ADASO Başkanı Zeki Kıvanç, Türkiye’de tekstil ve
hazır giyim sektörünün dünyayla rekabet eden bir noktaya ulaştığını, bunun en
önemli kanıtının istihdam sayılarındaki artış olduğunu belirtti. Kıvanç,
“Tekstil ve konfeksiyon sektörü 1 milyonun üzerinde kişiyi istihdam
ediyor. İmalat sanayisinde 3,5 kişiden birisi tekstil ve konfeksiyon sektöründe
çalışıyor” dedi.
(HABER MERKEZİ) – Adana Sanayi Odası (ADASO)
Başkanı Zeki Kıvanç, Türkiye’de tekstil ve hazır giyim sektörünün dünyayla
rekabet eden bir noktaya ulaştığını, bunun en önemli kanıtının istihdam
sayılarındaki artış olduğunu söyledi.
Kıvanç, yaptığı açıklamada, Türkiye’nin
istihdam ve ihracatta en önde gelen sektörleri arasında yer alan tekstil ve
konfeksiyon sektörünün, imalat sanayi toplam istihdamının yüzde 24,9’unu
oluşturduğunu belirtti. ADASO tarafından 2019 yılı verileri dikkate alınarak
hazırlanan araştırmaya göre, imalat sanayinde istihdam edilen her 3,5 kişiden
birisinin tekstil ve konfeksiyon sektörlerinde çalıştığını vurgulayan Kıvanç,
tekstil ve konfeksiyon sektöründe görülen istihdam artışında birçok etkenin
olduğunu ifade etti. Kıvanç, “Yaşanan artışta en önemli etmen haksız ithalata
karşı uygulamaya konulan ticaret politikası önlemleri, bunun en etkili olanı da
hiç kuşkusuz 2011 yılında ithalata yönelik uygulamaya konulan ek vergi
kararıdır” dedi.
Türkiye’de tekstil ve hazır giyim sektörünü
dünyayla rekabet eden bir noktaya ulaştığını bunun en önemli kanıtının istihdam
sayılarındaki artış olduğunu söyleyen Kıvanç, “2000 yılları başında artan
ithalattan dolayı zarar gören tekstil ve konfeksiyon sektöründe yaşanan
istihdam kayıpları sektörü 2009 yılında 689 bin 554 çalışan sayısına kadar
düşürdü. 2011 yılında konulan ticaret politikası önlemleri ile birlikte
istihdam sayılarında artış yakalayan tekstil ve hazır giyim sektörü 2019 yılını
1 milyon 2 bin 690 istihdam sayısına ulaşarak yüzde 46 oranı artış sağladı. 10
yılda sektör toplamda 313 bin 136 ilave istihdam sağlanmış oldu” diye
konuştu.
EN FAZLA DIŞ TİCARET FAZLASI VERİYOR
2019 yılı itibariyle gerçekleştirilen 28
milyar dolarlık ihracatla tekstil ve konfeksiyon sektörlerinin Türkiye için
önemli bir katma değer sağladığını belirten Kıvanç, “Tekstil ve konfeksiyon
sektörü şu anda Türkiye’de cari açık vermeyen, yılda 16-17 milyar dolarla
ihracat fazlası veren tek sektör konumundadır. Tekstil sektörü her geçen gün
büyümesine devam etmektedir. Türkiye’nin endüstriyel kalkınmasına istihdam
olanaklarına ve ticaretine en önemli katkıda bulunan tekstil sanayi, teknolojik
yenilenme, teknik bilgi ve deneyim birikimi sayesinde ülkemizin en gelişmiş ve
modern sanayi kolu haline gelmiştir. Günümüzde küreselleşen dünyanın önde gelen
ülkelerinde Türk tekstil ürünleri kullanılmaktadır. Türkiye tekstil ve hazır
giyim sektörleri, deyim yerindeyse ülkemizi şampiyonlar liginde temsil ediyor”
şeklinde konuştu.
