Türkiye Gazeteciler Federasyonu’nun destek verdiği, Çukurova Kalkınma Ajansı ve Çukurova Gazeteciler Cemiyeti tarafından düzenlenen “Kent Muhabirliği” konulu Gazetecilik Eğitim Semineri tamamlandı. Gazeteciler ve iletişim öğrencilerinin yoğun ilgi gösterdiği seminerde 4 gün boyunca uygulamalı çalışmalar gerçekleştirildi. Seminerin son iki gününde TGF Genel Başkanı Yılmaz Karaca ile Genel Sekreter İbrahim Erdoğan da eğitmen olarak görev aldı. Karaca köşe yazarlığı konusunu ele alırken, Erdoğan haber yazım tekniklerini anlattı. Karaca ve Erdoğan, katılımcıların sorularını yanıtlarken, yazılı basının asla bitmeyeceğini savundu.
ADANA (GÜNEY HABER)- Çukurova Kalkınma Ajansı(ÇKA) ve Türkiye Gazeteciler Federasyonu(TGF) desteğiyle, Çukurova Gazeteciler Cemiyeti (ÇGC) tarafından, “Kent Muhabirliği Uygulamalı Eğitim Proğramı” konulu eğitim semineri sertifika dağıtımıyla sona erdi.
Çukurova Gazeteciler Cemiyeti (ÇGC) Başkanı Cafer Esendemir, düzenlenen seminerle mesleğin gelişimine katkı sunarak, yeni gelişmeleri kendi alanında etkili kişiler tarafından katılımcılara aktarıldığını, 4 günlük etkinliğin ardından da verilen sertifikayla taçlandırdıklarını dile getirdi.
KARACA: ANADOLU BASINI TEMİZDİR
Seminerin son günü eğitmeni TGF Genel Başkanı Yılmaz Karaca, basında teknolojik alanda yaşanan gelişmeler hakkında bilgi verdi. Karaca internet gazeteciliğinin
yasasının olmaması dolayısıyla önemli riskleri de beraberinde taşıdığına dikkat çekerek, “Yazılı basın hiçbir zaman bitmeyecektir. Çünkü; yazılı basın aynı zamanda bir belgeciliktir” dedi. TGF Başkanı Karaca, yaygın basında yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen umutlu olduklarını ifade ederek, “Anadolu Basınından daha temiz, Anadolu Basınından daha düzgün bir basın yoktur. Anadolu Basını tüm sıkıntılarına rağmen güçlülüğünü ve dürüstlüğünü devam ettirmektedir”
şeklinde konuştu. Köşe yazarlığının sorumluluk istediğini ve gazeteciliğin önemli bir
misyonunu yüklendiğini anlatan Karaca, ‘Sahibinin sesi’ değil, halkın
gerçekleri öğrenebilme mücadelesinin verilmesi gerektiğini kaydetti. “Köşe yazarlığının altın kuralları” hakkında bilgi veren ve bu konuyla ilgili katılımcıların sorularını da yanıtlayan Karaca; sürekli kendisini geliştirmek, sorgulamak, gündemi takip etmek, doğruları araştırıp halka sunmak gerektiğini söyledi. Karaca ayrıca Türkiye Gazeteciler Federasyonu olarak mesleğin sorunlarının çözümü noktasında çaba gösterdiklerini, İletişim Fakültelerinin durumunu yakından takip ettiklerini ve mezunlarının istihdamı konusunda yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Seminerin son gününde yer alan CHP Adana Milletvekili Zülfikar İnönü Tümer de sertifika dağıtımı öncesinde katılımcılara hitap etti. Tümer, gazetecinin içinde yaşadığı topluma karşı çok önemli sorumlulukları bulunduğunu belirterek, kimsenin gazetecilik faaliyetlerinden dolayı cezaevlerinde bulunmadığı
bir Türkiye düşlediklerini söyledi. Tümer, gazetecinin entellektüel düşünen ve sorgulayıcı insanlar olarak gerçekleri halka sunmak zorunda olduklarını vurgulayarak, “Türkiye’de bir sorun varsa bunu gazeteciler ortaya çıkartıyor ve çözümü yolunda
da verilen mücadelelere önemli katkılar sağlıyor. Basın faaliyetlerinin temeli de zaten bu girişimlerdir” dedi.
