Kategori: Genel

  • GÜNLÜK 2 MİLYON TL PARA DÖNDÜREN YASADIŞI BAHİS ŞEBEKESİ ÇÖKERTİLDİ

    GÜNLÜK 2 MİLYON TL PARA DÖNDÜREN YASADIŞI BAHİS ŞEBEKESİ ÇÖKERTİLDİ

    Adana’da günlük 2 milyon TL para döndüren yasadışı bahis şebekesi yapılan operasyonla çökertildi.

    ADANA (İHA) – Adana’da günlük 2 milyon TL para döndüren yasadışı bahis şebekesi yapılan operasyonla çökertildi. Operasyonda 9 kişi yakalanırken 7’si çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
    Adana Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, başkalarının banka hesabını aylık 15 bin TL karşılığında kiralayıp, yasadışı bahisten elde edilen paranın aklandığını tespit etti. Siber polisleri yaptıkları teknik ve fiziki takip sonucunda 9 kişilik şebekenin günlük 2 milyon TL para döndürdüğünü belirledi. Söz konusu şüphelileri yakalamak için şafak vakti operasyon düzenlendi. Düzenlenen operasyonda tespit edilen 9 kişi de yakalandı.
    Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden 7’si tutuklanırken 2’si adli kontrol şartıyla serbest kaldı.

  • BÜYÜK DEVLETİMİZE YÜREKTEN MESAJLAR

    BÜYÜK DEVLETİMİZE YÜREKTEN MESAJLAR

    Mehmet Emin YÜKSEKBAŞ

    Adaletten, kanundan, hâkimden, savcıdan hatta Türkiye Büyük Millet Meclisinden büyük kim var diye sorarsanız iftira atabilecek enginlikte ve nitelikte olan ortalama bir kadın derim. En yüksek Mahkemenin bile bir dava konusunda karar vermesi için onca delil, tanık ve duruşma gerekirken

    sıradan bir kadının tek bir iftira telefonu bir erkeğin hayatını derhal karartmaya yetiyor. Bu konuda on binlerce mağdur erkek var. Artık Bıkkın, üzgün ve kızgın sesleri gitgide yükseliyor. Anlatayım; 6284 sayılı kanun, psikopat erkeklerce mağdur edilmiş kadınları korumak için çıkartılmış bir kanunmuş. Psikopat erkek oranı Devlet istatistik kurumunun rakamlarına göre hesap edildiğinde on bin erkekte

    2 kişi civarında. Bu da Türkiye’de yaşayan 42.5 milyon erkek içinde 8500 kişi yapıyor. İşte bu 8500 adet psikopat yüzünden 42 MİLYON 491 BİN 500 ADET ERKEK, 6284 SAYILI KANUNUN KÖTÜ NİYETLİ ORTALAMA KADINLAR TARAFINDAN SUİİSTİMALİ İLE MAĞDUR EDİLİYOR.

    Görünen o ki bu kanun adaleti sağlamaktan çok adaletsizlik yaratıyor. Örneğin, Evde su içtiği bardağı masada unutan bir astsubay, polis, makine mühendisi, hâkim, savcı, doktor, bankacı, yönetici, memur, işçi, çöpçü veya iş insanı eğer Allah muhafaza erkek ırkına mensupsa bu kanun sayesinde

    kötü niyetli bir kadının insafına kalmıştır. Her şey bu Kadının Bir düğmeye basmasına bakar! Hiçbir delile tanığa gerek yok. Kadı’nın değil KADININ iki dudağı arasında her şey.

    Dövdü desinler tutuklansın, sövdü desinler elektronik kelepçe takılsın! Öyle trajikomik durumlar oluşuyor ki: aleyhine uzaklaştırma verilen erkek karısından kaçıyor, karısı ise takip edip erkeğin bulunduğu yere yaklaşarak polisi arıyor. Erkeği karakola çektiriyor veya ihlal diyerek hapse attırmaya çalışıyor. Kadın Alenen kumpas kuruyor! Görülen o ki, birçok toksikfeminist kadınlarımız ve hatta daha doğrusu özellikle son 10 yıldır “Yasak Elma TV dizisi,” Tiktok ve Instagram gibi yüksek sosyal medya kültürü okulundan mezun(!) sosyal medya Yüksek Mühendisi milyonlarca kadın pek hoşnut

    bu durumdan. 8500 erkek psikopatın sayesinde, 42 milyon 491 bin 500 adet erkekten, kadınların kendi deyimleriyle, “2.500.000 yıllık hınçlarını alıyorlar.”

    Bunu ciddi ciddi dile getiren “okumuş, eğitimli, modern” tiktoksik kadın dahi çok. At iftirayı al nafakayı; at iftirayı al tazminatı; at iftirayı al hıncını! Kadın dayanışması adı altında Birbirlerine yalancı

    şahitlik bile yapan çok. Mottoları, “Donuna kadar alırım!” Bu don alma konusuyla ilgili uzman don alıcı kadınların yazdığı çok satan best-seller kitaplar bile var. Bunları okuyup don peşine düşen de bayağı

    tiktok mezunu kadın var. Üstelik böyleleri yüzünden gerçekten mağdur olan kadınlar daha fazla

    mağdur oluyorlar. Boşa elektronik kelepçe takan, koruma tedbirleri uygulayan, boşa meşgul edilen devlet kurumları da milyarlarca lira zarara uğratılıyor.

    İşin en önemli yanı, medyada tiraj yapan haberlerin başında gelen kadına şiddet haberleri yüzünden adli mercilerde tedirgin olmakta ve 6284 sayılı adaletsiz olmayı emredenkanunun da verdiği yetkiyle/

    zorlamayla delil, tanık bakmadan erkekleri direk cezalandırmaktalar.

    Kötü haberlerin toplum nezdinde olduğundan daha sık yaşandığına dair algı oluşturmada insan

    aklının oyun oynadığı psikoloji bilimi tarafından ispatlanmıştır.

