şişli escort - ataşehir escort - kadıköy escort - pendik escort - ümraniye escort - mecidiyeköy escort - taksim escort - beşiktaş escort - kartal escort - maltepe escort
hava 22° Orta
DOLAR 27,2180 % % 0.03
EURO 28,8349 % % -0.07
GRAM ALTIN 1.674,72 % % -0,09
ÇEYREK A. 2.738,17 % % -0,09
BITCOIN 721.767 % 0.349
SON DAKİKA
bahis siteleriizmir göztepe escortcifturkey.orgdeneme bonusu veren sitelerbodrum escortBeylikdüzü Escortgaziosmanpaşa escortdeneme bonusu veren sitelerdeneme bonusu veren sitelerhttps://www.turkcasino.net/http://www.milano2018.com/ http://www.elculturalsanmartin.org/şişli escortmersin escortşişli escort bayanKadıköy Escortkayseri escortfethiye escortankara escortgaziantep escortgaziantep escortantalya escort bayanmanavgat escort bayanmaltepe escortkurtköy escortataşehir escortkartal escortümraniye escortbostancı escortkadıköy escortBostancı EscortBahçeşehir EscortKadıköy escortAnadolu yakası escortAtaşehir escortizmir escortbahis sitelerideneme bonusu veren sitelerankara escort bayanhttps://www.antalyakongresi.com/canlı casinoamplifeeder.comcifturkey.orghttps://www.newstrendline.com/deneme bonusu veren siteler 2024Beylikdüzü Escortseamstresserin.com

The Untouchables:

Son Güncelleme :

08 Mayıs 2014 - 20:41

/ 970 views kez okundu.
The Untouchables:

“Dokunulmazlar” olarak bilinen filmin orijinal adıdır “The Untouchables”. 1920’ler ile 1930’larda adeta “dokunulmaz” hale gelen Al Capone adlı bir mafya liderini anlatır 1987 yapımı bu film.

Aslında hayatın en büyük derslerinden birini dile getirir ve hiç kimsenin “Untouchable” yani “Dokunulmaz” olmadığını anlatır insanlara… Birçok insan güç sahibi olunca kendini haliyle “untouchable” hissetmeye başlar. Hâlbuki gerçek şu ki, bu dünyada herkes ama herkes “touchable”dır. Yani herkes “dokunulabilir”dir. Bazı insanların yaptığı en büyük hata kendilerini dokunulmaz hissetmeleridir. Çünkü insanların kendilerini en çok dokunulmaz hissettikleri an, en fazla dokunulabilecekleri andır.

İster işadamı olsun, ister politikacı; ister bürokrat olsun,  ister teknokrat; ister hükümet olsun, ister muhalefet; ister belediye başkanı olsun, isterse sade bir vatandaş; ister general olsun, ister Devlet; … Herkese ve her şeye dokunulabiliyor bu hayatta. Ama insanlar yine de ders almazlar. Belki de o an dokunulmaz zannederler kendilerini ama gün gelir öyle bir dokunulurlar ki…

Soruyorum: 1980’lerde Kenan Evren’i kim eleştirebilirdi?  Bu gün ise Evren hesap veriyor yargı önünde 90lı yaşlarında. İki yıl evvel Beşar Esad’a kim dokunabilirdi? Şimdi ise ölüm kalım savaşı veriyor kendi topraklarında. Saddam Hüseyin’e kim karşı çıkabilirdi? Vatandaşlarından biri tarafından asıldı boynuna dolanan basit bir iple. Soruyorum: Dünyanın en güçlü ülkesi olan Amerika’ya halen hangi Devlet karşı koyabilir? Yaklaşık on kişilik bir terörist grubu Amerika’ya tarihinin en büyük dersini vermeye yetti de arttı bile. Gücüne fazla güvenerek ABD’ye, IMF’ye ve Türk Hükümetine kafa tutan bir işadamı malını, mülkünü geride bırakarak Türkiye’yi terk etmek zorunda kalmadı mı? Kaseti yayınlandığı için bir ana muhalefet lideri istifa etmek zorunda kalmadı mı? Daha dün yaklaşık bir milyon askeri ile dünyanın en büyük ordularından birine hükmeden eski bir Genel Kurmay Başkanı bugün cezaevinde değil mi? Soruyorum… Başbakan Adnan Menderes asılmadı mı? Bazı Emniyet Müdürlerine, Hâkimlere, Savcılara, Belediye Başkanlarına, bürokratlara, teknokratlara dokunulmadı mı? Kimdir dokunulmaz? Var mıdır öyle bir şey?

 

Bu yazıyı okurken dahi egolarının esiri olan bazıları, “Hah! Bana bir şey olmaz! Kim bana dokunabilir ki?” diyeceklerdir kendi kendilerine. Hayat bıkmadan, usanmadan insanlara ders çıkaracakları örnekler sunmasına rağmen “Bin Dost Az; Bir Düşman Çok!” dersinden nasiplenmeyerek ve “Ne oldum değil, Ne olacağım!” diyemeyen belirli bir güce ulaşmış birçok insan, gücün sarhoşluğu içerisinde kendini dokunulmaz zannederler. Sonra da bir bakarlar; öyle bir dokunulabiliyormuş ki! Hem de en derinden… Öyle görünüyor ki, ne insanlar ders almaktan, ne de hayat ders vermekten bıkmıyor, usanmıyor!