

TÜİK Adana Bölge Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin %50’si dikkate alınarak hesaplanan yoksulluk sınırına göre, 010 yılında %16,9 olan yoksulluk oranı, 2019 yılında yaklaşık 2,5 puan azalarak %14,4 olarak gerçekleştiği bildirildi. Yoksulluk riski olan çalışan nüfusun oranı ise 2010 yılında %17,9 iken 2019 yılında 4,7 puan azalarak %13,2 olduğu, yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altındaki bireylerin oranının ise, 2010 yılında %65,7 iken 2019 yılında 25,9 puan azalarak %39,8 olduğu belirtildi.

(HABER MERKEZİ)-Sürdürülebilir Kalkınma 2030 Gündemi, 25 Eylül 2015 tarihinde gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi’nde kabul edilmiş, bu çerçevede 17 ana amaç ve bu amaçları gerçekleştirmek için 169 hedef belirlenmiştir. Sürdürülebilir Kalkınma amaç ve hedeflerine erişim düzeyini izleyebilmek amacıyla 232 göstergeden oluşan bir küresel gösterge seti oluşturulmuştur. Küresel göstergelerden hâlihazırda ülkemiz için mevcut olanlar ile ilgili hedefi ölçmeye uygun olduğu değerlendirilen ikame göstergelerin de dahil edildiği toplam 131 gösterge bulunmaktadır.
GÖRELİ YOKSULLUK ORANI 2010 – 2019 DÖNEMİNDE 2,5 PUAN AZALDI
TÜİK Adana Bölge Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin %50’si dikkate alınarak hesaplanan yoksulluk sınırına göre, 010 yılında %16,9 olan yoksulluk oranı, 2019 yılında yaklaşık 2,5 puan azalarak %14,4 olarak gerçekleştiği bildirildi. Yoksulluk riski olan çalışan nüfusun oranı ise 2010 yılında %17,9 iken 2019 yılında 4,7 puan azalarak %13,2 olduğu, yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altındaki bireylerin oranının ise, 2010 yılında %65,7 iken 2019 yılında 25,9 puan azalarak %39,8 olduğu belirtildi.
ANNE VE BEŞ YAŞ ALTI ÇOCUK ÖLÜM ORANLARI AZALDI
Anne ölüm oranının 2010 yılında yüz bin canlı doğum başına 16,7 iken, 2019 yılında 13,1’e gerilediği belirtildi. Beş yaş altı ölüm hızının 2010 yılında bin canlı doğum başına 15,5 iken, 2019 yılında 11,2 olduğu, aynı dönemde neonatal ölüm hızının da bin canlı doğum başına 7,6’dan 5,7’ye gerilediği bildirildi. 15-19 yaş grubunda bin kadın başına düşen adölesan doğurganlık hızının 2010 yılında 33,8 iken, 2019 yılında 16,7 olduğu belirtildi.
15 yaş ve üzeri bireylerin tütün kullanım oranının 2010 yılında %29,5 iken, 2019 yılında artarak %31,3 olduğu; 2019 yılında erkek bireyler arasında tütün kullananların oranının ise, kadın bireyler arasında tütün kullananların oranının yaklaşık 2,5 katı olduğu ifade edildi.
EĞİTİM KADEMELERİNE GÖRE OKUL TAMAMLAMA ORANLARI 2014-2019 DÖNEMİNDE ARTTI
İlkokul, ortaokul ve ortaöğretim tamamlama oranları 2014 yılında sırasıyla %97,7, %94,1 ve %58,8 iken, 2019 yılında %98,6, %97,7 ve %70,3 olduğu ifade edildi. Beş yaş net okullaşma oranı 2015 yılında %67,2 iken 2019 yılında 7,9 puan artarak %75,1 olarak gerçekleştiği; aynı dönemde okul öncesi net okullaşma oranının ise %55,5’ten %71,2’ye yükseldiği bildirildi.
Bir program dilinde kod yazma yeteneğine sahip gençlerin (16-24 yaş) oranı 2010 yılında %5,7 iken, 2019 yılında %7,5 olduğu, aynı dönemde yetişkinlerde (16-74 yaş) ise bu oranın, %2,8’den %3,2’ye yükseldiği belirtildi.
20-24 YAŞ GRUBUNDA OLUP 18 YAŞINDAN ÖNCE EVLENMİŞ KADINLARIN ORANI DÜŞTÜ
20-24 yaş grubunda olup 18 yaşından önce evlenmiş kadınların oranının 2010 yılında %8,2 iken 2019 yılında %5,1 olduğu ifade edildi.
Yerel yönetimlerdeki kadınların sandalye oranının 2014 yılında %9,9 iken 2019 yılında %10,1 olduğu ifade edildi. TBMM’deki genç milletvekillerinin (45 yaş ve altı) oranı 2011 yılında %28,4 iken 2018 yılında %29,8 olduğu; aynı dönemde kadın milletvekillerinin oranının ise %14,4’ten %17,3’e yükseldiği ifade edildi.
Yöneticilik pozisyonlarındaki kadınların oranının ise 2012 yılında %14,4 iken, 2019 yılında %17,5 olduğu; sanayi ve hizmetler sektörlerinde bu oranın, 2012 yılında sırasıyla %10,2 ve %17,9 iken, 2019 yılında %10,8 ve %22,7 olduğu ifade edildi.
