İnsanlığın uzun-kısa tarihinin en etkili yardımcı iletişim aracı muhtemelen akılı telefondan başkası değildir. Akıllı telefon artık insanın yanında bir an bile ayıramadığı en büyük yardımcı aletidir. Telefon yolu ile dünyanın bütün kitapları, gazeteleri, TV ve radyolarını dileme ve ansiklopedilerinden anında yararlanılabilmektedir. Dünya’nın en ileri üniversitesinin derslerini sınıftaymış gibi de takip edebilirsiniz. Yüz yüze görüşme yer bulma, ulaşım-yolculuk yamadan birçok işinizi anında yerinde çözme imkânı sunabilen harika bir alet. Cep telefonu ilk versiyonuna göre çok değişti ve artık bir bilgisayar ve insanın ayrılmaz bir parçası. Ancak cep telefonun kişinin kullanım amacından kaynaklanan olumsuzluklarında olduğu sıkça konuşulmaktadır. Özellikle eğitimini okuyarak geliştirmesi gereken ilk-orta ve lise öğrencileri için olumsuz etkiye sahip olduğu yönünde. Aletin kendisi küçük ancak insan yaşamını kolaylaştırma konusundaki etkisi ve işlevi çok büyük olunca, aletten etkin yararlanmak ve amaca uygun kullanımı halen tam anlamıyla sağlanamamaktadır. Bazı kişi ve/ya toplumlar bu küçücük alet ile bulunduğu yerde birçok işini çözerken, bazılar bu aleti üzerinden eş-dost ilişkilerini takip etmekte, resimlerini paylaşmakta, fotoğraf çekmektedir.
Akılı telefonların günlük-anlık yaşamımıza girmesi ile öğrencilerimizin öğrencilerimizin amaç ve araçları iyi ayırt edemediklerini görüyorum. Şöyle ki öğrenciler ders içi ve ders dışında adeta hastalık derecesinde sık aralıklarla telefona bakıyor, kendi fotoğrafını çekiyor, ders slaytlarının fotoğrafını çekiyor. Ancak nerdeyse telefona bakmaktan, kendilerini geliştirecek ve derslerini öğrenecek hiçbir materyali okumadıklarını sezinliyorum. Bu durumda çoğu yetkili, anne-baba, hocanın aklına acaba alet öğrencilerden ve ders sırasında yasaklanmalı mıdır? Sorusuna çok taraf değilim. İletişim teknolojileri çağının gereği olarak, yapay zekânın her alana girdiği dünyamızda, telefon bir şekilde yanı başımızdaki yapay zekâ aletlerimizden biri olarak yasaklamanın mümkün olmadığını düşünüyorum Prensip olarak da yasak yerine kişinin kendi kendini denetlenmesinden yanayım. Yasaklamak yerine, aletin yerinde ve etkili kullanılmasına yanayım. Bu bağlamda 2019 yılının ilk yarılının yeni döneminde öğrencilerimizin akıllı cep telefonu kullanımı konusunda biraz daha derin bir sorulama yapmalarını öneririm. Öğrenmeyi öğrenme, bilgiye ulaşma ve veri analizi için mükemmel küçük aleti bir “dedi kodu” aracı ve fotoğraf çekme aracından çıkarım, bilgiye zamanında ulaşma ve bilgiyi karşılaştırma aracı olarak kullanmalarını öneririm. Ayrıca dersi derste dinlemelerini ve not almalarını önerim.
Hemen belirteyim üniversite öğrencileri kuşağının teknoloji üzerinden öğrenme ve anlama kapasitesini bilmiyorum. Ancak kendim halen okuyarak öğrenmenin bende daha kalıcı etki yaratığını düşünüyorum. Bu kuşak gençliğinin nasıl öğrendiğini ve bunda küçük el aletinin rolü pedagoji uzmanlarınca incelenmesinde yarar var.