Günümüzde gencinden yaşlısına hatta ve hatta küçücük çocuklara varana kadar herkesin elinde akıllı telefonlar var. İnsanların birçoğu sokakta yürürken, araç kullanırken, yemek yaparken, vs. telefonlarını ellerinden bırakamıyorlar. Bu akıllı telefonlar o kadar hayatımızı eline geçirmiş ki ister istemez düşünüyoruz; acaba telefonlarımız olmasaydı ne yapardık, sanki telefonlarımız olmadan önce hayat anlamsız ve ne kadar boşmuş değil mi?
Ne kadar güzel bir uğraş gibi görünse de ne büyük bir tehlike aslında. Düşünsenize küçücük çocuk konuşmayı bilmiyor anne babasından gördüğünü yapacak ya telefonun ekranını parmakları ile kaydırmaya çizgi filmini aramaya çalışıyor. Eline eski model tuşlu bir telefon verseniz onu kaydırmaya çalışıyor. Yani daha o minicik halinde teknolojinin esaretine girmeye başlamış.
Herkeste bir sosyal medya fenomeni olma gayreti, selfie adı ile hayatımıza giren sonradan özçekim olarak milleşen şeyi yaparak instagramına, facebookuna yükleme derdinde. Eğer onun yüklediği fotoğrafı beğenmezseniz de küfretmişten daha beter tavırla karşılaşıyorsunuz. Vay efendim sen beni neden beğenmedin. Bakıyorum koca koca insanlar sıkılmadan erinmeden bunları kafasına takıyor.
Yeni bir kıyafet, araba, ev vs. mi aldık hemen paylaş sosyal medyada. Yada bir yere yemeğe mi gittik çekip fotoğrafını koyalım gidemeyenler çatlasın! Ne kadar anlamsız şeyler peşinde koşuyoruz değil mi? Akıllı telefonların hayatımıza girmesi ile birlikte işte bu bahsettiklerim moda oldu. Bunlar moda oldu olmasına da işin kötü yanı telefon kullanma yaşı gittikçe düşüyor. Anne babalar hangi akılla bilmiyorum en son modeli ne ise alıp veriyorlar çocuklarının eline. İnternetle, telefonla, tabletle oynamaya alışan çocuk bir an bunlara ulaşamazsa ne yapacağını bilmiyor. Şaşkın balık gibi bakıyor sağa sola. Bu tarz telefonlar ve tabletle çocukların derslerine olan ilgilerini azaltmasının yanında, sosyal olarak güçlü bağlar kullanmalarını engelliyor. Hayatı sadece sanal alemden ibaret sayan nesiller yetişiyor.
Ne kadar acı değil mi?
Bir an olsun elimizden akıllı telefonumuzun alındığını varsayalım. Ne yapacağız şimdi. Kim nerde ne yapmış nasıl göreceğiz. Sosyal ortamlarda nasıl muhabbet edeceğiz. Özetle akıllı telefonumuz olmadan nasıl yaşayacağız. Evet işte artık tam da bu noktadayız. Telefonumuz hep elimizde olsun. Yolculuk esnasında, yemek yerken, uyumak için yatağa giderken dahası tuvalete bile giderken telefonumuz bizimle olsun. Bizden asla ayrılmasın.
Bana göre iş haricinde akıllı telefonları kullanmak gereksiz vakit kaybı olmasının yanında çocuklar için de kötü bir örnek. Bu nedenle artık akıllı telefonlarımızdan biraz uzakta yaşamaya alışalım. Biraz ayrı kalalım. İnsanları takip etmekten vazgeçip biraz kendi işimize bakalım.
İnanın böylesi daha sağlıklı olur.