Mart ayının son haftası, doğanın en kıymetli hazinelerinden biri olan ormanları anmak ve koruma bilincini artırmak adına “Orman Haftası” olarak kutlanır. Bu özel hafta, sadece yeşilin güzelliğini hatırlatmakla kalmaz, aynı zamanda doğaya karşı sorumluluklarımızı da gözler önüne serer.
Ormanlar, dünyanın akciğerleri olarak bilinir. Ürettikleri oksijenle bizlere yaşam kaynağı sunarken, atmosferdeki karbon dengesini sağlamaya da yardımcı olurlar. Aynı zamanda pek çok canlının evi, toprağın koruyucusu ve su döngüsünün en önemli unsurlarından biridirler. Ancak ne yazık ki, bilinçsizce yapılan ağaç kesimleri, yangınlar ve betonlaşma gibi tehditler, bu kıymetli ekosistemleri her geçen gün daha da zorluyor.
Orman Haftası, işte tam da bu noktada bizlere önemli bir görev yüklüyor: Doğayı koruma bilincini yaygınlaştırmak ve gelecek nesillere yaşanabilir bir çevre bırakmak. Bu haftada okullarda düzenlenen etkinlikler, ağaç dikme kampanyaları ve bilinçlendirme çalışmaları sayesinde hem çocuklarımız hem de yetişkinler doğaya karşı daha duyarlı hale geliyor.
Peki, bizler bireysel olarak ne yapabiliriz? Öncelikle doğaya zarar veren davranışlardan kaçınmalı, israfı önlemeli ve geri dönüşüm alışkanlığı kazanmalıyız. Ayrıca, küçük de olsa bir fidan dikmek, çevremizi temiz tutmak ve doğal yaşamı koruma adına atılan her adım, büyük bir fark yaratabilir.
Unutmayalım ki, bugün diktiğimiz her fidan, yarının yeşil dünyasının temelini oluşturur. Gelin, Orman Haftası’nı sadece bir hafta ile sınırlamayalım; doğaya sahip çıkmayı yaşam tarzımız haline getirelim!
Yusuf Can ASLAN