    Böyle olunca YÜZ BİNDE BİRLİK oranda yaşanan olaylar karşısında İş önlem almaktan çok topyekûn erkekleri cezalandırmaya dönüşmüş durumda.

    Görünen o ki önüne gelene elektronik kelepçe takıldığından yakında elektronik kelepçe müthiş bir akım ve vazgeçilmez bir moda olacak! Güya yürürlükte olmayan fakat 6284 sayılı kanun ile fiilen yürürlükte olan, toplumu ve aileyi yıkma sözleşmesi olan İstanbul Sözleşmesi sayesinde ülkemiz İstanbul “E- kelepçe” Fashion Week’e dönüşecek.

    Cidden trajikomik bir süreçten geçiyoruz! Kara mizahı canlı yaşıyoruz. Bu kanun bazı kadınların

    kendilerini adaletten, devletten ve her şeyden üstün görmesini sağlıyor. Hatta duyduğum kadarıyla Adana’da bazı ilçe karakollarında işin boyutu ve cüreti bazı kadınlar tarafından polise hakaret edilmeye ve polisi keyfi şikâyete kadar varmış. Polis dahi böyle suiistimalci ve iftiracı kadınlara

    karşı kendini savunmak konusunda çekinceli davranmakta.

    Birinin bu gerçekleri haykırması ve tüm toplum hayrına “Kral Çıplak” demesi gerekiyor. Aksi takdirde bu gidişle evlilik, yuva, aile, adalet, emniyet ve güvenlik kavramları da kalmayacak. Değil 3 çocuk hedefini tutturmak erkekler kadınlardan soğumuş ve korkmuş halde onlardan uzak duracaklar (hatta duruyorlar.) E artık “Tıp çok ilerledi!” deyip mitoz bölünme ile çocuk sahibi olunur bundan sonra!

    Ha unutmadan, bu 8500 adet erkek psikopat için uzaklaştırma, elektronik kelepçe vb de caydırıcı filan değil. Suç islemeyi kafasına koymuş psikopatik kişi zaten bunlara takılıp kalmıyor. Bunu polis kayıtlarından görebilirsiniz.

    Olan, namusuna boğulan, çocuğunu-eşini düşünen ve yuvasının bozulmasını istemeyen basiretli erkeklere oluyor. Polis merkezleri gece evden alınmış nezarete konmuş nezih ve iyi birer vatandaş olan erkekler ile doluyor. Ve bu erkekler, ailelerini ve onurlarını korumak adına, modern(!) eşleri

    tarafından her türlü fiziksel, psikolojik ve maddi şiddete maruz kalmalarına rağmen ne şikâyetçi oluyorlar ne de tek kelime dahi toplum içinde konuşmuyorlar.

    Artık bırakın erkekleri, milyonlarca aklı başında, gerçekten güçlü ve kültürlü akıllı kadın bu yaratılan toplum ve huzur bozucu akımın farkında ve adil-insani değerlerin özlemi içindeler.

    Üstelik bilinçli olan bu kadınlar, TV’yi, sosyal medyayı, ahlak ve değer yoksunu rolmodeli(!) kadınları örnek alan ve saldırganlık yapıp devletin gücünü ve kanunu kötüye kullanmayı suiistimal etmeyi güçlü olmak sanan hemcinslerini ayıplıyorlar. Ne yazık ki rezaletten utanmayanların sesi daha çok çıkıyor memlekette! Unutmamak gerekir ki adaletsizlik, toplum yapısını ve ülke refahını yok eden sorunların

    başında gelir. Bu, tarih boyunca tüm devletlerde böyle olmuştur. Bakınız; eski Yunan Devletleri, Bizans İmparatorluğu, Sovyetler Birliği, Fransız Krallığı, Alman İmparatorluğu vb. Liste bitmez.

    Tertemiz insanları haksız yere delilsiz, tanıksız, sorgusuz sualsiz cezalandıran ve toplumu yok eden bu adaletsiz işleyişe karşılık Sayın Adalet Bakanımızın ve ekibinin Adaletli bir kanun ve suiistimali engelleyen ve suiistimalden caydırıcı uygulama esasları ile Sayın Cumhurbaşkanımızın ve meclisimizin

    karşısına çıkmasını korku, umut, heyecan ile bekliyoruz. Adalet rüyası gerçek Olur mu acaba?

    Türkiye’nin 42.491.500 kader mahkumu af bekliyor! Ben kadın erkek adaletini, iyi vatandaşların korunmasını; toplumun, milletin, devletin varlığını bilinçli bir şekilde savunan, Dünyayı gezmiş, ABD’nin en saygın üniversitelerinden New York Üniversitesi’nde okumuş ve bölüm birinciliği

    dahil birçok ödülle ülkesine hizmet için dönmüş naçizane bir vatandaş olarak bu mağduriyete sözcü oldum sadece.

    Saygılarımla!

  • TEKNOFEST ADANA ESNAFINA ‘CAN SUYU’ OLACAK

    TEKNOFEST ADANA ESNAFINA ‘CAN SUYU’ OLACAK

    Bu yıl 10’uncu TEKNOFEST, 2-6 Ekim tarihleri arasında Adana Şakirpaşa Havalimanı’nda düzenlenecek. TEKNOFEST 2024’ün teknoloji yarışmalarına, 1 milyon 630 bin yarışmacı ve 788 bin 161 takım başvurdu. Adana Valisi Yavuz Selim Köşger,“Adana artık festivaller kenti, 2 milyonu aşan ziyaretçi sayısı bekliyoruz” dedi.

