Dil, şüphesiz ki insanlar arasındaki en etkili iletişim aracıdır. İnsanlar birbirlerine olan özlem, istek ve arzularını en rahat ve en doğru konuşarak anlatırlar. Hatta tam da bu konu ile alakalı ne güzel de bir atasözümüz vardır; İnsanlar konuşa konuşa, hayvanlar ise koklaşa koklaşa anlaşırlar.
Dünya üzerinde pek çok dil çeşitliliği mevcuttur. Bunlar arasında sayabileceğimiz, beden dili, halk dili, konuşma dili vs. sıralayabiliriz. Ancak en son olarak bir de sosyal medya dili çıktı ortaya.
Gelişen ve sürekli büyüyen teknoloji ile birlikte sosyal medya hayatımızın tam merkezine yerleşmeyi başardı. Tam merkezine diyorum çünkü artık sosyal medya ile yatıyor sosyal medya ile kalkar olduk. İnsanlar artık akrabalarını, apartmanda birlikte yaşadıkları komşularını tanımaktan bir hayli uzaklaşmışken sosyal medyada yüzlerce insanla yazışıp konuşuyor.
Bu kadar yoğun kullanımda beraberinde kendine has, Türkçenin anlam ve bütünlüğüne aykırı bambaşka bir dil çıkardı ortaya… Nedir bu dil diye soracak olursanız?
Sosyal medya dili elbette…
Sosyal medya mecralarında dolaşan kişiler ilk etapta canım yerine cnm, Allah’a emanet ol yerine A.e.o, görüşürüz yerine grş, gibi güzel Türkçemizi kısalta kısalta adeta kuşa çevirmişken, bu kısaltmalar dahi tatmin etmez oldu insanları.
Şimdiler de yazmak yerine emoji denilen sembolleri kullanmak moda oldu. Artık kısaltmaktan bir hal olan kelimeleri bile yazmaya üşeniyoruz.
Sevindik mi yapıştır bir gülen surat. Yada üzgün, mutsuz muyuz hemen bir ağlayan, asık bir surat gönderelim karşıdaki anlar. Aynı zamanda da yeni trend sosyal medya dili ile konuşmuş oluruz.
Bu dil ile konuşmayan insanlar yada bu lisanı algılayamayan kişiler de demode olarak tanımlanıyor artık günümüzde. Ancak teknoloji sayesinde hayatımızın iyice içine yerleşen bu sosyal mecralar ve beraberinde getirdiği nesil Türkçeyi yozlaştırdığı gibi geleneksel kültürümüz üzerinde de bir dezenformasyona neden oluyor.
Peki kullanılan bu dil bizim duygularımızı karşı tarafa yeterince aktarabiliyor mu?
Samimiyetten uzak ve özenti olan bu dil benim kanaatimce duygularını yeterince aktaramıyor. Kısaltmalar ve emojiler söylemek istediklerimizi tam da karşılamıyor. Bunun yanında Türkçenin öz niteliklerine zarar vererek dilimizi yozlaştırıyor.
Öte yandan sanal alemde geçerliliği olduğu kabul edilen bu dil gerçek dünyada insanlarda bir çatışma meydana getiriyor mu?
Getirir çünkü özellikle bu dil ile büyüyen yeni nesil konuşmaktan uzak, karşılıklı diyalog kurmaktan uzakta bireyler olarak karşımıza çıkıyor.
Artarak devam eden sosyal medya kullanımının önüne geçemeyeceğimiz için, gelecekte de daha sağlıklı bir dil oluşturabilmek amacıyla ilköğretimin ilk sınıflarından başlamak üzere sosyal medya dilinin çerçevesi ve konuşma ve üslup metinleri birer ders olarak öğrencilere okutulmalı.
Türkçenin öz kimliğinin zedelenmesine izin vermeden ona zarar vermeden, sosyal medyayı da hayatının merkezine koymaktan uzak duran bilinçli nesiller yetiştirmek öncelikli hedefimiz olmalıdır.
Umarım başarabiliriz….
