hava 32° Parçalı Bulutlu
DOLAR 32,8348 % % 0.19
EURO 35,1610 % % 0.19
GRAM ALTIN 2.451,07 % % -0,28
ÇEYREK A. 4.007,49 % % -0,28
BITCOIN 65.786,01 % -0.895
SON DAKİKA

Bahar Yağmurları Can Suyu Oldu

Son Güncelleme :

11 Mayıs 2023 - 13:59

/ 446 views kez okundu.
Bahar Yağmurları Can Suyu Oldu

Türkiye’de kuraklık sinyalleri verilmeye başlarken, bahar mevsimi yağmurlarla başladı. Hatta Adana’nın da ilçelerinde olmak üzere pek çok şehirde Nisan ayının ilk günlerinde kar yağışları bile görüldü.  Bu durumu ise ‘Kış geri geldi’ sözleri özetliyor.

Eee, atalar boşuna söylememiş; “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” diye… Bahar yağmurları olağanca şiddetini göstermeye devam ederken, insanlarında eli yüreğinde aslında. Çünkü yağmur şiddetini artırdıkça “Acaba bir sel baskını olur mu?” endişesinin hepimizde hakim olduğunu söyleyebilirim.

Birkaç gün etkili olan yağışlardan rahatsız olanlarda oldu. Birkaç kez ‘Burası da Karadeniz oldu, her gün yağmur yağıyor’ diye şikayet edenlere de rastladım ama yağmur, su hayattır ve şikayet edilmeye gelmez.

Peki sel baskınından mı korkmak gerekiyor yoksa kuraklıktan mı? Aslında ikisi insanı endişe ve paniğe sürüklüyor. Ama ne var ki, ikisinin de şiddeti, etkisi ve ölçüsü önemli. Şuanda Türkiye’nin bazı noktaları kuraklık tehlikesi altında…

O yüzden şuanda yağan yağmurlar hayati önem taşıyor. Bir taraftan toprak suya doyarken, bir taraftan da barajlarımız su ile dolmaya başladı. Zaten en büyük tehlikelerden bir tanesi barajlarımızın boş kalmasıydı. İşte şuanda yağan yağmurlar ile birlikte boşalan barajlar yavaş yavaş dolmaya başladı. Öte yandan, dağlardaki karlarda yine yavaş yavaş erimeye başladı için, dağlardan inen suyun dereleri coşturduğunu görmek gerçekten insanı mutlu ediyor.

Umarım birkaç gün ara veren yağışlar devam eder ve bu sayede kuraklık tehdidini bir süre daha ertelemiş oluruz. Malumunuz ülkemiz en fazla yağışı Nisan ayında alıyor. Nisan ayında da yine yağışların uzun süre etkili olması durumunda ülkemizde ki kuraklık tehlikesi de bu sayede son bulmuş olur.

Aslında bu durumdan da dersler çıkarılması gerekiyor. Hani ilkokullarda bize öğretilen bir şey var, “Elini yıkadıktan sonra musluğu kapat” diye… İşte bu cümlenin ne kadar önemli bir söz olduğu aslında bu yıl biraz daha kendisini hissettiriyor. O yüzden bu yıl ülkemizin kapısını çalan kuraklığa karşı da nasıl mücadele edilmesi gerektiği toplumun tüm kesimine anlatılması ve öğretilmesi gerektiği de ortaya çıkmış oldu.

Başta çiftçiler olmak üzere, su israfı konusunda toplumun dikkati çekilmeli ve su kaynaklarımızın israf edilmeden en dikkatli bir şekilde kullanılması gerektiği öğretilmelidir. Şu bir gerçek ki, geleceğin savaşları petrol kaynakları için değil, su kaynakları için yapılacağı çok açık ve net bir şekilde karşımızda duruyor. Bu nedenle bir ülke için su kaynakları gerçekten çok önemli ve bu kaynaklar gelecek yıllarda daha da ayrı bir önem kazanacak. O yüzden su kaynaklarımıza çok önem vermemiz gerekiyor. Aksi takdirde gelecek nesillerin vebaline girmiş oluruz.

Bu arada unutmadan, yağmurlar yağdıkça yollarımızda bozulmaya devam ediyor. Ki, birde kilit parke döşeli olan cadde ve sokaklar var ki, işte oralarda yapılan alt yapı çalışmaları sonrasında toprağın üzerine parke döşemesi yapılmadığı için o cadde ve sokakların durumu oldukça vahim… Çünkü o sokak ve caddelerde koca koca kanalların oluştuğunu ve bu durumunda insan hayatı için zaman zaman tehlikeler oluşturduğunu bu yazı ile bir kez daha yetkililere bir kez daha hatırlatmış olalım…