    (HABER MERKEZİ) – Adana Valisi Yavuz Selim Köşger, 2-6 Ekim’de düzenlenecek TEKNOFEST’in Adana için çok önemli bir organizasyon olduğunu esnaflara katkısı olacağını söyledi.
    Bu yıl 10’uncu TEKNOFEST, 2-6 Ekim tarihleri arasında Adana Şakirpaşa Havalimanı’nda düzenlenecek. TEKNOFEST 2024’ün teknoloji yarışmalarına, 1 milyon 630 bin yarışmacı ve 788 bin 161 takım başvurdu.
    “2 milyondan fazla ziyaretçi bekleniyor”
    İhlas Haber Ajansı’na konuşan Adana Valisi Yavuz Selim Köşger, “TEKNOFEST bizim artık dünyada markalaşmış değerlerimizden birisi haline geldi. Dünyada teknoloji festivali anlamında önemli bir yer ediniyor. Çok yüksek katılımlar şimdiye kadar gerçekleşti. Eskiden sadece İstanbul’da gerçekleştiriliyordu ama artık başka illerde de yapılıyor. Akdeniz bölgesindeki ilk festivali Adana’da gerçekleştireceğiz. Gençlerimizin bu festivale rağbeti var. Bu sene 1 milyon 600 bin yarışmacı müracaatı var. 2 milyonu aşan ziyaretçi sayısıyla rekor katılımlı festival gerçekleştireceğimizi düşünüyoruz. Bu festivale herkesi bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

    “ESNAFA CAN SUYU OLACAK”

    TEKNOFEST’in Adana ekonomisine de ‘can suyu’ olacağını ifade eden Vali Köşger, daha sonra şunları söyledi:
    “Esnafımızda festivallerde çok güzel hizmet veriyor. Adana’nın festivallere alışkın olması esnafları da sevindiriyor. Son festivalde sadece Adana değil Mersin ve civar illerde ki oteller de doldu. Hal böyle olunca TEKNOFEST’te esnafımıza iyi gelecek, onlara katkı sağlayacak.”
    “Festivallerde günlük asayiş olayları dahi yaşanmıyor”
    Adana’nın artık ‘festivaller kenti’ olarak anıldığını anlatan Vali Yavuz Selim Köşger, “Adana festivaller kenti olma yolunda hızlıca ilerliyor. Çok ciddi bir potansiyel var. Vatandaşlarımız festivalleri çok seviyor. Adana kültür ve sanat anlamında çok önemli kentlerden birisi. Ben geleli 1 yıl olmadı ama çok büyük festivaller gerçekleştirildi. O festivallerde günlük asayiş olayları dahi yaşanmadı. Portakal Çiçeği Karnavalı 9 gün sürdü ve hiçbir sıkıntı olmadı. Türkiye’nin her tarafından gelen vatandaşlarımız çok güzel vakit geçirdiler” diye konuştu.

  • ADANA’DA 2 İLÇE VE 4 MAHALLEYİ BİRBİRİNE BAĞLAYACAK KÖPRÜ İNŞAATINDA SONA GELİNDİ

    ADANA’DA 2 İLÇE VE 4 MAHALLEYİ BİRBİRİNE BAĞLAYACAK KÖPRÜ İNŞAATINDA SONA GELİNDİ

    Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, yeni dönemde halkın hizmetine sunulacak önemli projelerden olan Yavuzlar Köprüsü’ndeki çalışmalarda sona gelindiğini açıkladı.

    (HABER MERKEZİ) – Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, yeni dönemde halkın hizmetine sunulacak önemli projelerden olan Yavuzlar Köprüsü’ndeki çalışmalarda sona gelindiğini açıkladı.
    Başkan Zeydan Karalar, çalışmaların yoğun şekilde devam ettiği Yavuzlar Köprüsü’nde inceleme ve denetleme gerçekleştirdi. Yetkililerden köprünün son durumu hakkında bilgi alan Karalar, 2 ilçe ve 4 mahalleyi birbirine bağlayacak olan köprünün inşaatının tamamlanmak üzere olduğunu söyledi.
    Yavuzlar Köprüsü’nün bölgedeki araç trafiğini rahatlatacağını ve bisiklet kullanıcıları için bisiklet yolunun da olacağını belirten Karalar, köprünün Seyhan ve Yüreğir ilçeleri ile Yavuzlar, Kazım Başer, Sinanpaşa ve Tahsilli mahallelerini birbirine bağlayacağını açıkladı.

  • OTO HIRSIZLIĞINA SİGORTALI ÖNLEM

    OTO HIRSIZLIĞINA SİGORTALI ÖNLEM

    Oto hırsızlığı, araç sahiplerini korkutan en temel risk faktörlerinin başında geliyor. Zorunlu trafik sigortasında oto hırsızlığı ile ilgili bir koruma bulunmazken en dar kapsamlı kaskolarda bile oto hırsızlığı ihtimali bulunuyor.

    FATİH ŞEVİK / Oto hırsızlığı, araç sahiplerini korkutan en temel risk faktörlerinin başında geliyor. Zorunlu trafik sigortasında oto hırsızlığı ile ilgili bir koruma bulunmazken en dar kapsamlı kaskolarda bile oto hırsızlığı ihtimali bulunuyor. Bu nedenle kasko yaptıracak olanların oto hırsızlığı teminatını da kaskoda belirterek araçlarını güvence altına almaları mümkün olabiliyor.

    Mala karşı işlenen suçlar arasında ilk sıralarda yer alan oto hırsızlığı milyonlarca araç sahibinin korkulu rüyası olmuş durumda. Araç kaskosu yaptırırken hırsızlık teminatını da istediğinizi belirterek rahat bir nefes alabilir ve aracınızı güvenli bir şekilde kullanmaya devam edebilirsiniz.