NE EĞİTİMDE NE İSTİHDAMDA OLAN GENÇLERİN ORANI 2019 YILINDA %26,0 OLDU
Örgün ve yaygın eğitime devam etmeyen ve herhangi bir işte de çalışmayan 15-24 yaş grubundaki fertlerin oranının 2010 yılında %32,3 iken, 2019 yılında %26,0 olarak gerçekleştiği belirtildi.
Sosyal güvenlik kuruluşuna kayıtlı olmadan çalışanların toplam istihdamdaki oranının ise 2010 yılında %43,3 iken, 2019 yılında %34,5 olduğu belirtildi.
AR-GE HARCAMALARININ GSYH İÇİNDEKİ PAYI 2019 YILINDA %1,06’YA ULAŞTI
Araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) harcamalarının gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) içindeki payı 2010 yılında %0,79 iken, 2019 yılında %1,06 olarak gerçekleştiği belirtildi. Tam zaman eşdeğeri (TZE) cinsinden bir milyon nüfus başına düşen araştırmacı sayısının ise 2010 yılında 880 iken 2019 yılında 1 641 olarak gerçekleştiği belirtildi.
İmalat sanayi katma değerinin GSYH içindeki payının 2010 yılında %15,1 iken 3,2 puan artışla 2019 yılında %18,3 olduğu; imalat sanayi istihdamının toplam istihdam içindeki payının ise 2010 yılında %18,7 iken 2019 yılında %18,4 olduğu bildirildi.
TOPLAM SERA GAZI EMİSYONU 2018 YILINDA 520,9 MT CO2 EŞDEĞERİ OLDU
Türkiye için toplam sera gazı emisyonu 2010 yılında 398,9 Milyon ton CO2 eşdeğeri iken 2018 yılında 520,9 Milyon ton CO2 eşdeğeri olarak gerçekleştiği; 2018 yılı emisyonlarında CO2 eşdeğeri olarak en büyük payı %29 ile elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü ve %26 ile imalat sanayi kaynaklı emisyonlar oluşturduğu ifade edildi.
YENİLENEBİLİR ENERJİ VE ATIKLARDAN ELEKTRİK ENERJİSİ ÜRETİMİNİN ORANI 2019 YILINDA %43,9 OLDU
Yenilenebilir enerji ve atıklardan elektrik enerjisi üretiminin oranının 2010 yılında %26,4 iken 2019 yılında %43,9 düzeyine yükseldiği , toplam nihai enerji tüketimindeki yenilenebilir enerji payının 2010 yılında %9,9 düzeyinde iken 2019 yılında %7,6 düzeyine gerilediği ifade edildi.
Kurulu halde yenilenebilir enerji üretim kapasitesinin ise 2010 yılında kişi başına 235,2 watt iken 2019 yılında kişi başına 538,4 watt düzeyine yükseldiği ifade edildi.
KAMU KULLANIMINA TAMAMEN AÇIK, YAPILAŞMIŞ ALANLARIN ŞEHİRLERDEKİ ORTALAMA PAYI TÜRKİYE İÇİN 2019 YILINDA %13,56 OLMUŞTUR
Parklar, rekreasyon alanları, kent parkları, bahçeler, meydan ve plazalar gibi kamuya açık alanlar ile cadde ve sokaklara ayrılmış alanlardan oluşan kamu kullanımına tamamen açık, yapılaşmış alanların şehirlerdeki ortalama payının Türkiye düzeyinde %13,56 olarak ölçüldüğü ifade edilmiştir.. Bu oranın en yüksek olduğu il %21,1 ile İstanbul iken, en düşük olduğu il ise %6,2 ile Bingöl’dür. Bu oran,Adana’da %14,53 ile Türkiye ortalamasının üzerinde iken, Mersin’de ise 13,05 ile Türkiye ortalamasının altında olduğu ifade edilmiştir.
NET RESMİ KALKINMA YARDIMLARININ GSYH İÇİNDEKİ PAYI 2019 YILINDA %1,14 OLDU
Türkiye’nin donör ülke olarak gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelere yapmış olduğu net resmi kalkınma yardımlarının toplam miktarı 2010-2019 döneminde yaklaşık dokuz kat artarak, 2019 yılında 8 milyar 667 milyon ABD Doları olarak gerçekleştiği; Türkiye’nin yaptığı insani yardımların ise 2010 yılında 153 milyon ABD Doları iken 2019 yılında 7 milyar 541 milyon ABD Dolarına ulaştığı ifade edildi. Net resmi kalkınma yardımlarının gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYH) içindeki payının ise 2010 yılında %0,12 iken, 2019 yılında %1,14’e yükseldiği ifade edildi.
İNTERNET KULLANAN BİREYLERİN ORANI 2019 YILINDA %74,0 OLDU
İnternet kullanan bireylerin oranı 2010 yılında %37,6 iken 2019 yılında %74,0 olduğu; bu oranın 2019 yılında erkeklerde %80,4, kadınlarda ise %67,6 olduğu belirtildi. Cep telefonu kullanan bireylerin oranının ise 2019 yılında %93,5 olarak tahmin edildiği, bu oranın erkeklerde %96,9, kadınlarda %90,2 olarak gerçekleştiği bildirildi.