Adana’da inşa edilen ve Türkiye’nin en büyüğü olma özelliğini taşıyan konteyner kentte 28 dönüm alan üzerine kurulan sebze seraları, Suriyelilerin yemek ihtiyaçlarını karşılamalarını sağlıyor. Günde 2 vardiya halinde gönüllülük esasına göre seralarda çalışan Suriyeliler, sebze ihtiyaçlarını kendi ürettikleri seralardan karşılıyor.
ADANA (İHA) – Adana’da inşa edilen ve Türkiye’nin en büyüğü olma özelliğini taşıyan konteyner kentte 28 dönüm alan üzerine kurulan sebze seraları, Suriyelilerin yemek ihtiyaçlarını karşılamalarını sağlıyor. Günde 2 vardiya halinde gönüllülük esasına göre seralarda çalışan Suriyeliler, sebze ihtiyaçlarını kendi ürettikleri seralardan karşılıyor.
Suriye’deki iç savaştan kaçarak Adana’ya ve çevre illere sığınan Suriyeliler için Sarıçam ilçesinde, 510 dönüm alan üzerine 35 bin kişilik ‘Adana Sarıçam Geçici Barınma Merkezi’ adı altında Türkiye’nin en büyük konteyner kenti kuruldu. Çevre illerden de çadırlarda kalan Suriyelilerin geldiği konteyner kent içerisinde 6 bin 136 ev bulunurken, marketten oyun parklarına kadar birçok alan da mevcut.
Konteyner kentte 28 dönüm alan üzerine kurulan domates, salatalık, patlıcan ve mantar seraları ise Türkiye’de ilk olma özelliğini taşıyor. Günde 2 vardiya halinde gönüllülük esasına göre başlarında 3 ziraat mühendisi 2 teknikerin bulunduğu seralarda çalışan Suriyeliler hasat zamanında ise evlerine eşit miktarda sebzeleri alıp götürüyor.
“SERACILIĞI ÖĞRENMİŞ OLUYORLAR”
Seracılık faaliyetlerinin Sarıçam Kaymakamı Ali Murat Kayhan tarafından hayata geçirildiğini söyleyen seralardan sorumlu Ziraat Mühendisi Naciye Gök, “Suriye’den gelen misafirlerimiz için seralarda patlıcan, domates, biber, salatalık ve mantar yetiştiriciliği yapıyoruz. Genellikle Suriyeliler seralara gelip grup halinde çalışıyorlar. Seracılığı öğrenmiş oluyorlar” diye konuştu.
“SERALARDA ÇALIŞANLARA DAHA FAZLA ÜRÜN”
Suriyelilerin kendi yetiştirdikleri ürünleri kendi aralarında paylaştığını da aktaran Gök, daha sonra şunları kaydetti:
“Suriyeli misafirler, kendi yetiştirdikleri ürünleri kendileri yemiş oluyor. Bu uygulama Türkiye’de tek. Hiçbir konteyner kentte böyle uygulama yok. Fakat örnek olacağını düşünüyoruz. Ürünleri Suriyelilerle birlikte yetiştirip, hasat edip kendilerine dağıtım yapıyoruz. Seralarda çalışan kişiler ise diğerlerine göre biraz daha fazla ürün alıyor.”
“EVE GÖTÜRÜP YEMEK YİYORUZ”
Seralarda çalışan Suriyelilerden 18 yaşındaki Zeynep El Haci, 3 sene önce Halep’ten kaçıp Gaziantep’e sığındıklarını ve yeni açılan konteyner kente 1 hafta önce geldiklerini belirterek, “1 hafta önce ailemle birlikte buraya geldik. Salatalık, mantar, domates ve patlıcan topluyoruz. Eve götürüp yemek yiyoruz. Çok mutluyuz” dedi.
“ÇOK MUTLUYUZ YORULMUYORUZ”
6 yıl önce Halep’ten Adana’ya gelen 16 yaşındaki Suriyeli Esma Esbahi ise, “Domates, salatalık ve patlıcanda çalışıyoruz. Alıp ekiyoruz ve hasat edip evde yemek yapıyoruz. Türkiye’den çok memnunuz. Çok mutluyuz. Yorulmuyoruz” ifadelerini kullandı.
“EVİMİZE GÖTÜRÜP YİYORUZ”
Patlıcan serasında çalışan 15 yaşındaki Muhammed Selim ise “Biz burada çalışıyoruz. Seralarda çok mutluyuz. Evimize götürüp yiyoruz. Türkiye’den çok mutluyuz. Aramızda paylaşıyoruz. Suriye’ye savaş biterse geri dönmek istiyoruz” diye konuştu.
Ayrıca mantar seralarında çalışan Suriyelilere ziraat mühendisleri tarafından mantarların nasıl toplanılacağı öğretiliyor.