Adana’da zamana direnen 60 yaşlarındaki 2 kalaycı, 180 derece sıcaklıkta ekmek parası kazanmaya çalışıyor.
Hava sıcaklığının 40 dereceyi bulduğu ve yüzde 88 nem oranı ile sıcaklığın güneş altında en az 45 derece hissedildiği Adana’da zamana direnen son 2 kalay ustası, 180 derece sıcaklıkta ekmek paralarını kazanmaya çalışıyor. Modern çağın getirdiği yeniliklerle unutulmaya yüz tutan kalaycılık mesleğinde kalay ustaları ise zamana direniyor. Bir zamanların vazgeçilmezi olan kalaycılık mesleği, şimdilerde can çekişir duruma geldi. Yıllardır komşu dükkanlarda tarihi Kazancılar Çarşısı’nda mesleklerini sürdüren 69 yaşındaki Ali Güzeloğlu ve 61 yaşındaki Orhan Adanalı, çarşının en eski esnafı arasında yer alıyor. İki esnaf, son yıllarda azalan ilgiye rağmen kalaycılık geleneğini bir süre daha yaşatabilmek için birbirine destek oluyor.
İlerleyen yaşlarına ve Adana’nın kavurucu yaz sıcağına rağmen sabahın erken saatlerinde dükkanlarını açan kalaycılar, güne iş yerlerindeki ocak ateşini körükleyerek başlıyor. Daha sonra 180 dereceye çıkan ateşin karşısına geçen ustalar müşterilerin getirdiği bakır tabak, tepsi ve tencereleri ateşle parlatıyor.
“ÇIRAK BULAMIYORUZ”
Kalaycılık sektöründe çalışacak çırak bulamadıkları için kendilerinin son jenerasyon olduğunu anlatan Orhan Adanalı, “Çelik, alüminyum, porselen çıkınca bakıra kimse rağbet etmiyor. Ama bakırda pişen yemeğin tadını alamazsın. Çırak bulamıyoruz. Kendi çocuklarım da okudu başka iş yapıyorlar. Yetişen yok. Bu sıcağa dayanamıyorlar. Çırak bulmak isteriz ama gelen yok. Eskiden gelip giden oluyordu şimdi o da kalmadı. Masa başı iş istiyorlar” diye konuştu.
Sıcak ortamda çalıştıklarını ve zorlandıklarını kaydeden Ali Güzeloğlu ise güç ve kuvvet olmadan kimsenin bu işi yapamayacağını belirtti. Güzeloğlu, “Mesleğin geleceği yok. Şimdiki gençler masa başı iş istiyor. Biz 10 yaşından beri devam ediyoruz. Bünyemiz alışmış artık. 180 derece sıcaklık var ateşin karşısında. Mecbur yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
Çırak bulup Adana’da kalaycılık sektörünün devam etmesini isteyen Güzeloğlu, “Yanıma giren çıraklar en fazla 1 hafta çalıştı. Zor meslek. Ateşin karşısında çalışmak öyle kolay değil. Yanımda 25 sene çalışan var ama daha yarım. İnceliklerini öğrenmek zaman istiyor. Gelen bakır ürünleri yıkıyoruz sonra kalay sürüyoruz ve ateş üzerinde ısıtıp cam gibi özenle parlatıyoruz” dedi.