Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, kanatlı sektöründe özellikle tavuk etinde geçen yılın genelinde yaşanan sıkıntının ardından, Aralık’ta başlayıp bu yılın ilk beş ayında da devam eden ihracat artışının sektörde üretim artışına neden olduğunu bildirerek, “Mayıs ayında, tavuk eti üretiminde yüzde 11, yumurta üretiminde yüzde 10,8 artış görüldü” dedi.
ADANA (GÜNEY HABER) – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, kanatlı sektöründe özellikle tavuk etinde geçen yılın genelinde yaşanan sıkıntının ardından, Aralık’ta başlayıp bu yılın ilk beş ayında da devam eden ihracat artışının sektörde üretim artışına neden olduğunu bildirerek, “Mayıs ayında, tavuk eti üretiminde yüzde 11, yumurta üretiminde yüzde 10,8 artış görüldü” dedi.
Üretim ve ihracat artışına karşın üreticideki sıkıntı devam ettiğini vurgulayan Bayraktar, “Yumurtada üretici fiyatları maliyetlerin altında seyrediyor. Tavuk etinde üretici 3-4 yıldır zam almadan hemen hemen aynı paralara firmalara üretim yapıyor. Hem tavuk etinde hem yumurtada üretici maliyetlerini karşılamakta zorlanıyor, para kazanamıyor” dedi.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, 2017 yılının Mayıs ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre, yumurta üretiminin 1 milyar 415 milyon 651 bin adetten 1 milyar 568 milyon 391 bin adede, tavuk eti üretiminin ise 173 bin 187 tondan 192 bin 275 tona yükseldiğini vurguladı.
İHRACAT RAKAMLARI
Mayıs ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre, yumurta ve ürünleri ihracatının 14,3 milyon dolardan yüzde 63,3 artışla 23,3 milyon dolara, kanatlı eti ve ürünleri ihracatının 28,9 milyon dolardan yüzde 41,2 artışla 41 milyon dolara yükseldiğini belirten Bayraktar, süt ve süt ürünleri ihracatının ise 32,8 milyon dolardan yüzde 23,7 azalışla 25 milyon dolara gerilediğini bildirdi.
Bayraktar, kanatlı eti ve ürünlerinde ihracatın Ocak’ta yüzde 70,2, Şubat’ta yüzde 30,5, Mart’ta yüzde 29,5, Nisan’da yüzde 50,3, Mayıs’ta yüzde 41,2, yumurta ve ürünleri ihracatının ise Ocak’ta yüzde 40,7, Şubat’ta yüzde 100,3, Mart’ta yüzde 63,3, Nisan’da yüzde 26,7 ve Mayıs’ta yüzde 63,3 arttığını vurguladı.
Sektörün ihracat sıkıntısı yaşamaması gerektiğinin altını çizen Bayraktar, şunları kaydetti:
“Kanatlı eti ve ürünleri ihracatı, 2014 yılında 651 milyon dolar, yumurta ve yumurta ürünleri ihracatı 401,9 milyon dolar düzeyine kadar çıkmıştı. Başta Irak olmak üzere yakın pazarlardaki sıkıntılar, Ortadoğu ülkelerinde yaşanan ekonomik sorunlar, Suriye ve Irak’ın neden olduğu ulaşım sıkıntıları ihracatı olumsuz etkiledi. 2015 yılında, kanatlı eti ve ürünleri ihracatı 436,8 milyon dolara, 2016 yılında ise 361,6 milyon dolara geriledi. Yine aynı sorunlar nedeniyle yumurta ve yumurta ürünleri ihracatı 2014 yılında 401,9 milyon dolarken, 2015 yılında 273,5 milyon dolara düştü. 2016 yılında ihracat 289,6 milyon dolara yükselse de 2014 yılı ihracat rakamları yakalanamadı. Bu rakamları yakalama yolunda, 2017 yılında toparlanma için ilk işaretler 5 aylık dönemde geldi.
İlk 5 aylık dönemde bir önceki yılın aynı dönemine göre kanatlı eti ve ürünleri ihracatında yüzde 46,2, yumurta ve ürünlerinde yüzde 58,6, süt ve süt ürünlerinde yüzde 1,8 artış görüldü.”
“YUMURTA ÜRETİCİSİ HER YUMURTADAN 7 KURUŞ ZARAR EDİYOR”
Üretim ve ihracat rakamları artmasına rağmen üreticinin para kazanamadığını belirten Bayraktar, “yumurta üreticisi 23 kuruşa mal ettiği yumurtayı 16 kuruşa satıyor. Yumurta başında 7 kuruş bir zarar söz konusu. Fiyatlar ihracatta da farklı değil. İhracatçı Aralık 2016’da bin adedini 82 dolardan sattığı yumurtayı sırf ihracat pazarını kaybetmemek için Mayıs 2017’de 51 dolar civarında satıyor” dedi.
