Diğer şehirlerde yaşanan gelişmeleri ve değişimleri görüyoruz. Aslında değişim entegre olarak gelişir. Mesela, ‘Artık spor takılacağım’ diyen bir kişi spor kıyafetin altına kösele ayakkabı ya da bayanlar için diyorum topuklu ayakkabı giymiyor. İşte değişim böyle bir şey, tepeden tırnağa olması gerekiyor.
Adanalılar da yıllardır yaşadıkları şehrin değişmediğini, gelişmediğini söylüyor ve bu konuda da şikayetleri var. Ama insanlar tüm değişikliğin devlet yatırımları ile olmasını istiyor. İnsanlar kendilerine ve kendi yaptıklarına hiç ama hiç değiştirmeye veya geliştirmeye düşünmüyor. Mesela Adana Kebabı… Dünyaca meşhur olan Adana kebabı günümüzde de en fazla ilgi görüyor. Tarihten günümüze kadar pek çok kebap ustası Adana kebabını yapmış ve bu sektörde para kazanmış. Diğer şehirlerde de yine Adana Kebabı gibi dünyaca meşhur olan lezzetler var. Fakat bunlara baktığımızda atalarından miras kalan lezzeti hiç bozmadan bir kenarda tutmuşlar, diğer taraftan bu lezzetlere değişik eklemeler yaparak geliştirmeye çalışmışlar.
Mesela patlıcan kebabını yoğurtlu kebap haline getirmişler veya pişmaniyeden çikolatalı pişmaniye, meyveli pişmaniye elde etmişler. Adana’da acılı kebap ve acılı şalgam suyundan başka herhangi bir alternatif bulunmuyor. Alternatif üretmek için de şu ana kadar girişimde bulunan insan sayısı da o kadar az ki… Sayıları yok denebilecek kadar az…
Demem o ki;
Adana’da narenciyede üretiliyor ama maalesef narenciyeden herhangi bir şey elde edilmiyor. Narenciyenin çiçeğinden parfüm, kolonya elde edilebilir. Ya da inci inci doğranmış portakallar kurutulup kışın tüketilebilecek şekilde şekerleme haline getirilebilir. Veya narenciyeden farklı lezzetler üretilebilir.
Aynı şey Adana Kebabı ve şalgam suyu içinde yapılabilir. Adana Kebabı’na farklı bir görsellik verilerek pişirilebilir. Ya da ne bileyim Adana Kebabı vardır ama farklı lezzetler arayan kişilere toprak fırında Adana Kebabı pişirilebilir. İçerisinde farklı baharatlar bulunan yoğurt ile Adana Kebabı süslenebilir.
Adamlar yurtdışından kalkıp memleketimize iş yeri açmışlar ve dondurulmuş köfte satıyorlar. Bakıyorsun kırmız et ile de beyaz et ile de hazırlanan köfteleri var ve bunları farklı farklı seçenekler halinde insanlara satıyorlar. Pizzacılar da yine aynı şekilde. Yurtdışından gelmiş ama memleketimizde bir sürü seçenekler halinde satılıyor. Mantarlısı, kaşarlısı, mısırlısı, zeytinlisi, sosislisi, sucuklusu ve sadesi gibi birçok şekilde hazırlanabiliyor.
İşte bende bunu söylemek istiyorum. Adana Kebabımız bi kenarda dursun ama ona alternatif seçenekler ekleyelim. Belki yapacağım değişim Adana’yı gerçekten Adana yapar. Günümüzde insanların en fazla değer verdiği şeylerin başında gıda sektörü geliyor. İnsanlar organik bir lezzeti tatmak için yurtdışından dahi gelebiliyorlar.
Yukarıda da bahsettiğim gibi değişim entegre olarak meydana geliyor. İnsanlar değişimi sadece devlet eli ile yapılan düzenlemeler olarak görmemeli. Bizzat değişim için kendisi de bir şeyler yapmalı. Değişimi beklemekle gelişme olmuyor. Değişim ve gelişim sürecine insanların da ayak uydurması gerekiyor. Yoksa siz ne kadar değiştirirseniz değiştirin o şehir gelişmiyor. Değişimi yapabilmek için insanlara farklı alternatifler sunmak lazım. Eğer alternatifiniz yoksa en küçük riskte bile kazanamazsınız.