeği gözler önüne serdiğini söyleyen Özdiş, köprü, yol ve tünel yaparak ekonominin kalkındığını düşünmenin gerçeklerle örtüşmediğini bildirdi.
AKP’nin son 10 yıllık büyüme rakamının 3,3 olduğuna değinen Özdiş, “Ülkemizin ekonomisi kötü. Köprü, yol ve tünel yaparak ekonomiyi kalkındırdığını sanan AKP’nin aksine biz gerçekleri görüyoruz. Her 4 gençten birinin işsiz olduğunu biliyoruz. Büyüme rakamları ortada. 1946’dan 2002’ye kadar ortalama 5,1 büyüyen ekonomimiz, AKP İktidarında 2003’ten bu yana ortalama 4,6 büyümüş, hatta son on yıllık büyüme oranımız yüzde 3,3. Fabrika kurmadan, yatırım yapmadan sadece betona, inşaata bel bağlanan AKP ekonomisinde sonucun farklı olması da zaten beklenemezdi” diye konuştu
80 MİLYON İÇİN HAYIR
TBMM’deki konuşmasının son bölümünü de referanduma ayıran İbrahim Özdiş, ‘Evet’in bir kişi, ‘Hayır’ın ise 80 milyon için olduğunu ifade etti. Liderlerin canlı yayında karşılıklı anayasa değişikliğinin maddelerini tartışmasını isteyen Özdiş konuşmasını şöyle bitirdi:
“ Şimdi buradan sesleniyorum: Sayın Başbakan, Sayın Bahçeli, hatta Anayasa’ya göre tarafsız olması gerektiği hâlde referandum nedeniyle meydanlara inen Sayın Cumhurbaşkanı, neden canlı yayında Genel Başkanımızla birlikte bu değişikliğin içeriğini tartışmıyorsunuz ki bütün vatandaşlarımız da bu değişikliğin ne getirip ne götüreceğini görsünler, öğrensinler. Kim doğruyu söylüyor, kim söylemiyor, bilmek vatandaşlarımızın hakkı değil mi?
Sayın Kılıçdaroğlu çeşitli kereler bu çağrıyı yaptı. Hatta daha dün dedi ki: “Bana sadece on beş dakika versinler, onlar istediği kadar konuşsun, oturup tartışalım.” dedi. Siz neden olumlu cevap vermiyorsunuz? Var mısınız? Tabii ki yoksunuz çünkü ülkenin geleceğiyle ilgili “evet” demenin hiçbir gerekçesi olmadığını siz de biliyorsunuz. Çünkü “evet” 1 kişi için, “hayır” 80 milyon için; aksini mi söylüyorsunuz, hodri meydan. Yüreğiniz yetiyorsa, kendinize güveniyorsanız, hadi canlı yayına.”.