

Adana’da taksici esnafına bir dokun bin ah işit…
Ama bu durum birazda taksicilerden kaynaklanmıyor mu?
Diyelim ki; Turgut Özal Bulvarı’ndasınız ve Valilik, Sular veya Atatürk Caddesi’ne gideceksiniz… Aceleniz var ve taksiye binmeniz gerekti, taksiye vereceğiniz ücret 50 TL civarında…
Veya yine aynı taksi ile bu kez Turgut Özal’dan, Merkez Otogar’a gitmek istediniz, yine ödemeniz gereken 50 veya 55 TL civarında bir para… Peki, Valilik ile Merkez Otogarı arasında hiç mi mesafe yok? Kilometre kilometre veya metre metre ölçmedim ama göz kararı ile yarı yarıya bir fark var giyebilirim. Yani Turgut Özal’dan Valiliğe geldiniz, bir o kadar daha yol gittikten sonra Merkez Otogara ulaşabilirsiniz diyebilirim…
Peki, taksiciler neden böyle yapıyor? Gerçekten bunu anlamıyorum. Yani adamlar 5 KM’de aynı parayı alıyor, 10 KM’ye de yine ayrı ücreti alıyor. Sonra da “Adana’da taksi kültürü yok” veya “Adana’da kimse taksiye binmiyor” diye dert yanıyorlar.
Önceden, yani ülkemizde bu kadar çok araç yokken, ulaşım ve nakliye işlerinde kıtlık yaşanırken şöyle bir hesaplama yapılırmış. Örneğin bir malı kamyona yüklediniz, 100 KM yol gitti ve bu mesafe için kamyon 100 liralık yakıt tüketti. O zaman ki hesap kuralına göre kamyon şoförü, 100 TL yakıt için 100 TL kendine, 100 TL’de aracının yıpranmasına olmak üzere toplamda 300 TL para alırmış. Ama şimdi bu uygulama kaldırılmış ve şoförler kullandıkları araçlar için para alamaz olmuş. Bunun sonucunda yaktığı yakıtın 2 katı ücret almaya başlamışlar. Yani bir nakliye işinde 100 TL yakıt tüketen şoför bu iş için 200 TL para almayı kabul etmiş.
Bu detayı paylaştıktan sonra taksi işine yeniden gelecek olursak, ülkemizde taksi olarak kullanılan araçların büyük bir bölümü LPG sistemi ile çalışıyor veya dizel araçlar kullanıyor. LPG’nin fiyatı 3 TL diyelim. Sağlam bir araç 1 litre LPG ile en az 8 km yol gidiyor. Diyelim ki araç eski ve fazla yakıyor, o zaman bu araç 8 KM için 2 litre LPG tüketsin. 2 litre LPG 6 TL eder. Ki; Turgut Özal ile Valilik arasının mesafesi 8 KM’den daha kısa bir mesafesi var. Yine de biz yolu 8 KM, tükettiği LPG’yi de 2 litre kabul edelim. Bunun bir de dönüşü var ve taksicinin aynı yere dönüşü içinde 2 litre LPG’yi de hesaplarsak, toplamda 4 litre LPG yapar. 4 litre LPG 12 TL eder.
Diyelim ki, Adana’da taksiciler eski sistemde çalışıyor. Yani eski sistem neydi? 1 yakıt, 1 araç, 1 şoför modeli… 12 TL’yi bu şekilde hesaplarsak 36 TL yapıyor. İşte taksi hizmetinin bu memlekette bu kadar yüksek olmasından dolayı, hiç kimse kolay kolay taksiye binmek istemiyor. Taksi kullanan insanların büyük bir bölümü ise pazarlık yaparak taksicilik hizmetini aylık olarak alıyor. Veya çok acil durumlarda bu hizmeti almak zorunda kalıyor.
Durumu özetleyecek olursak, bundan şu anlaşılıyor. “Adanalılarda taksi kültürü yok” diyebilmek için, taksicilerin doğru, kararlı ve istikrarlı bir şekilde, ulaştırma hizmeti vermesi gerekiyor. Yani öncelikle taksicilerin kilometre üzerinden net ve şeffaf bir tarife çıkarması gerekiyor. Öyle; ‘Nereye gidersen git, 50 TL, 55 TL’ zihniyetinden kurtulmaları gerekiyor.
Tutarsız, rastgele ve gelişi güzel fiyatlarla insanları hiç kimse bir yerden bir yere taşıyamaz. Bu nedenle bu şehirde taksicilerin ve taksi duraklarının çok sıkı bir şekilde denetlenmesi gerekiyor. Aksi durumda insanlar, bu işten zarar görmeye devam edecektir…