DOLAR42,2539% 0.06
EURO48,8318% -0.12
STERLIN55,5469% -0.17
FRANG52,4241% -0.08
ALTIN5.502,13% 1,25
BITCOIN106.322,774.561
reklam

BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ VE DEMOKRASİ!

Yayınlanma Tarihi : Google News
reklam

Susturulan Kalemler, Kararan Ufuklar…

Basın özgürlüğü, demokratik bir toplumun temel taşlarından biridir. Halkın haber alma hakkı, gazetecilerin özgürce çalışabilmesiyle mümkündür. Ancak son dönemde, gazetecilere yönelik baskılar ve yargı süreçleri, Türkiye’de basın özgürlüğünün ciddi şekilde tehdit altında olduğunu gösteriyor. Halk TV gazetecilerine yönelik başlatılan ‘bilirkişi’ soruşturması kapsamında Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş’ın tutuklanması, gazeteciler Barış Pehlivan, Serhan Asker, Seda Selek ve Genel Koordinatör Kürşat Oğuz’un yurt dışı yasağı ve imza şartıyla serbest bırakılması, endişeleri derinleştiriyor.

Basın mensuplarının görevlerini yerine getirirken bağımsız ve özgür olmaları, sadece onların bireysel hakkı değil, aynı zamanda toplumun doğru bilgiye ulaşma hakkıdır. Gazetecilik mesleği, halk adına sorgulama, araştırma ve gerçekleri gün yüzüne çıkarma misyonu taşır. Ancak baskı ve tehdit altında çalışan gazeteciler, özgürce haber yapamaz ve bu da demokratik bir toplumun bilgiye erişim hakkını doğrudan etkiler.

Bu tür baskılar yalnızca gazetecileri değil, toplumu susturma girişimidir. Gazetecilere yönelik her türlü müdahale, halkın haber alma hakkına ve demokrasinin temel ilkelerine zarar verir. Özgür basın, iktidarların denetlenmesi, şeffaf yönetim anlayışının sağlanması ve hukukun üstünlüğünün korunması için elzemdir.

Unutulmamalıdır ki, basın özgürlüğü üzerindeki her kısıtlama, toplumun geleceğini de doğrudan etkiler. Gazetecilerin baskı altına alınması, demokrasinin körelmesine ve ifade özgürlüğünün zedelenmesine yol açar. Bu nedenle, toplumun tüm kesimleri basın özgürlüğüne sahip çıkmalı ve gazetecilerin özgürce çalışabilmesi için dayanışma içinde olmalıdır. Çünkü özgür basın susturulursa, toplumun sesi de kesilmiş olur.

reklam

YORUM YAP

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.