“GÜBRENİN TONU 10 BİN LİRA ÇİFTÇİ NASIL EKSİN”

CHP Adana Milletvekili ve TBMM Kit Komisyonu Üyesi Orhan Sümer, “Çiftçilere yeteri kadar destek verilmemesi ve artan gübre fiyatları ile ilgili konuyu Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine taşıdı. Sümer, “Tarlanın boş kalması çiftçi için daha kârlı” Dedi.

(HABER MERKEZİ)-CHP Adana Milletvekili ve TBMM Kit Komisyonu Üyesi Orhan Sümer, “Çiftçilere yeteri kadar destek verilmemesi ve artan gübre fiyatları ile ilgili konuyu Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine taşıdı. Orhan Sümer, “Tarlanın boş kalması çiftçi için daha kârlı” Dedi. Sümer, “Dolar 10 lirayı geçti. Gübrenin tonu 10 bin lira. Mazotun litresi 8 lira 37 kuruş, 2021 tarım desteklerinin yüzde 95’i 2020 ile aynı. Bu şartlarda tarımsal üretim yapılabilir mi? Adana’da çiftçiler gübre masrafları nedeniyle buğday ekimini bırakmış durumda, Çiftçi sayısı her geçen gün azalıyor. Tarım ülkesi Türkiye AKP İktidarıyla birlikte toprağına küstürüldü.” Dedi.

ÇİFTÇİNİN ÇİLESİ BİTMİYOR Orhan Sümer, “Çiftçilerimiz artan girdi maliyetleri ve yeteri kadar devlet desteği olmaması nedeniyle zor günler yaşıyor. Defalarca üretimin durma noktasına geldiğini, tarımsal üretimlerde istenilen kâr sağlanmadığı için çiftçinin üretmekten vazgeçtiğini belirtmemize rağmen gereken destekler sağlanmadı. Nesillerdir çiftçilik yapan aileler tarım topraklarını satışa çıkartıyor. Çiftçinin belini büken sadece gübre ve mazot değil. Şu an elektrik maliyeti gübre ve mazotu da geçti. Sulu tarım yapılan arazilerde elektrik dağıtım şirketleri adeta çiftçinin gelirine ortak olmuş durumda.” Dedi

ACİL TARIMSAL KALKINMA PROGRAMI HAZIRLANMALI Orhan Sümer, “Üretici nasıl ayakta kalacağını şaşırmış durumda. Acilen Tarımsal Kalkınma Programı hazırlanmalı ve en azından çiftçiye üretim yapabilecek kadar gübre ve mazot desteği zaman kaybetmeden sağlanmalıdır. Rant çetelerine, yandaş ihale takipçilerine bir gecede verilen desteklerin bir kısmı artık tarım sektörüne ayırılmalıdır. Türkiye gibi ne eksen karşılığını alabileceğin topraklara sahip ülkelerin bu kadar büyük tarımsal krizlere sürüklenmesi ancak basiretsiz yönetimlerle olur. Türkiye’de yaşanan da ne yazık ki tam olarak budur.” Dedi.