Bayraktar, şunları kaydetti:
“Yumurta üreticiler bir yandan yem başta olmak üzere yüksek maliyetlerle boğuşurken diğer yandan bir kayıt dışı ve plansız üretim ile bunun yol açtığı haksız bir rekabet ve arz fazlasıyla mücadele etmek zorunda kalıyorlar. Her yer salma ve serbest tavuk tabir edilen, denetimsiz, vergisiz üretim yerleriyle dolmaya başladı. Bunlar aynı zamanda yumurtalarını normal kümeslere göre daha pahalıya pazarlıyorlar. Kayıtlı işletmeler ayda 2 defa aşı, antibiyotik kullanımı gibi hayvan sağlığı yönünden kontrole tabi tutulurken, bu işletmelerde bu tür kontroller de yapılmamakta, hem hastalık riski hem de haksız rekabet nedeniyle sektörde ciddi sorunlara neden olmaktadırlar. Buna bir an önce tedbir alınmalı, iç talep ve ihracat dikkate alınarak kayıt dışılık önlenerek üretim planlaması yapılmalı, yeni kurulacak işletmelerin ürününü nereye pazarlayacaklarını söyledikleri ve bunu garanti ettikleri takdirde kurulumuna izin verilmelidir.”
Bayraktar, yumurtanın enflasyonun artma sebeplerinden biri olduğu yönündeki açıklamalarında piyasadaki gerçeklerle uyuşmadığını, üreticinin zararına satış yaptığı bir piyasada bunun mümkün olamayacağını söyledi.
“ET TAVUĞU ÜRETİCİSİ DE PARA KAZANAMIYOR”
Et tavuğu broiler üretiminde de ihracat ve üretim artarken üreticinin para kazanamadığını belirten Bayraktar, şu bilgileri verdi:
“Haberlere bakıyorsunuz kanatlı eti firmaları artan talebe yetişemiyor. İhracat ve üretim rakamlarına bakıyorsunuz, önemli artışlar var. Ama üretici kazanıyor mu? Hayır. Benim üreticim 1-1,5 milyon lira yatırımla 24 bin başlık bir kümes kurmuş. İki aylık üretimden en iyi üretim yapan yani hayvan başı 2,6 kilogram ortalama canlı ağırlığa ulaşabilen üretici 19 bin 200 lira para kazanıyor. Bunun 4 bin lirası elektrik ve su, 1700 lirası yükleme bedeli, 2 bin 500 lirası veteriner ilaçları gibi çeşitli giderlere olmak üzere toplamda 8 bin 200 lira harcıyor, aylık 2 bin liradan 2 ayda 4 bin lirasını bakıcıya sigortası da dahil olmak üzere maaş olarak ödüyor, eline 2 ayda 7 bin lira kalıyor. Aylık bazda kazanç 3 bin 500 civarında. Ekstra bakım, arıza ve benzeri giderler mutlaka çıkıyor, bu durumda üreticinin eline tahmini olarak 3 bin lira kalıyor. Canlı kilo artışını bu seviyenin altında sağlayabilen üreticiler ise bahsedilen bu fiyatın daha da altında para kazanıyorlar. 2013 yılından 2017 yılına kadar hayvan başına masraflar 40-50 kuruşlardan 70-80 kuruşlara çıkmasına rağmen firmaların üreticilerimize ödedikleri para çok değişmedi, 90 kuruş ile 1 lira arasında seyrediyor. Üreticimiz, işçilerin sigortalarını bile ödemekte zorlanıyor.
Bu tablodan da görüleceği üzere kanatlı etinde birileri kazanıyor ama bu kesinlikle milyon liralık yatırım yapan, parasını buralara bağlayan, üretim yapmaya çalışan üretici değil. Bu şekilde nasıl üretim devam edecek? En kısa zamanda gerekli tedbirleri almalıdır.”
SANAYİYE AKTARILAN SÜTTE AZALMA
Son aylarda sanayiye aktarılan sütte bir azalma yaşandığına dikkati çeken Bayraktar, “bir önceki yılın aynı ayına göre 2017 Mayıs ayında, sanayiye aktarılan inek sütü; yüzde 3,4 azalarak 837 bin 592 tondan, 808 bin 848 tona indi. Ocak’ta yüzde 0,6, Şubat’ta yüzde 6,6, Mart’ta yüzde 4,8, Nisan’da yüzde 5,6, Mayıs’ta ise yüzde 3,4 azaldı. Azalmada yem fiyatlarının yükselmesi ve çiğ süt fiyatlarının düşük seyretmesinin büyük bir etkisi var” dedi.