    Araç sahiplerinin son dönemde hırsızlık teminatına büyük önem verdiklerini ve oto hırsızlığı suçlarının kasko yaptırırken mutlaka göz önünde bulundurulması gerektiğini belirten Sigorta Satış Sorumlusu Buket Güler; “Zorunlu trafik sigortası her araç sürücüsünün yaptırmak zorunda olduğu bir sigorta türüdür. Ancak araç kaskoları isteğe bağlı yapılan ve herhangi bir olumsuz anında kişiye güvece veren bir sigorta türüdür. Kasko da poliçeler kapsamlarına göre değişiklik göstermekle birlikte en dar kapsama sahip olan kasko türünde bile hırsızlık teminatı bulunmaktadır. Araç hırsızlığı aracı olan herkesi tedirgin eden bir durum olduğu için kasko yaptıranlar artık kaskolarına hırsızlığı da dahil etmeye başladılar ve son dönemde yaptığımız kaskoların kapsamlarına baktığımızda oto hırsızlığına kasko yaptırdıklarını görüyoruz.” dedi.

    Hırsızlık teminatının kaskoda düşük bir bedeli bulunduğunu ve araç sahiplerinin oldukça düşük bedellerle araçlarını bu riske karşı koruyabileceklerini belirten Güler; “Bizim tüm müşterilerimize ve araç sahiplerine tavsiyemiz kaskonuzda mutlaka hırsızlık teminatının da yer almasıdır. Bu teminat kasko da oldukça düşük bedellere sahiptir. Düşük bedellerle aracınızı ve kendinizi güvende hissedersiniz.” ifadelerini kullandı.

     

  • EKONOMİ VE HUKUK ADANA’DA BULUŞTU

    EKONOMİ VE HUKUK ADANA’DA BULUŞTU

    Daha İyi Yargı Derneğinin, Adan Zye Türk Yargı Reformu”nu iş ve hukuk dünyasına anlatmak için başlattığı “Ekonomi ve Hukuk Buluşmaları”nın 15’incisi, Adana’da gerçekleşti. TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez burada yaptığı konuşmada,  “Sorunlarımızın büyük bir bölümü her ne kadar ekonomi kaynaklı gibi görünüyor olsa da ekonomideki yapısal dönüşüm ancak bağımsız yargı ve güçlü bir eğitim reformuyla mümkündür. Dolayısıyla ekonomik kalkınma için eğitime ve demokrasiye sarılmalıyız. Bunun için de hukuk devleti güçlendirilmeli, yargı bağımsızlığı güvence altına alınmalı, uluslararası normlara ve sözleşmelere uygun hareket edilmeli, eğitim sistemimiz, çağımızın gerektirdiği becerilere ve yetkinliklere uygun hale getirilmelidir.” dedi.

    (HABER MERKEZİ)-Daha İyi Yargı Derneği’nin, “A’dan Z’ye Türk Yargı Reformu”nu iş ve hukuk dünyasına anlatmak için başlattığı “Ekonomi ve Hukuk Buluşmaları”nın 15’incisi, 25 Nisan 2024 Perşembe günü Adana’da gerçekleşti. Önceki Ekonomi ve Hukuk Buluşmaları, sırası ile Denizli, İzmir, Bursa, Mersin, Edirne, İstanbul, Hatay, Kayseri, Çanakkale, Gaziantep, Konya, Antalya, Diyarbakır ve Van’daydı.

    “Sürdürülebilir Büyüme İçin Daha İyi Yargı” başlıklı Adana buluşmasının açılışında Türk İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez, Çukurova Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu (ÇUKUROVASİFED) Başkanı Berman Mantı ve Adana Barosu Başkanı Av. Semih Gökayaz konuştu. Ardından, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Özatay “ekonomide bizi neler beklediğini”, Daha İyi Yargı Derneği Başkanı Av. Mehmet Gün de “ekonomik istikrar için daha iyi yargının gereğini” anlattı. Buluşmanın son bölümünde ise Av. Mehmet Gün ve Prof. Dr. Fatih Özatay katılımcıların sorularını yanıtladı. Katılımcıların konuşmalarından öne çıkanlar şöyle:

    DAHA İYİ YARGI DERNEĞİ BAŞKANI AV. MEHMET GÜN:

    “Anayasa Mahkemesi’nin, Danıştay’ın ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararlarına uyulmaması ve benzeri birçok sorun, ülkemizdeki fikir ve ifade özgürlüğünün, temel insan haklarının ve hatta mülkiyet hakkının korunması konularında bile hukuk güvencesinin varlığının sorgulanmasına neden olmaktadır. Bu durumda kredi şartları ağırlaşmakta, yerlilerin bile uzun vadeli yatırımları başka ülkelere kaymakta, ülkede uzun vadeli yatırım arzusu yok olurken girişimciler kısa vadeli fırsatları yakalamaya yönelmektedir.

    Türkiye’nin bir türlü aşamadığı orta gelir tuzağından kurtulması için işletmelerini güçlendirip uluslararası rekabet gücünü yükselterek dünya ticaretinden aldığı payı artırması gerekiyor. Bunu gerçekleştirmek için iş yapma ortamını geliştirmek, makro ekonomik kararları zamanında ve isabetle almak, makro ekonomi yönetiminin öngörülebilir olmasını sağlamak, mikro ekonomide işbirliklerini çoğaltmak, yatırımları artırmak, işletmelerin serpilip gürbüzleşmesine uygun şartları hazırlamak zorunlu.

    Ekonomik başarıyı etkileyen bu ve benzeri sorunların çözümü yönetimdeki istikrar sorununun çözümü ile bu da yargı sorununun çözümü ile başlar. Bu tuzaklardan kurtulmak ise etkin ve verimli çalışan tam bağımsız, daha iyi bir yargı ile mümkündür. Ancak bunun için yargının etkin, kaliteli ve verimli hizmet üretecek şekilde yalın yapılandırılması, kurumlarının ve mensuplarının şeffaf ve hesapverir olması, yargı hizmet birimlerinin, kalkınmaya en güçlü desteği verecek şekilde yapılandırılması, modern uyuşmazlık yönetim süreçleri ile güçlendirilmesi gerekir. Ekonomik başarı, daha iyi yargı ile mümkündür.

