

Her yıl 1-7 Mart tarihleri arasında kutlanan Deprem Haftası, ülkemizin en büyük gerçeklerinden biri olan depreme karşı farkındalığımızı artırmak için önemli bir fırsattır. Türkiye, aktif fay hatları üzerinde bulunan bir ülke olarak, geçmişte birçok büyük deprem yaşamış ve ne yazık ki büyük acılarla yüzleşmek zorunda kalmıştır. Ancak yaşanan her felaket, bizlere daha bilinçli ve hazırlıklı olmamız gerektiğini hatırlatmaktadır.
Deprem Haftası, sadece teorik bilgilerle sınırlı kalmamalı, aynı zamanda bireysel ve toplumsal hazırlıklarımızı gözden geçirmemiz için bir vesile olmalıdır. Öncelikle, evlerimizin depreme dayanıklılığını sorgulamak, gerekli güçlendirme çalışmalarını yaptırmak hayati önem taşır. Ayrıca, ailemizle birlikte bir acil durum planı oluşturmak ve deprem anında nasıl hareket edeceğimizi öğrenmek, hayat kurtarıcı olabilir.
Eğitim, depremle mücadelede en güçlü silahımızdır. Okullarda, iş yerlerinde ve kamu kurumlarında düzenlenen tatbikatlar, bu bilincin yaygınlaşmasını sağlar. Afet çantası hazırlamak, güvenli toplanma alanlarını belirlemek ve doğru bilgi kaynaklarına ulaşmak, bireysel önlemler arasında yer alır. Ne yazık ki, yaşanan felaketlerden sonra gösterdiğimiz duyarlılığı zamanla kaybediyoruz. Oysa deprem gerçeği, bizim unutsak da unutmayacak kadar yakınımızdadır.
Deprem Haftası, sadece bireysel önlemler değil, aynı zamanda yerel yönetimler ve devlet kurumlarının da sorumluluklarını hatırlaması açısından önemlidir. Deprem yönetmeliklerine uygun yapıların inşa edilmesi, afet koordinasyon merkezlerinin güçlendirilmesi ve acil müdahale ekiplerinin her zaman hazır halde bulunması, büyük kayıpların önüne geçebilir.
Unutmayalım ki deprem değil, ihmaller öldürür. Bu hafta, sadece bilinçlenmekle kalmayıp harekete geçmek için bir başlangıç olmalıdır. Hazırlıklı olalım, hayatlarımızı ve sevdiklerimizi koruyalım.
(Namık Kemal KALAYCI)