reklam
reklam
DOLAR 38,2253 % 0.23
EURO 43,7290 % 0.03
STERLIN 51,0544 % -0.07
FRANG 46,7358 % 0.47
ALTIN 4.073,50 % 0,25
BITCOIN 84.350,88 -0.194
reklam

Kentsel Dönüşüm İşkencesi

Yayınlanma Tarihi : Google News
reklam

İlk defa 2012 yılında TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaşan ve bugüne kadar yüzlerce binanın yıkılıp yerine yeni ve sağlıklı binaların yapılması olarak ifade edilen kentsel dönüşüm Adana’da son yıllarda büyük bir hız kazandı.

Sokaklarda, mahalle aralarında yürürken muhakkak siz de görürsünüz bir apartmanın yıkımını veya yılıkmış binanın molozlarını taşıyan kamyonları…

Kentsel dönüşün o kadar büyük bir hızla yayılıyor ki inanamıyorsunuz. Bir bakmışsınız kocaman binalar bir anda yerle yeksan yıkılıvermiş. Hemen yeni binayı dikmek için hazırlıklara başlayan inşaat işçileri başlamış işlerine…

Adana’nın birçok yeri adeta bir inşaat cenneti olmuş. Her yerde bir bina inşaatı görmek mümkün…

Kentsel dönüşüm aslında deprem riski taşıyan ve kullanım süresini doldurmuş ve kullanılamaz hale gelmiş, eskimiş binaların yıkılarak yerlerine yeni, daha güvenli, yeşile saygılı ve daha kullanışlı yaşam alanları oluşturmak amacıyla yapılan bir uygulamadır.

Ancak son yıllarda bu uygulama ‘Kentsel dönüşüm Rantsal bölüşüm’ mantığıyla hareket eden kişilerin kendi ticari kaygıları yüzünden amacından sapmış bir uygulamadır.

Çünkü bakıyorsunuz binanız sağlam, sağlıklı ama sadece kendi menfaatini düşünen kendini müteahhit olarak tanımlayan kişiler, bulunduğunuz apartmanda kendileri gibi 3-5 çıkarcıyı ikna edip elinizden imzanızı alıyor.

Sizde ister istemez, gönüllü yada gönülsüz binanızı terk etmek zorunda kalıyorsunuz. İşin en can acıtan yanı ise evini daha güzelleştirmek adına evine tadilat ve yeni dekorasyon yaptıran kişilerle evlerine bırakın bakım ve tadilat yaptırmayı çivi dahi çakmayı masraf sayan kişilerle eviniz aynı değerden müteahhide devrediliyor ve onlarla aynı kalitede yeni eve oturuyorsunuz.

Burada bir adaletsizlik olduğuna inanıyorum.

Öte yandan istisnalar vardır elbet onları ayrı tutmakla birlikte, kentsel dönüşüm adı altında yapılan yeni binalardaki dairelerin çok küçük olması da daire sahiplerine düşündüren konuların başında geliyor. Örneğin sizin eviniz 120 veya 130 metrekare, yıkılıp yeniden yapılan binanızda size düşen daire 70 bilemedin 80 metrekareden oluşuyor.

Son yıllarda stüdyo tip denilen bu ufak tefek daireler sıklıkla yapılıyor büyük kozmopolit şehirlerde. Ancak Adana gibi sıcak memleketlerde insanların yazlarını balkonda geçirdiklerini de göz önüne alırsak, küçücük balkona sahip bu evler ne kadar rağbet görür bilemem…

Müteahhit zaten bir binayı yıkıp yeniden yapmakla kar elde ediyor. Önemli olan insanları da mağdur etmeden kar etmektir. Bu yüzden kentsel dönüşüm aslına uygun yapılırsa hem şehirlerin görselliği açısından hem de riskli binaları daha güvenli yaparak olası bir deprem anında hasarı en aza indirmek açısından yararlı bir uygulama olarak görülür.

O yüzden kentsel dönüşümü sadece rantsal dönüşüm olarak algılamaktan vazgeçip insanların da beklentilerini karşılamaya çalışmak esas amaca hizmet eder.

Sizce de böyle değil mi?

reklam

YORUM YAP

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.