Türkiye’nin kuruluşunda önemli bir dönüm noktası olan Büyük Taarruz zafer ile sonuçlanırken işte bu büyük önemli destani her yıl tüm dünyaya hatırlatmak için ülkemizde Ağustos ayının son haftası Zafer Haftası olarak kullanılıyor.
1071’de kazandığımız Malazgirt Zaferi’nden bugüne kadar geçen süreçte, Anadolu’da kurduğumuz devletler ve verdiğimiz mücadeleyle, coğrafyamızı vatanımız haline getirdik. 26 Temmuz 1922’de başlayan ve 30 Ağustos’ta büyük bir zaferle sonuçlanan Büyük Taarruz atalarımızın yenilmezliğini ve kanları pahasına bu ülkeden vazgeçmeyeceklerinin en bariz bir şekilde ortaya koymuş olduğu Büyük Zafer olarak tarih sayfalarında yerini aldı.
Atalarımız aslında bu savaş ile, en zor şartlarda milletimizin yeniden dirilişinin, yeniden ayağa kalkışının, yeniden geleceğine sahip çıkışının sembolü olmuştur.
Bu büyük zaferlerde ortaya konan yüksek irade bugün hala tüm dünyada konuşulan bir zaferdir. 30 Ağustos’ta gösterilen azim ve kararlılık, aziz milletimizin istiklali ve istikbali için mücadele ederken hiç bir fedakârlıktan kaçınmayacağının, her türlü zorluğun üstesinden gelebilecek güce ve cesarete sahip olduğunun ispatıdır. Bu toprakları vatan kolay, bu kadar değerli kılan aslında üzerinde bu kadar büyük ve önemli destanlar yazılmasıdır.
Ayrıca Türk Askeri 30 Ağustos için yanıtlamış olduğu gösteriler ve yürüyüşler oldum olası beni mest etmiştir. Yapılan gösteriler, yapılan yürüyüşler, verilen mesajlar dosya güven düşmana korku salıyor.
30 Ağustos Zaferi, Türkiye’nin tam bağımsızlığını kazandığı destandır. Bu zafer, kendisini parçalanmış ve sömürge bir ülke haline getirmek isteyen ülkelere karşı indirilen bir darbedir. 30 Ağustos; şandır, şereftir, bağımsızlıktır, namustur, onur ve haysiyettir, bayrağımızdaki kandır, atalarımızın mirasıdır ve unutulmayacak destandır.
Ayrıca 30 Ağustos bir anlamda mazlum bir ulusun şahlandığı ve haykırdığı, kendi özgürlüğünü ve bağımsızlığını sağlamaya yönelik sürecin başladığı tarihtir.
Özellikle yeni nesillerin ülkemizin tarihini, geçmişini çok iyi bilmesi ve bu konuda ülkenin geleceğine sahip çıkması gerekiyor. Gençlerimiz atalarının destanını çok iyi bilecek ki, kendileri de destanlar yazabilmeli.