reklam
reklam
DOLAR 38,8570 % -0.01
EURO 44,1009 % 0.38
STERLIN 52,2862 % 0.3
FRANG 47,2489 % 0.7
ALTIN 4.122,46 % 0,33
BITCOIN 107.384,02 1.112
reklam

Unutmadık!… Unutmayacağız!

Yayınlanma Tarihi : Google News
reklam

Büyük yıkımlara, can ve mal kaybına neden olan, ülkemizin bugüne kadar yaşadığı en büyük doğal afetlerden biri olan 6 Şubat depreminin üzerinden 2 yıl geçti… Kahramanmaraş merkezli 11 İl’i kapsayan depremde resmi rakamlara göre 53 bin ancak gerçekte bu rakamın çok çok üstünde kaybımız var…

Yüzbinlerce bina yerle bir oldu. Yüzbinlerce insanımız halen konteynerlerde kalıyor…2 koca yıl geride kaldı… Ülke insanımızın böylesi afetler karşısında gösterdiği dayanışma ruhu takdire şayan. Yurdun dört bir yanında insanlar ellerinde avuçlarında ne varsa deprem bölgesine göndermek için canla başla çalıştı.

İlk olarak çevre İl ve İlçe yerel yönetimleri sonrasında da İstanbul-Ankara-Antalya-Bursa-Trabzon gibi büyük metropol belediyeleri iş makinaları, gıda, ilaç ve tedavi gereçleri, giyecek-yiyecek olmak üzere her konuda TIR’larla deprem bölgesindeki insanların yardımına koştu.

Depremde yaşanmışlıklar, kurtarma çalışmaları sırasında göz yaşartan sahneler, evladının-annesinin-yakınlarının cansız bedenlerine sarılıp ağlayanlar, çaresizlikler içerisinde sağa-sola koşuşturup evladını-anne ve babasını arayanlar, film şeridi gibi gözlerimin önünden gitmiyor.

Deprem mağduru bir ailenin ferdi olarak; depremin hemen ertesi günü bin bir zorlukla gittiğim Samandağ’da gördüklerim halen rüyalarımda tüm canlılığıyla yer alıyor…

Günlerce yıkıntılar arasında canlı aradım, yaralı yüreklere derman olmaya çalıştım. Yorgunluktan ayakta duracak durumda değilken bile; depremzedenin çığlığı karşısında bir şeyler yapabilme çabasıyla koşuşturdum…

Çok büyük bir yıkımdı… Çok büyük acılar yaşandı… Kefensiz bedenler giysileriyle, ayakkabılarıyla, bedeninin eksik parçalarıyla, kilim ve battaniyelerle yanyana gömüldü…

Sağ kalanlar; gerçekte yaşamdan kopmuş sadece hayatı sürükler halde… Yaşar yaşamaz gibi!

Gözlerinin feri sönmüş, acının yüzlerinde yarattığı kırışıklıklar ve kanları çekilmiş haldeki ruhsuz bedenler yaşama tutunmaya çalışıyor.

Bu acının tarifi yok…

Bir yanda soğuk-yağmur…. Diğer yanda her taraf bina molozları ve yıkıntı… Diğer yanda devrilen binaların altından gelen yardım feryatları… Resmen mahşer günü…

UNUTMADIK!

1          Can pazarında olan insanların çaresizliğini…

2          Parçalanmış bedenleri….

3          Yıkıntılar arasından yükselen ‘yardım’ çığlıklarını…

4          Soğuktan, açlıktan, susuzluktan donarak ölenleri…

5          Enkazdan dışarı sarkan evladının cansız elini ısıtmaya çalışan babayı…

6          Yanyana kefensiz gömülen bedenleri…

7          Yarım kalan hayat hikayelerini…

UNUTMAYACAĞIZ!

  • Kameralar eşliğinde simülasyonla arama-kurtarma çalışmalarına hazır olduklarını söyleyenleri…
  • İnsanlar yardım beklerken askeri kışladan çıkarmayanları…
  • Ülkenin dört bir yanından yardıma koşanları engelleyip, kent dışında bekletenleri…
  • Ağır tonajlı kepçe, kamyon, TIR ve Hiltilerle yardım için çırpınan insanları enkaz önünden uzaklaştıranları…
  • Depremin hemen ardından soyguna-hırsızlığa-talana çıkan mülteci kılıklı vahşileri…
  • Gelen yardımları fırsata çevirip vurgun yapmaya kalkanları…
  • Erzakları talan edip, istifçilik yapanları…
  • Yabancı arama kurtarma ekiplerinin kurtardığı insanları, kendileri kurtarmış gibi şov yapanları…
  • Kameralar önünde poz verip, sahte gözyaşı dökenleri…
  • Enkaz altında hala cansız bedenler varken ihaleyle yandaşlara hafriyat işi veren yetkilileri!
  • Depremi fırsata çeviren göz açık müteahhitleri…

Daha nicelerini asla unutmayacağız…..

reklam

YORUM YAP

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.