Büyükşehir yasası ile birlikte köylerde mahalle statüsüne geçti ve her mahalleyi bir muhtar temsil ediyor. Peki, mahalle muhtarlarının görevi nedir? Günümüz şartlarını değerlendirdiğimizde muhtarlık makamına ihtiyaç var mı?
Şehirlerde bulunan mahallelerde çok büyük nüfus yaşıyor. Fakat yakın bir tarihe kadar köy olarak geçen yerleşim alanlarında ise özellikle kış nüfusu 20 – 30 kişiye kadar düşüyor. Yani büyükşehirlerde 10 binlerce kişinin yaşadığı mahallelerde de, 25-30 kişinin yaşadığı mahallelerde bir muhtar bulunuyor.
Aslında yasalarımıza muhtarlara önemli görev, sorumluluk ve yetkiler verilmiş. Muhtarlık görevini yürütecek kişiler yerel seçimler ile en çok oy olarak seçiliyor ve 5 yıl boyunca seçildiği mahallede görev yapıyor.
Fakat son yıllarda muhtarlık seçimlerinde yaşanan olumsuzluk dikkat çekmeye başladı. Özellikle köylerde birden fazla muhtar adayı çıkması durumunda yapılan seçimler kıran kırana geçiyor. Seçim sonucunda ise köylerdeki nüfus iki muhtar adayı varsa ikiye, üç muhtar adayı varsa üçe bölünüyor. Zaman zaman muhtarlık seçimleri için silahlar bile çekiliyor. Özellikle köylerde muhtarlık seçimleri çok önemli ve hayati bir duruma dönüşebiliyor.
Oysaki muhtarların herhangi bir bütçesi yok. Kamu adına görev yaptığı için devletten maaş alıyor ve sigortası yapılıyor. Bunun dışında herhangi bir bütçe ayrılmıyor. Ama yakın bir tarihe kadar muhtarlar ikamet kâğıdı veriyor bunun karşılığında da para alıyordu. Tabi ki bu durum şehirlerde söz konusu, köylerde görev yapan muhtarlar böyle bir ücret almıyordu.
Günümüzde muhtarların görev yaptıkları mahallede yaşanan aksaklıkları ve sorunları ilgili makamlara bildirmesi gerekiyor. Fakat vatandaşlar artık durumu muhtara bildirmek yerine doğrudan sorunu çözecek makamla irtibata geçiyor. Muhtara gerek bile duymuyorlar…
Muhtarlar ise PTT dağıtıcısının ikametinde bulamadığı kişilerin postasını teslim alıyor, kendisine ulaşan yardıma muhtaçların kaydını alıyor. Muhtarın görevi aslında bu kadar değil ama şuanda muhtarlar en çok bu işleri yapıyor.
Muhtarlık görevini küçümsemiyorum ama madem devlet maaş veriyor, sigorta yapıyor, oturacağı makamı yapıyor, birde oraya memur veya işçi atasın olmaz mı? Yani bu işleri memur ya da işçi yapsın. En azından insanlar muhtarlık binasına giderken, kendi kendine “Acaba muhtar yerinde midir?” sorusunu sormak zorunda kalmaz…
Köylerde, insanların geneli muhtarlık seçiminden şikâyetçi. Muhtarlık seçimlerinden dolayı insanların arasına kin ve nefret girdiği söyleniyor. Hatta ve hatta “Köylerde muhtar seçilmesin, köylere kaymakam muhtar atasın” diyenler var.
Aslında köylünün bu feryadına kulak vermek gerekiyor. Çünkü köylerde gerçekten durum içler acısı… Muhtarlık seçimin kazanan taraf ile kaybeden taraf yaklaşık 5 yıl boyunca konuşmuyor. Sonra muhtarın görev süresi doluyor insanlar yeniden yavaş yavaş birbiriyle selamlaşmaya başlıyor. Fakat bu süre çabuk sona eriyor. Çünkü ortaya yeniden muhtar adayları çıkıyor. Adaylara göre seçmenler yeniden gruplaşmaya başlıyor ve seçim günü ise taraflar birbiriyle küsmeye başlıyor.
Sandık sonuçları açıklandığında kazanan taraf ile kaybeden taraf veya taraflar birbiriyle adeta düşman oluyor. Bazı yerlerde kaybeden taraf 1’den fazla ise yani 3 ve 3’ten fazla muhtar adayı varsa kaybeden taraflarda birbirine düşman oluyor. Peki, buna değer mi? Yani bir muhtarlık seçimi yüzünden köylerde yaşayan insanların birçoğu birbirine akrabadır, birbirine düşman olması doğru mu? Birde böyle düşündükten sonra şimdi tekrar soruyorum…
Muhtarlıklar kaldırılmalı mı?