ERDOĞAN: KURTULUŞ ÖZEL HABERDE
Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Sekreteri ve ASGD Genel Başkanı İbrahim Erdoğan ise seminerde haber yazma teknikleri konulu sunum gerçekleştirdi. ‘Haber Yazma Teknikleri’ konusunda bilgi veren İbrahim Erdoğan, haberciliğin gazeteciliğin en temel unsurunu oluşturduğunu kaydetti. Erdoğan rutin habercilikten ziyade özel haberin her geçen gün basın kuruluşlarında önemini daha da artırdığını ifade ederek, bu kapsamda muhabirin kendisini sürekli olarak geliştirmesi gerektiğini, bunun
için araştırmacı bir yapıya sahip olmasını, belgelerle haberi zenginleştirmeye özen göstermesi gereğini vurguladı. Erdoğan günümüzde teknolojik gelişmelere dayalı olarak internetin de yarattığı olanaklarla dijital ortamda yapılan gazetecilik
faaliyetlerinin artmasına rağmen, yazılı basının önemini sürdüreceğini ve bunun da ancak özel haberlere ağırlık verilmesiyle mümkün olabileceğini belirtti. Haber Yazma Teknikleri’yle ilgili bilgi veren Erdoğan, özel haber konusuna ayrı bir vurgu yaparak şunları söyledi: “Yazılı basının kurtuluşu özel habercilikten ve muhabirin öneminin yeniden keşfedilmesinden geçer. Gazete veya dergi haberciliğinde, muhabirin kendi çabaları ile ortaya çıkardığı özel araştırmalarıyla yazdığı ve belgelediği habere özel haber denir. Nitelikli özel haberler gündemi belirleme, kamuoyunun dikkatini belirli yönlere çekme, dolayısıyla haber kurumunun itibar kazanmasına neden olmaktadır. Bu nedenle günümüzde birçok basın kuruluşunda özel haberle ilgili çalışan birimler kurulmaktadır. Özel haberin hazırlanmasında, muhabirin çabaları ve çevresiyle kurduğu iletişim önemlidir. Gazeteci, eğer özel haber hazırlayacaksa, araştırma yapmak, her ayrıntıyı sorgulamak zorundadır. Özel haberler genellikle okuyucu kitlesi tarafından ilgi çekecek, tartışmalı bir içeriğe sahiptir. Özel haberde haber kaynağı diğer haberlere göre daha çok önem kazanmaktadır. Çünkü özel haber bir araştırmanın ürünüdür ve az sayıda kişi tarafından bilinen bir konusu vardır. Bu açıdan özel haberlerin geçerli olabilmesi için inandırıcı olması gerekmektedir.” Haber yazma sürecinin dört aşaması bulunduğunu söyleyen Erdoğan, “Bu aşamalar düşünme ve odak noktası bulma, bilgi toplama, haber yazma, denetim ve doğrulama şeklindedir. Haber, çok sayıda kişinin anlayabileceği bir metin olmalıdır. Bu nedenle haberde geçen rakamlar, bilimsel bilgiler, istatistiksel sonuçlar basitleştirilerek, okuyucuların anlayabileceği biçime dönüştürülmelidir. Cümleler olabildiğince kısa ve sözcükler olabildiğince kolay okunabilir olmalıdır” dedi. Spor Medyası’ndaki gelişmeleri de ele alan İbrahim Erdoğan, spor medyasında sorunların devam ettiğini, Spor muhabirlerinin, yazarların, editörlerin, yazı işleri müdürlerinin hatta genel yayın yönetmenlerinin bir bölümünün kulüp taraftarı gibi davrandıklarını belirterek, “Son yıllarda spor medyasında olumlu yönde bir gelişme yaşandı bu doğru. Ancak bu gelişmenin, haberlerinin niteliğinde veya basın etiği konusunda çok fazla yaşandığını söyleyemiyoruz. Belli başlı sorunlar ne yazık ki halen daha sürüyor. Spor muhabirlerinin, yazarların, editörlerin, yazı işleri müdürlerinin hatta genel yayın yönetmenlerinin bir bölümünün kulüp taraftarı gibi davrandıkları gerçeği ile karşı karşıyayız. Yerel basını tabii ki bu tespitin dışında tutmak lazım” şeklinde konuştu.
Gazetecilerin yanı sıra Ç.Ü.İletişim Fakültesi, Meslek Yüksekokulu ile ÇEP Anadolu İletişim Meslek Lisesi öğrencilerinin de katıldığı seminerde sunum yapan Türkiye
Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Yılmaz Karaca, TGF Genel
Sekreteri ve ASGD Genel Başkanı İbrahim Erdoğan, Hürriyet Gazetesi
Yazıişleri Müdürü Erdal Fernergiz, ÇGC Mali Sekreteri Mutlu Mete ile
gazeteci Mustafa Arık’a, ayrıca katkılarından dolayı ÇEP Anadolu
İletişim Meslek Lisesi Müdürü Uğur Özen, öğretmenler Bekir Dündar,
Nurcihan Büyükyiğit, Sevil Kaplan ve Ebru Özkan ile ÇGC Yönetim Kurulu
üyelerine teşekkür belgeleri verildi. Seminere katılan toplam 52 kişiye de sertifikaları Milletvekili Tümer, ÇGC Başkanı Esendemir, TGF Genel Başkanı Karaca ve ASGD Genel Başkanı Erdoğan tarafından takdim edildi.