    Yargı ve dolayısıyla hukukun üstünlüğü Türkiye’nin en ihmal edilmiş sorunudur. Yargı hizmetleri, eğitim, güvenlik, sağlık gibi bir kamu hizmetidir ancak kamu hizmetleri arasında en kötü durumda olanıdır. Devlet gücünü keyfince kullanması konusunda fikir uyumu içinde olan bir zümre istemediği için yargı sorunu hala çözülememiştir.”

    PROF. DR. FATİH ÖZATAY:

    “Uygulanan ekonomik program çok eksik bir program. Bu nedenle de programa güven duyulmuyor. Bu güveni sağlanamayınca da Türkiye’nin gereksinim duyduğu dış kaynak girişi yeteri kadar olmuyor. Olmayınca döviz kuru üzerinde baskı oluşuyor. Merkez Bankası döviz rezervleri yeteri kadar artmıyor. Bu da güven bunalımını tekrar güçlendiriyor. Statükoyu değiştirmek gerek. Bunun için hem eğitim alanında hem hukuk alanında reform yapmak lazım.”

    TÜRKONFED BAŞKANI SÜLEYMAN SÖNMEZ:

    “Sorunlarımızın büyük bir bölümü her ne kadar ekonomi kaynaklı gibi görünüyor olsa da ekonomideki yapısal dönüşüm ancak bağımsız yargı ve güçlü bir eğitim reformuyla mümkündür. Dolayısıyla ekonomik kalkınma için eğitime ve demokrasiye sarılmalıyız. Bunun için de hukuk devleti güçlendirilmeli, yargı bağımsızlığı güvence altına alınmalı, uluslararası normlara ve sözleşmelere uygun hareket edilmeli, eğitim sistemimiz, çağımızın gerektirdiği becerilere ve yetkinliklere uygun hale getirilmelidir.

    Demokrasi-ekonomi denkleminin sağlıklı olarak, hem ekonomiyi hem demokrasiyi sürdürülebilir kılacak şekilde kurulması gerekiyor. Hukukun üstünlüğünü, şeffaflık ve hesap verebilirliği en üst seviyede gerçekleştiren demokratik ve kapsayıcı yaklaşımlarla, orta demokrasi ve orta gelir tuzaklarını aşacak politikaları uygulamaya koyabilmeliyiz. Bunun da yolu her alanda hukukun üstünlüğünün sağlanmasından, tüm paydaşların karar alma süreçlerine dahil edilmesinden, yerel yönetimlerden siyasi partilere ve meslek kuruluşlarına kadar tüm kurumların güçlendirilmesinden geçiyor.”

    ÇUKUROVASİFED BAŞKANI BERMAN MANTI:

    “Sürdürülebilir bir büyüme için homojen ve stabil bir yatırım ortamı mutlak şart. Para ürkektir ve her daim kendini güvende hissetmek ister. Uluslararası kredi derecelendirme kurumları bir ülkeyi ölçümlerken öncelikli yargıyı mercek altına alırlar ki bu hiç değişmez bir kuraldır. Her birey ya da kurumsal yatırımcı her koşulda haklarını savunabilecek demokratik bir iklime tohum ekmek ister.

    Türkiye’de yargı ve demokrasi alanlarında yeni reformlara ihtiyaç var. Hukuk ve ekonomiyi bir bütün olarak ele aldığımızda Çukurova Bölgesi, uzlaştırma kültürünün öne çıkması ve hukukun üstünlüğü ilkesiyle bölge ticaretinin merkezi haline gelebilir.”

    ADANA BAROSU BAŞKANI AV. SEMİH GÖKAYAZ:

    “Ekonomik refahın toplumda yaygınlaşması ve adil bir gelir dağılımının tesis edilmesinde hukuk ve ekonomi, birbirini tamamlayan iki temel disiplindir. Hukukun olmadığı yerde gelişmeden, kalkınmadan, sosyal adaletten bahsetmeye olanak yoktur.

    Bireyin, yurttaşlık bağı ile etrafında birleştiği en temel hukuki metin anayasadır. Anayasa ve yasalar, yurttaşın önünü açacak, potansiyelini değerlendirecek, özgürlüklerle yeni fikirlerin ortaya çıkmasına olanak sağlayacak nitelikte olmalıdır. Hayal ettiğimiz ülkeyi kurmak, ancak teminat altına alınmış birey özgürlükleri sayesinde gerçekleşebilecektir. Bu da ancak herkesi kapsayan, temel hak ve özgürlükleri koruyan, temel hakların kullanımını işlevsel kılan bir anayasa ile mümkündür.”

     

  • ADANA TABİP ODASI 2024-2026 GENEL KURUL VE SEÇİMİ TAMAMLANDI

    ADANA TABİP ODASI 2024-2026 GENEL KURUL VE SEÇİMİ TAMAMLANDI

    Etkin Demokrat Hekimler Gurubu ve Kırmızı Çizgi Hekimler Gurubu adaylarının yarıştığı Adana Tabip Odası 2024-2026 Dönemi Genel Kurul ve seçimi sonuçlandı. Konuşmaların ardından Yıllık Çalışma Raporu, Bilanço, Denetleme Kurulu Raporu ve Yeni Dönem Bütçe Taslağı oy birliği ile kabul edildi. Toplam 774 üyenin oy kullandığı seçim sonucunda Dr. Özden Polatöz, Dr. Gökhan Alıcı, Dr. Hakan Şen, Dr. Hakan Güneş, Dr. Sedat Yeniocak, Dr. Ferat Erol ve Dr. Erhan Özeren yeni yönetime seçildi.

