Türkiye Genelinde Sahte İçkiden Ölenlerin Sayısı 61’e Ulaştı
Son birkaç yıldır Türkiye’de yılbaşı öncesi piyasaya sürülen sahte içkiden çok sayıda insan yaşamını kaybetmektedir. Uzmanlar içkinin üzerimdeki vergilere beklenin üzerinde artması ile sahteye içkiye yönelim oluğu belirtiliyor. 10 Aralık 2021 tarihinden günümüze farklı şehirlerde 61 kişi sahte alkol kullanımı nedeniyle hayatını kaybederek sevdiklerinden, işinden ve evinden kopmuş oldular.
Piyasada satılan teknik alkol, çoğunlukla da etil alkol yerine daha ucuz olan metil alkol kullanarak içki yapımının yaygınlaştığı bilinmektedir. Eskiden çevre ülkelerde standartlara uygun olmayan sahte içki üretildiği ve ölümlerin oluğunu duyardık.
Kim bilir her birinin ne tür bir gerekçesi vardı. Kimi kederden kimi keyiften içmiştir.
Kimsenin ne yiyip ne içeceğine karışacak de değilim. İnsan sağlığı için alkol kullanmayı öneremeyiz. Sosyalleşmek için, güzel bir etkinlikte sınırlı ve ölçüler içinde kişisel tercihe bağlı olarak kullanabilir. Genelde içtikten sonra yüzlerdeki maskeyi atıp gerçek iç dünyalarına erişince konuşmalardaki içtenlik, cesaretle aşkını ilan edebilenler, söylenmemişi söylemelerin söylenir olması de çok önemlidir. Ancak tabii kendi kendini kontrol edebilme sınırını aşmamak kaydı ile. Ancak yine de “rakı içen öldü de su içen ölmedi mi” söylemine istinaden adabına göre içmek, sosyalleşmek için tamam ancak sarhoş olmak için asla. Trafiği kilitlemek, sağa sola sataşmak, başkasını rahatsız etmek bilinçli yurttaşlara yakışmaz. Hele eğitimli kişilere hiç yakışmaz.
“Ancak unutmayalım rakıcılar olmasa bu ülke her gün yüzlerce defa kurtuluşa kavuşur muydu? Her gece kaç barda meyhanede rakı sofrasında ülkemiz binlerce defa kurtuluyor. Onların da hakkını yememek lazım!” Geçenlerde Ankara’da yemek yerken arka masadaki tanıdık politikacı simalarında içinde olduğu grubun hararetli tartışması sonunda memleketin kurtulmadan bir başka geceye kaldığını gördük.
Türkiye’nin ve içinde bulunduğumuz bölgesel ağır iç ve dış sorunlar yanında sağlık sorunları da gittikçe ağırlaşıyor. Ancak sahte ve sağlığa zararlı gıda ve içecek üreten sahtekârların ucuza sattıkları ürünlerden uzak durmaları yararlarına olur.
Çoğunlukla insanlık yaşadıkları ekonomik ve sosyal sorunlardan dolayı maalesef erdemlilikten ve insani değerlerden çok uzaklaşma eğilimine girmiş görülüyorlar. Maalesef insanın içinde yaşadığı doğayı ve diğer canlıları ve insanı canlı olarak görmediği, bencil yaşam anlayışları sorunları sürekli katlamaktadır. Keşke insan yaşam amacını para ve başkasının sağlığı ve duyguları üzerine oturtmak yerine bencilik ve açgözlülükten uzak insanca yaşamayı öne alsa Dünya daha yaşanır olur. Sonuçta yaşamın temel amacı olan mutluluğa erişmek için tek başına değil, diğer insanlar ile birlikte üretmek ve paylaşmayı önemsemek gerekir. Halen inadına bir arada insanca yaşamdan yana paylaşımcı inşaların ısrarcı tutumu umut veriyor.
Binlerce yıllık insanlık tarihinin öğrettiklerini uzun zamandır bilginler, filozoflar, şairler ve yazarların anlatımlarından edinilen ortak payda “sahte ve sahtekarlığa” başvurmaksızın içinde yaşadığımız dünyanın biyolojik ve sosyal gerçeklerine uygun sahici ve erdemli yaşamak olmalıdır. Üç kuruş daha çok kazanacağım, daha fazla güç sahibi olacağım diye değil, doğru düzgün, yetenek ve bilgimiz ölçüsünde çalışarak, kazanarak ve paylaşımcı yaklaşılma içinde yaşadığımız doğayı da koruyucu anlayışla bir arada yaşamayı hedeflesek daha iyi olmaz mı? Şu veya bu şekilde sahte ve sahtekarlığa benciliğe, narsistliğe başvurmadan da insanın karını doyar.
2005 yılında sahte içkiden çok sayıda insanın ölmesi üzerine aşağıdaki “Rakı mı sahte, insanoğlu mu sahtekâr? Rakı’nın Değil, İnsanın Sahtesi Öldürüyor” yazım günün önemine uygun oluğunu düşünerek yeniden bilginize sunmak istedim.