Türkiye imalat sanayinde ülke istihdamına
katkı sağlayan en önemli sektör olma başarısının 2011 yılı Temmuz ayında
yürürlüğe giren ek vergi kararının uygulanması olduğu söyleyen Adana Sanayi
Odası Başkanı Zeki Kıvanç, “Alınan ek vergi kararı ile birlikte Türk tekstil ve
konfeksiyon üreticileri için adeta bir milat oldu. Bu karar sayesinde İstanbul,
İzmir, Adana, Bursa, Denizli gibi tekstil konfeksiyon sanayi ağırlıklı şehirler
yeniden canlandı. İstihdamı da önemli oranda arttıran karar ile önceden
ürünlerinin önemli bir bölümünü yurt dışından tedarik eden ithalatçılar, artan
ithalat maliyetlerine paralel şekilde yerli üreticilerle daha yoğun şekilde
çalışmaya başladı.” diye konuştu.
TÜRKİYE DÜNYADA 6. BÜYÜK İHRACATÇI
Tekstilde ve konfeksiyon sektörlerinde bayrağı
Türkiye’nin dalgalandırdığı bir dönemin yaşandığını anlatan Kıvanç, sözlerini
şöyle sürdürdü:
“Tekstil konfeksiyon sektörlerinde Türkiye
dünyada en önemli 6. büyük ihracatçı. Elyaftan kumaşa, kumaştan konfeksiyona
sahip olduğu üretim alt yapısı ve son dönemde sayıları giderek artan yerli
markalarıyla global anlamda takip eden değil, takip edilen, yön veren ülke
konumunda. Sahip olduğu entegre üretim alt yapısının avantajını etkin şekilde
kullanan Türkiye, makine donanımı, kalifiye işgücü ve tüketim merkezlerine
yakınlığı önemli avantajlara sahip. Geçmişte taklitçi ve fason üretim yapan
Türk tekstili artık moda sunan markalar oluşturdu, dış pazarlarda çok iyi
noktalara geldi. Tekstil 4,5 Dolar/Kg, konfeksiyonda 14,5 Dolar/Kg değerindeki
ihracatıyla önemli bir katma değer oluşturmakta. Hızlı teslimat süresinin yanı
sıra, sosyal ve çevre konularının giderek dönem kazandığı bu dönemde Türk
Tekstil Konfeksiyon sektörü önemli avantajlara sahip. Dünyanın en büyük pazarı
olan Avrupa Birliği pazarında önemli bir paya sahip. Türkiye hızlı teslimat
kabiliyetinin yanı sıra AB normlarında üretim kalitesi, çevreye duyarlı üretim
becerisi, küresel markaların standartlarına uygun üretim yapısıyla önümüzdeki
dönemde de ülke ekonomisine katkı sağlamaya devam edecektir. Markalaşma ile
teknik ve fonksiyonel tekstil alanında yapılacak yeni yatırımlar sektörün çok
daha farklı noktalara gelmesine neden olacaktır. Sektör yüzde 40’ları aşan
kadın istihdamıyla ülkemize farklı anlamda önemli bir katkı sağlamaktadır.
Sektör özel şartlarla desteklenmesi durumunda oluşturulan katma değerin ve
ihracatın iki katına kadar artması mümkün olacaktır. Sektörde elektrik ve
istihdam maliyetlerinin azaltılması, mevcut tesislerin kapasite arttırıcı
yenileme yatırımlarının uygun şartlarla yerinde teşvik edilmesi önemli katkılar
sağlayacaktır. Ticaret Bakanlığımız tarafından uygulanmakta olan Ticaret
politikası önlemleri, haksız ithalatın önlenmesi anlamında önemli bir fayda
sağlamıştır. Alınan önlemlerin etkisiz kılınmasına yönelik yapılan çalışmalar
etkin şekilde takip edilmeye devam edilmelidir. Doğru politikalarla
desteklendiği durumda, sektör geçmişte olduğu gibi önümüzdeki dönemde de
işsizliğin en önemli panzehiri olacaktır.”