    (HABER MERKEZİ)- Etkin Demokrat Hekimler Gurubu ve Kırmızı Çizgi Hekimler Gurubu adaylarının yarıştığı Adana Tabip Odası 2024-2026 Dönemi Genel Kurul ve seçimi sonuçlandı. CHP Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, TTB 2. Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten, CHP Adana İl Başkanı Doç. Dr. Anıl Tanburoğlu, TMMOB Adana İKK Sekreteri Kerem Şahin, Gıda Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Şehmus Alparslan, Jeoloji Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Dr. Mehmet Tatar, SES Eş Başkanı Belgin Işık ve hekimlerin katıldığı genel kurul saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.

    1. SUNTUR,” BEYİN GÖÇÜNÜ TERSİNE ÇEVİRMEK İÇİN SAĞLIĞIN SİYASETİNİ YAPACAĞIZ”

    Divan Başkanlığını Dr. Ergün Vijdan’ın Yardımcılığını Dr. Naciye Özeren ve Dr. Semra Günaştı’nın yaptığı genel kurul’da gündem gereği konuşan önceki dönem Tabip Odası Başkanı Dr. Ahmet Suntur, Genel Kurul ve seçimin Adana ve Türkiye hekim hareketine ve sağlık ortamına hayırlı olmasını diledi. Dr. Suntur, “Çok uzun süredir sağlık alanında çok ciddi sorunlarla karşı karşıyayız. Bu sorunlar ülkemizin siyasal ve ekonomik sorunlarından bağımsız değil. Sağlık alanında hem mesleki zorluklar yaşarken hem de vatandaşlarımız ciddi sağlık sorunları yaşamaktadır. Sağlıklı bir toplum ancak sağlıklı bir nesil ile mümkündür. Geçmişte olduğu gibi bundan sonrada meslektaşlarımızın ekonomik ve özlük hakları için, çalışma koşullarımızın iyileştirilmesi için, sağlıkta şiddete dur demek için, yeni bir malpraktis ve şiddet yasası için, beyin göçünü tersine çevirmek için sağlığın siyasetini yapacağız.” dedi.

    DOÇ. DR. ÖKTEN, “AFETLER DOĞAL DEĞİL, YAPAYDIR”

    TTB 2. Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten, konuşmasında “Gerek salgın sürecinde gerekse deprem sürecinde sahada olan var güçleriyle çalışan, en fazla ölen ve hastalanan  meslek grubu olan hekimlerimize ve tabip odalarımıza çok teşekkür ederim. Salgında en fazla çalışan ve depremde TTB’nin Adana Tabip Odasını lojistik merkezi ilan etmesiyle Ankara ve tüm Türkiye ile irtibat halinde kalarak tüm deprem bölgesine binlerce koli ve tonlarca yiyecek, giyecek,  tıbbi yardım malzemesi gönderen Adana Tabip Odama,  yönetimine ve yardımcı olan meslektaşlarım ve herkese çok teşekkür ederim. Hepimiz isteriz böyle acılar yaşanmasın. Ancak doğayı bu kadar tahrip ettiğimiz bir ortamda salgınlar, yangınlar, seller, maden faciaları artarak devam edecektir. Doğal afeti yönetemezseniz bu yapay felakete dönüşür. Yaşadıklarımız aslında doğal felaket değil, yapay felakettir.” diye konuştu.

    BİLANÇOLAR OY BİRLİĞİYLE KABUL EDİLDİ

    Konuşmaların ardından Yıllık Çalışma Raporu, Bilanço, Denetleme Kurulu Raporu ve Yeni Dönem Bütçe Taslağı oy birliği ile kabul edildi.

    YENİ YÖNETİM

    Toplam 774 üyenin oy kullandığı seçim sonucunda Dr. Özden Polatöz, Dr. Gökhan Alıcı, Dr. Hakan Şen, Dr. Hakan Güneş, Dr. Sedat Yeniocak, Dr. Ferat Erol ve Dr. Erhan Özeren yeni yönetime seçildi.

    UZM. DR. POLATÖZ, “MESLEKTAŞLARIMIZIN HER ZAMAN YANINDA OLACAĞIZ”

    Yeni Yönetim Kurulu adına konuşan Psikiyatri Uzmanı Dr. Özden Polatöz, “2024-2026 dönemi genel kurul ve seçimlerimizi tamamlamış olduk. Demokrasi şöleni niteliğinde bir seçim yaşadık. Öncelikle bizden önce odamıza emek veren tüm yönetimlere, destek veren tüm meslektaşlarımıza sonsuz teşekkür ediyoruz.  Bu dönemde de her zaman hekimlerin yanında olacak, halkımızın sağlık haklarından ücretsiz ve eşit olarak yararlanması için mücadele edeceğiz. Daha çok sağlık politikaları üzerine söz söylesek de her zaman demokratik laik bir ülkede yaşamak için mücadele etmeye devam edeceğimizi belirtmek isterim. Sağlığın her alanında yaşadığımız şiddet ve şikayetlerin, tıp eğitimindeki aksaklıkların, emekli hekimlerin sıkıntılarının yakın tanığı olarak tüm bu can sıkıcı olayların düzeltilmesi yönünde arkadaşlarımla birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu anlamda bizlere oy veren vermeyen tüm meslektaşlarımızın her zaman yanında olacağımızın bilinmesini istiyoruz.” şeklinde konuştu.

    Yeni seçilen yönetim kurulu üyeleri mazbatalarını almalarının ardından görev bölümü yapıp, hizmete başlayacaklarını bildirdiler.

     

  • ABB; 450 PERSONEL, 100 ARAÇ İLE HAŞEREYLE MÜCADELE EDİYOR

    ABB; 450 PERSONEL, 100 ARAÇ İLE HAŞEREYLE MÜCADELE EDİYOR

    Adana Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Başkanlığı’na bağlı ilaçlama ekipleri, kentin 15 ilçesinde haşere mücadelesini sürdürüyor.

