Adana-Ceyhan Depremi diyorum, üzerinden ne kadar uzun bir süre geçti? 1998 Adana-Ceyhan depreminin üzerinden tam 19 yıl geçti. Gerçeği konuşmak gerekirse acısını çabuk unuttuk. Depremin izleri ise hala sıcak duruyor.
Hem de hala dün olmuş gibi taze duruyor. Depremi yaşamak yada hatırlamak isteyenler Tepebağ’ı ziyaret edebilirler. Çünkü hala orada depremin izleri sıcak duruyor. Tepebağ Mahallesi’nde hala depremde tahliye edilen evler yıkılmayı bekliyor.
Ama aradan geçen 19 yıla rağmen Tepebağ’da hala yıkılmayan onlarca bina bulunuyor. Kentsel dönüşüm projesi yapmak için kol gezen müteahhitler Tepebağ’ın yakınından bile geçmiyor. Depreme dayanıksız bina arıyorsanız işte adres…
Depreme dayanıklı olmadığı raporu tam 19 yıl önce verilmiş. Hatta içindekiler bile tahliye edilmiş. Ama eski cazibesi olmadığı için Tepebağ uğramayı şöyle bir kenara bırakın, o tarafa dönüp bakan müteahhit yok. Burada müteahhitler kendilerini şöyle savunabilirler, “Biz oraya inşaat yaptığımızda kimseye satamayız…” bunu da kabul etmiyorum. Karaisalı yolunda kuş uçmaz kervan geçmez yerdeki konutlar satılıyorsa, Sarıçam’da alt yapısı olmayan rezidanslar satılıyorsa elbette Tepebağ’da yapılacak konutlarında bir alıcısı çıkar elbet. Ama Tepebağ’da ki sıkıntı farklı… Tepebağ’a 20 katlı bina yapılmasına izin verilmiyor. İmar yoğunluğunun değiştirilmesi gerekiyor.
Neyse biz yeniden konumuza dönecek olursak; Tepebağ meselesini bir türlü çözemedik. Yıllara inat tarihi binalar ayakta durmayı başarırken, maalesef gerekli güçlendirme yada yıkım işlemi gerçekleştirilemedi.
Binalar öylece depremde gördüğü hasar ile yüz üstü bırakıldı. Şimdi ayakta duruyor gibi görünen binalar, rüzgar esse sallanıyor, sanından geçerken çıkardığı çatırdı sesleriyle insanları korkutuyor. Peki bu iş nereye kadar gidecek diye soracak olursanız? Bence binalar kendi kendine yıkılana kadar bu böyle gider. İkinci bir ihtimalde ise bir gece çıkan yada çıkartılacak bir yangınla kül olacak, ertesi gün yerine bir otoparkçı gelecek. Yazık değil mi?
Tepebağ ile ilgili 19 yıl boyunca çok şey söylendi, çok şey anlatıldı, çok şey yazıldı-çizildi… Ama Tepebağ’da tarihi konuya maalesef yeterince sahip çıkılamadı. Adana Valiliği ve yerel yönetimler tarafından başlatılan kazı çalışmaları sırasında Tepebağ’da 3 bin 500 yıllık kalıntılara rastlanıldı.
Osmanlı, Ortaçağ, Bizans, Roma, Helenistik, Demir Çağ ve Geç Tunç Çağı’nda insanlar için bir yaşam alanı olan Tepebağ, bence dünyanın en büyük müzelerinden birine dönüştürülmesi gerekiyor. Gerçek tarihi binaların restore edilmesi, yapılan kazılarda gün ışığına çıkan tarihi kalıntıların ziyarete açılması gerekiyor. Binlerce yıllık bir tarihe sahip olan Tepebağ’ın hak ettiği kimliğe bir an önce kavuşması gerekiyor.
Peki 19 yıl önce büyük bir afet yaşayan ve 144 kişinin hayatını kaybettiği Adana’da depremle ilgili ne gibi önlemler alınıyor? Müteahhitlere göre depreme dayanıklı konutlar üretiliyor. Peki başka… Başka somut olarak okullarda zaman zaman AFAD görevlileri uygulamalı eğitim veriliyor. Bunun dışında somut olarak görebildiğimiz herhangi bir şey yok.
Buda Adana’nın 19 yıl önce yaşanan depremden hiçbir ders almadığını gösteriyor. Adana’nın 19 yıl önce yaşanan acı olayı unutmaması gerekiyor, olası bir depreme karşı en hazırlıklı iller arasında yer alması gerekiyor.
Deprem konusunda tecrübeli bir il olarak aslında Adana’nın tüm Türkiye’ye örnek bir şehir olması gerekiyor. Ancak maalesef şuanda Adana ve Adanalının gündeminde ne yazık ki deprem bulunmuyor.