Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Adana İl Koordinasyon Kurulu (İKK) Sekreteri Erol Salman, savaşların, katliamların devam ettiği, savaş nedeniyle insanların yerinden yurdundan edildiği bir ortamda 1 Eylül Dünya Barış Günü’nü kutlamanın üzüntüsünü yaşadıklarını vurguladı.
ADANA (GÜNEY HABER)– Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Adana İl Koordinasyon Kurulu (İKK) Sekreteri Erol Salman, savaşların, katliamların devam ettiği, savaş nedeniyle insanların yerinden yurdundan edildiği bir ortamda 1 Eylül Dünya Barış Günü’nü kutlamanın üzüntüsünü yaşadıklarını vurguladı. 1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle açıklama yapan Salman, “İnsanlık tarihinin en kanlı, en vahşi, en kirli savaşı olan İkinci Dünya Savaşı, Hitler faşizminin 1 Eylül 1939 günü Polonya’yı işgal etmesiyle başladı. 52 milyon insanın öldüğü, milyonlarca insanın yaralandığı, sakat kaldığı, kentlerin moloz yığını haline geldiği bu insanlık dışı paylaşım savaşının başladığı gün olan 1 Eylül günü, barış içinde bir dünya mücadelesi görevini hatırlatmak amacıyla Dünya Barış Günü olarak kabul edildi. İlan edildiği günden bu yana da, savaşın yok ediciliğine karşı, barışı savunmak için tüm dünyada 1 Eylül günü Dünya Barış Günü olarak kutlanıyor” dedi.
2017’DE SAVAŞ VE ÇATIŞMALARDA 43 BİN KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ
Ne yazık ki bu yıl yine 1 Eylül Dünya Barış Günü’nün; savaşların, katliamların devam ettiği, savaş nedeniyle insanların yerinden yurdundan edildiği, yoksulluğa çaresizliğe mahkum edildiği bir dünyada karşılandığını kaydeden Salman, “İnsanlık tarihi boyunca savaşların acımasızlığına tanıklık edilmesine rağmen, ders almamacasına bu vahşet günümüzde de varlığını koruyor” diye konuştu.
Savaştan çıkar sağlayan güçlerin isteği ve yönlendirmesiyle, başta Ortadoğu olmak üzere dünyanın birçok bölgesinde çatışma, katliam ve savaşların devam ettirildiğini hatırlatan Salman, “Hala masum insanlar, kadınlar, çocuklar, gençler ölüyor, sakat kalıyor, salgın hastalıklar, evsizler, sığınmacılar çoğalıyor. Savaş yoksul dünya halklarını, sivilleri hedef alıyor. İnsanlar savaşın acımasızlığı altında bombalanan şehirlerinde katlediliyor, canını kurtarabilenler ise göç yollarında yitip gidiyor, yaşama şansını bulanlar da kendilerini kabul etmeyen öteleyen bir dünyada eziyet içinde, çok kötü koşullar altında açlık, yoksulluk, yoksunluk dolu bir yaşama itiliyor. Birleşmiş Milletler (BM), geçen yıl savaş ve çatışmalarda patlayıcı silahlar nedeniyle yaklaşık 43 bin kişinin hayatını kaybettiğini ve her 4 kurbandan 3’ünün sivil olduğunu duyurdu. Açıklamaya göre, patlayıcı silahlar nedeniyle yaklaşık 43 bin kişinin öldüğü 2017 yılında kurbanların 31 bin 904’ü siviller oldu. Emperyalist güçlerin hakimiyet alanlarını genişletmek için yoksul halkların, sivillerin ölmesine göz yumduğunu ve bizzat uygulayıcısı olduğunu rakamlar da ortaya koyuyor” dedi.
“BARIŞ İÇİN MÜCADELEMİZ SÜRECEK”
“Bizler ülkemizin emperyalist çıkar oyunlarının içinde olmamasını; Ortadoğu’da sürdürülen savaşta emperyalizmin, gericiliğin, şeriat güçlerinin yanında yer almamasını istiyoruz. Türkiye hiçbir koşul ve şart altında tüm dünyada, Ortadoğu’da, Suriye’de emperyalist güçlerin oynadığı oyunlara ortak olmamalıdır” diye konuşan Salman, şunları söyledi:
“TMMOB’ye bağlı Odaların Adana Şubeleri olarak her zaman savaş çığlıklarına karşı barışın yanında yer alacağız. Eşit, özgür, laik, demokratik ve bir arada yaşamın hâkim kılınacağı demokratik bir Türkiye mücadelesini sürdürmeye devam edeceğiz. Bizler ülkede, bölgede, dünyada barış diyoruz ve bu şiara her zaman sahip çıkacağız. Halklar arasında yaratılan düşmanlığı, ekilen nefret tohumlarını boşa çıkartmalı ve bölge halklarıyla dostluk ve kardeşlik içinde yaşamın sürdürülmesini sağlamalıyız. Bu uğurda, barış uğrunda mücadele etmek bir insanlık görevidir. Bizim özlemimiz; inanç, köken, mezhep farkı gözetmeden tüm halkların, tüm insanlığın eşit, özgür, insanca, barış içinde yaşadığı bir ülkedir. Bu özlemimiz sadece kendi ülkemiz için değil tüm dünya içindir. Tüm demokrasi ve emek güçleriyle birlikte, gücümüzü birleştirerek, ısrarla, azimle, kararlılıkla bu hedefe ulaşma mücadelemizi sürdüreceğiz.”