    ADANA (İHA) – Adana Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Başkanlığı’na bağlı ilaçlama ekipleri, kentin 15 ilçesinde haşere mücadelesini sürdürüyor.
    Adana Büyükşehir Belediyesi ekipleri insan sağlığını tehdit eden sivrisinek, hamamböceği, karasinek, fare ve pire gibi haşerelerin kontrol altına alınması için çalışmalarına yoğun şekilde devam ediyor. Bu çerçevede özellikle bina bodrumlarındaki hidrofor çukurları, inşaat sahalarındaki su birikebilecek asansör boşlukları ve sığınaklar, foseptikler, yağmur suyu ve kanalizasyon sistemleri, rögarlar, dereler gibi yerleşim yerlerindeki kritik noktalarda düzenli olarak ilaçlama yapılıyor.
    Bu bölgelerde kullanılan ilaçlar, Sağlık Bakanlığı tarafından onaylı ürünler olup, hem kapalı hem de açık alanlarda etkin bir şekilde kullanılabiliyor.
    Parklar, gübrelikler, çöp konteynerleri, süs havuzları gibi haşere üremesine neden olan alanlara müdahale edilerek, haşere gelişimi önleniyor. Ayrıca içinde yağmur suyu birikebilecek kullanılmayan otomobil lastikleri toplanarak sivrisinek gelişiminin önüne geçilmesinin yanı sıra, geri dönüşüme gönderilerek çevre kirliliği de önlenmiş oluyor. İl genelindeki derelerde yapılan temizlik ve yol verme çalışmaları ile suyun durgunlaşması engellenerek sivrisineklerin gelişme ortamı haline gelmesi önleniyor.
    Depremden etkilenen bölgelerde ve yıkım süreci devam eden binaların olduğu alanlarda ise özellikle sineklere yönelik gece ilaçlamalarına ağırlık verilerek, rögarlar, foseptik çukurları, yüzme havuzları ve atık depolama alanları gibi kritik noktalar düzenli olarak kontrol edilip ilaçlanıyor.
    Büyükşehir ekipleri, gün boyunca 450 personel ve 100 ilaçlama aracıyla 15 ilçede haşere mücadelesini sürdürüyor.

  • ÜRETİCİLERİN İHTİYAÇLARI ANKETLE TESPİT EDİLİYOR

    ÜRETİCİLERİN İHTİYAÇLARI ANKETLE TESPİT EDİLİYOR

    Adana Tarım ve Orman İl Müdürlüğü tarafından “Çiftçi Eğitimi İhtiyaç Analizi” anketi ile üreticilerin ihtiyaçları tespit ediliyor.

    ADANA (İHA) – Adana Tarım ve Orman İl Müdürlüğü tarafından “Çiftçi Eğitimi İhtiyaç Analizi” anketi ile üreticilerin ihtiyaçları tespit ediliyor.
    Tarım ve Orman Bakanlığı’nın çalışma alanına giren konularda etkinliğin, verimliliğin ve üretkenliğin artırılması amacıyla Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanlığınca “Çiftçi Eğitimi İhtiyaç Analizi” anketi yapılması için çalışma başlatıldı. Bu çerçevede Adana İl Tarım ve Orman Müdürlüğü koordinatörlüğünde 15 ilçe müdürlüğünce anket çalışmaları sahada üreticilerle birebir görüşülerek yapılmaya başlandı. Bu anketler sonucunda çiftçilerin bilgi ve becerilerini artırmak istedikleri konular belirlenerek bu konularda eğitimler verilecek.
    Bitkisel üretim konularında 58 adet, hayvansal üretimde ise 74 adet eğitim verilebilecek başlık bulunuyor. Üreticilerin ihtiyaç duyması halinde Tıbbi ve Aromatik Bitkiler, Aşılama ve Budama, Mısır, Ayçiçeği, Yerfıstığı Bitkilerinde Hastalık ve Zararlı, Besi Sığırı Yetiştiriciliği, Hijyen Eğitimi, Akıllı Tarım Teknolojileri, İyi Tarım Uygulamaları ve Gübreleme konularında eğitim verilebilecek.

  • BÜYÜKŞEHİR’DEN BİR GÜNDÜZ BAKIMEVİ DE BAHÇEŞEHİR MAHALLESİ’NE

    BÜYÜKŞEHİR’DEN BİR GÜNDÜZ BAKIMEVİ DE BAHÇEŞEHİR MAHALLESİ’NE

    Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, kentin ve hemşehrilerinin yaşamına değer katan hizmetleri gerçekleştiriyor. Başkan Zeydan Karalar, Bahçeşehir Mahallesi’nde gerçekleştirilen Gündüz Bakımevi’nin açılışını gerçekleştirdi.

