Yazın sıcaklarından bunalanların ilk adresi havuz ya da deniz oluyor. Serinlemek için tercih edilen havuzlar ise çoğu zaman mikropların üremesi ve taşınmasında başrolü üstleniyor. Tatil mekanlarının ve beldelerinin kalabalıklaşmasıyla artan yaz enfeksiyonlarından korunmak için Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Ahmet Cem Yardımcı önemli bilgiler verdi.
ADANA (GÜNEY HABER)- Sıcak ve nem ile birlikte kirli havuz ve denizlerde kolaylıkla üreyen ve yayılabilen mikroplar ishal, bulantı, kusma, hepatit, tifo gibi sindirim sistemi hastalıklarına neden olabileceği gibi göz, kulak enfeksiyonları ile cildimizi etkileyen mantar hastalıklarına da neden olabilmektedir Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Ahmet Cem Yardımcı, özellikle havuzların mantar enfeksiyonlarının yayılmasına uygun ortamlar olduğunu belirterek, korunma yöntemleri hakkında şu bilgileri verdi;
Yüzme havuzlarından kaynaklı hastalıkların başında, ağız yoluyla alınan bakteriyel, paraziter ve viral etkenlerin neden olduğu bulantı, kusma, ishalin eşlik ettiği sindirim sistemi infeksiyonları gelmektedir. Bununla beraber cilt, kulak, göz ve solunum sistemi infeksiyonları da sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. Özellikle ayak ve kasık gölgesini seven mantar hastalılarında en sık yakınma kaşıntıdır. Mantarlar yüzme havuzlarından kişiden kişiye, temas yoluyla geçebileceği gibi klorun ve nemin sağlamış olduğu ortam sayesinde de baskın hale gelip enfeksiyona yol açabilirler.
KIZARIKLIK VE HASSASİYET İLK BELİRTİ
Mantar infeksiyonları ciltte şiddetli kaşıntı, kızarıklık ve hassasiyet ile karşımıza çıkar. Kadın genital bölgede gelişen mantar infeksiyonlarında kaşıntıya bağlı deride küçük kanama alanları, ağrı ve beyaz renkli, kokusuz, süt kesiği kıvamında akıntı da eşlik edebilir.
ŞEKER HASTALARINDA RİSK YÜKSEK
Mantar infeksiyonları gebelerde, şeker hastalığı olanlarda, antibiyotik kullananlarda ve bağışıklık sistemi zayıf kişilerde kolaylıkla görülebilir. Bununla birlikte uygun önlemler almayanlarda ciltte doğal olarak bulunan mantarlar kolaylıkla baskın hale gelip infeksiyona neden olabilirler.
MANTARI AYAKLANDIRMAYIN
Sürekli haraket halindeyiz, ayaklarımız bizleri taşıyan bizlere hareket kabiliyeti sağlayan en önemli organlarımızdan. Dolayısı ile farkında olmadan yalnızca bizi değil adımladığımız her noktadaki bakteri, mantar ve benzeri organizamaları da taşıyor. Özellikle ayak mantarları kişiler arasında kolaylıkla yayılabilirler. Islak ve nemli ortamda rahatlıkla canlılığını koruyabilen bu organizmlar temas yoluyla bulaşıp hastalığa neden olabilirler. Temiz, berrak olmayan ve hijyen kurallarına uyulmayan havuzlarda mantar infeksiyonları sıklıkla bulaşabilmektedir. Mantar hastalığının önlenmesi havuza girmeden önce ayakların özel antiseptik solüsyonlara batırılarak dezenfekte edilmesi ve mantar enfeksiyonu olanların havuza girmemesi önerilir.
ISLAK MAYO MANTAR DAVETİYESİ
Mantarlar nemi ve sıcağı çok severler. Klorun etkisiyle ciltte doğal olarak bulunan bakterilerin azalmasıyla birlikte baskın hale gelen mantarlar infeksiyonunun gelişmesini kolaylaştırır. Bunun yanında mayo ve benzeri sentetik ve sıkı kıyafetler de benzer nedenlerle mantarların üremesini kolaylaştırır. Bu nedenle ıslak mayo ile kalınmaması, sentetik kıyafetler yerine pamuklu çamaşırların tercih edilmesi gerekir.
DENİZ DAHA GÜVENLİ
Deniz suyu mantarlar için doğal dezenfektan görevi göreceğinden mantar bulaşması ya da oluşması çok düşüktür. Bu yüzden temizliğinden emin olunmayan havuzların yerine denizin tercih edilmesi gerekmektedir.
TEDAVİ 1-2 GÜNDE SONUÇ VERİR
Hassas ciltler, metabolik yapımız, bağışıklık sistemimiz tedavinin teşhis veya tedavi sürecini uzatabilir. Özellikle vajinal mantar tedavisinde kremler ve fitiller çoğu kez yeterli olabilirken bazı durumlarda oral tedaviler de verilebilmektedir. Tedaviye yanıt 1-2 günde ortaya çıkmakta, bazı durumlarda 7 güne kadar uzayabilmektedir. %80-90 oranında tedavi başarısı sağlanabilmektedir. Tedavi sürecinde nemden kaçınılmalı, sentetik kıyafetler yerine pamuklular tercih edilmeli, ayaklar sürekli kuru tutulmalı.