Değerli okurlarım bildiğiniz gibi kozmetik müdahaleler oldukça geniş bir yelpaze oluşturuyor. Her bir işlem belirli sorunları çözmekte diğer işlemlere göre üstünlük gösterebiliyor. Sosyal medya reklamları bu uygulamaları, bazı tıbbi cihaz ve ürünleri ayrı ayrı ön plana çıkartarak bireysel gereksinimler için kafa karıştırıcı olabiliyor. Bu haftaki yazımda hangi yaş grubunun hangi tür müdahalelerden daha çok fayda göreceğinden bahsetmek istiyorum.
20-30 yaş grubundaki gereksinimler için kalıtsal ve çevresel etkenler oldukça belirleyici olmakta. Erken dönem güneş hasarı bulguları (renk düzensizlikleri, ince kırışıklıklar vb) olan kişilerde soyucu olmayan fraksiyonel lazer uygulamaları tek başına yeterli olabilir. Göz çevresi, alın ve kaş ortası kırışıklıkları bulunan kişilerde tekrarlayan nörotoksin (Botox) uygulamaları gereklidir. Eğer kırışıklar bir sorun oluşturmuyorsa bu müdahaleler için ayrılan bütçe başka yerlere aktarılabilir. Bu yaş grubunda elmacık kemiği üzerine uygulanan az miktarda dolgu oldukça doğal ve etkili bir yöntemdir. Renk düzensizliklerinin öne çıktığı durumlarda kimyasal peeling ve lazer peel yöntemleri hem bu sorunu gidermeye hem de ince kırışıklıkları düzeltmeye katkı sağlayabilir. Uygun bir güneş koruyucu ve AHA içeren gece kremleri de düzenli olarak kullanılmaya başlanmalıdır.
40-50 yaş grubunda hacim kaybı bulguları ve kırışıklıklar artık daha belirgin hale gelmektedir. Bu yüzden nörotoksin ve dermal dolgu uygulamaları düzenli hale gelmelidir. Elmacık kemiği üzerine uygulanan dolgular hacim kaybını gidermenin yanı sıra bir miktar asıcı etki de sağlamaktadır. Bu uygulamadan sonra kişi, burun kenarından dudak köşesine uzanan oluğun da belirginliğinin azaldığını fark edecektir. Bu yaş grubunda sadece orta yüzdeki hacim kaybını gidermek yeterli olmayacaktır. Dudaklar incelir, dudak köşesi üzgün bir görünüme yol açacak şekilde aşağı doğru meyleder ve çene kemiği sınırları belirginliğini yitirir. Bu durumda önce Ultherapy ardından da dermal dolgu uygulamaları oldukça etkili olacaktır. Alt ve üst göz kapağı sarkmalarının başladığı bu dönemde soyucu fraksiyonel lazer uygulamaları ve Ultherapy, cerrahi dışı seçeneklerdir. Bu yaş grubunda ciltteki solar hasar bulguları (renk düzensizlikleri, ince kırışıklıklar vb) için fraksiyonel lazer uygulamaları oldukça etkili yöntemlerdir.
50 yaş ve üzerinde artık cildimiz yerçekimi ve güneşe yenik düşmüş oluyor. Renk düzensizlikleri, güneş lekeleri ve kırışıkların belirgin olduğu bu yaş grubunda, tek başına IPL uygulamaları, yüzeyel ve orta derinlikte soyucu etkili kimyasal peelingler, Spectra peel ve Thulium lazer uygulamaları gibi yüzeyel etkili uygulamalar yetersiz kalmakta olup çoğu kez soyucu fraksiyonel lazer uygulamalarına gereksinim duyulmaktadır. Göz çevresi kırışıkları ve sarkmaları için soyucu fraksiyonel lazer uygulamaları, Ultherapy veya sıklıkla cerrahi onarım (blefaroplasti) gerekir. Bu bölgede cildi sıkılaştırmadan yapılan nörotoksin uygulamaları sadece zaman kaybıdır. Bu yaş grubunda da tüm yüzdeki hacim kaybını gidermek ve cildi sıkılaştırmak için cerrahi yönteme gereksinim oluşmadan önce Ultherapy ardından da dermal dolgu uygulamaları oldukça doğal ve etkili sonuçlar verebilir.
Daha önce de belirttiğim gibi tedavi planının bireyselleştirilmesi için Dermatoloji veya Estetik ve Plastik Cerrahi uzmanından yardım almak en doğru yaklaşım olacaktır. Hepinize sağlıklı günler dilerim.