    ADANA (İHA) – Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından hayata geçirilen Bahçeşehir Gündüz Bakımevi açıldı.
    Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, kentin ve hemşehrilerinin yaşamına değer katan hizmetleri gerçekleştiriyor. Başkan Zeydan Karalar, Bahçeşehir Mahallesi’nde gerçekleştirilen Gündüz Bakımevi’nin açılışını gerçekleştirdi.
    20 ADET GÜNDÜZ BAKIMEVİ
    Başkan Zeydan Karalar, 724 metrekare alanda, 150 çocuk kapasiteli Gündüz Bakımevi’ni Bahçeşehir Mahallesi’ne kazandırmanın heyecanını yaşadıklarını belirterek, önümüzdeki dönemde Gündüz Bakımevleri’nin sayısını en az 20’ye çıkaracaklarının da müjdesini verdi.
    Adana’nın her noktasına hakim olduğunu kaydeden Başkan Karalar, Bahçeşehir Mahallesi’nin önümüzdeki yıl Kapalı Semt Pazarı’na kavuşacağını da duyurdu.
    Adana’yı çehresi ve hizmetleriyle emekli dostu bir kent haline getireceklerini belirten Karalar, inşa edecekleri Yaşlı Yaşam Merkez’leri ile yaşlıların nefes alabileceği, sosyalleşebileceği alanlar oluşturacaklarının bilgisini de verdi. Başkan Zeydan Karalar, “Bizim dokunmadığımız kesim olmayacak. Belediyecilik, bir çocuğa, doğduğu andan başlayarak her türlü hizmeti sunmak, onunla ilgilenmek ve yaşamını kolaylaştırmak işidir. Bunu da büyük ölçüde yapıyoruz” dedi.
    Daha önce Adana tarihinde görülmemiş hizmetlerin kendi döneminde yapıldığına da dikkat çeken Başkan Zeydan Karalar, pandemiye, ağır borç yüküne ve depreme rağmen Adana’ya 3 alt geçit, 5 yeni bulvar, 111 otobüs, 321 iş makinesi, 3 milyon ton asfalt serimi, içme suyu getirme projeleri, ilçelere arıtma tesisleri, altyapı üst yapı yenileme, yeni park bahçeler açma, ücretsiz kurs merkezleri, kütüphaneler, öğrenci yurtları ve gündüz bakımevleri gibi sayısız hizmete imza attıklarını ve devasa hizmetleri borçlanmadan yaptıklarını aktardı.
    Yine Adana tarihinde ilk defa Ulaşım Master Planı’nın kendileri tarafından yapıldığının altını çizen Başkan Zeydan Karalar, 2. Etap Metro hattının kamulaştırmanın hemen ardından başlayacağını ve metroyu önümüzdeki 5 yıl içinde Adana’ya kazandırmakta kararlı olduklarını vurguladı.
    Başkan Zeydan Karalar önümüzdeki dönemde yapılacak; 8 yeni alt geçit ve bulvarlarla, kültür merkezleri, dünya çapında 2 kütüphane, metro, tramvay, nostaljik tramvay, otogar, yeni kreşler, yeni öğrenci yurtları, restorasyonlar, biyolojik gölet, güneş enerji santralleri, ilçelere arıtma tesisleri, spor tesisleri ve spor akademisi, mezbahane, afet koordinasyon merkezi, yaşlı yaşam merkezi ve sosyal yardımlar ile Adana’ya adana adana çalışmaya devam edeceklerini kaydetti.

  • TAHSİLLİ VE DERVİŞLER DE DOĞALGAZA KAVUŞACAK

    TAHSİLLİ VE DERVİŞLER DE DOĞALGAZA KAVUŞACAK

    Yüreğir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Kocaispir’in girişimleri sonucu ilçede birçok mahallenin ardından Tahsilli ve Dervişler Mahalleleri de doğalgaz ile buluşacak.

    (HABER MERKEZİ) – Yüreğir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Kocaispir’in girişimleri sonucu ilçede birçok mahallenin ardından Tahsilli ve Dervişler Mahalleleri de doğalgaz ile buluşacak.
    Doğalgaz firması ile yapılan görüşmelerle Tahsilli ve Dervişler mahallelerine doğal gaz gelmesi için büyük çaba sarf eden Kocaispir’in girişimleri sonrasında çalışmalara başlandı. Yapılan çalışmalarla birlikte 2024 yılı içerisinde her iki mahalle de doğal gaz ile buluşacak.
    Doğalgaz firması Bölge Müdürü Halit Demir’den ilçede devam eden ve planlanan çalışmalar hakkında bilgi alan Başkan Kocaispir, “Değerli Müdürümüz ile oldukça verimli bir görüşme yaptık. Kullanım rahatlığı, can ve mal güvenliği, gelecek nesillere daha temiz bir çevre bırakma adına Yüreğir’de tüm hemşehrilerimizin doğal gazdan yararlanmaları için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bugüne kadar birçok mahallemizi doğal gaz ile buluşturduk. 2024 yılı içerisinde de Tahsilli ve Dervişler mahallelerimizi doğal gaz ile buluşturacağız. Mahallelerimize doğal gazın gelmesi, hemşehrilerimiz için büyük bir konfor ve rahatlık sağlayacaktır. Sürecin ilerlemesine katkı veren firma yetkililerine ve emeği geçenlere teşekkür ederim” dedi.
    Yüreğir’de doğal gaz kullanımının yaygınlaştırılması adına gerekli çalışmaları özveriyle yürüttüklerini ifade eden doğalgaz firması Müdürü Halit Demir ise, önümüzdeki dönemde mevcut çalışmaların yanı sıra yatırım odaklı gelişmelerin artacağını vurguladı.

  • KALDIRIM İŞGALİNE GÖZ YUMULUYOR

    KALDIRIM İŞGALİNE GÖZ YUMULUYOR

    Adana’nın yayalar için olması gereken kaldırımlar, araçların ve marketlerin işgali nedeni ile yayalara kalmıyor. Zabıtaların bu konuda tepkisiz olması ile vatandaşların tepkisine neden oluyor. 

    (HABER MERKEZİ)-Adana’nın yayalar için olması gereken kaldırımlar, araçların ve marketlerin işgali nedeni ile yayalara kalmıyor. Zabıtaların bu konuda tepkisiz olması ile vatandaşların tepkisine neden oluyor.

    Adana’da marketler ve alışveriş mağazaları kaldırımları babaların malı gibi kullanmaya devam ediyorlar. Yolcuların kullanım hakkını gasp eden mağazaların bu rahatlığına ise zabıtalar ses çıkarmıyor.

    Kaldırım işgalinin bir örneği de merkez Sarıçam ilçesi eski adı ile Çatalan Caddesi yeni adı ile Elifsu Uludağ Caddesinde yaşanıyor. Kendisine alışveriş merkezi diyen bir mağaza, ürünlerinin önemli bir kısmını kaldırımı sererek kaldırımı dükkanı gibi kullanıyor.

    Gece gündüz eşyalarını kaldırıma bırakan mağazaya hiç kimse ses çıkarmıyor. Masa sandalye takımlarından halı çeşitlerine kadar yüzlerce ürünü kaldırımda teşhir eden mağaza ürünlerini satıp karına kar eklemeye devam ederken sokak gasbı ise cezasız kalıyor.