Bazı hukuk kurallarının hangi amaçla, hangi mantıkla yazıldığını doğrusu çok merak ediyorum. Hele biri var ki, şu boşanan anne babanın çocuklarının durumu, babalara çocuklarının ayda bir ya da onbeş günde bir gösterilmesi olayı. Bir türlü aklım almıyor bu durumu. Yani bir çocuğun babasına ayda bir kaç saat mi ihtiyacı vardır. Mantık, hak, hukuk bunun neresindedir?
Sakın benim erkek erkil bir aile yapısını savunduğumu düşünmeyin. Söylediğim şeyin bununla hiç bir ilgisi yok. Evet, ben ne feministim, ne de kadın haklarının savunucusuyum. Kadın hakları diye bir şey yoktur. İnsan hakları diye bir şey vardır. Biz eksik miyiz ki, ya da bir erkek kadar düşünüp, bir erkeğin yapacağı işleri yapamıyor muyuz ki, böyle bir tezi savunayım. Ben öyle bir ATA’ya sahibim ki, bu konuda ki mağduriyetimizi düşünüp 5 Aralık 1934 tarihinde bu işe tamamen son vermiştir. Buradan kendisine sonsuz şükranlarımı sunmayı da görev sayıyorum.
Konumuza geri dönecek olursak, kanunları değiştiremeyeceğimize göre buradan annelere bir kaç sözüm var. Diyelim ki aldatıldınız, ya da kumar, ya da başka bir nedenle boşandınız. Evlilikler bitebilir. Nikâh karı koca arasındadır, oysaki çocuğunuzun babasını değiştiremezsiniz. Siz evlenirken, henüz hayatta olmayan çocuğunuz mu sizden bu kişi babam olsun dedi ki, siz çocuğunuza böyle bir cezayı layık görüyorsunuz. Bırakın ne zaman isterse görsün. Siz babasından intikam almıyorsunuz, çocuğunuza ceza veriyorsunuz, hem de öyle bir ceza ki, henüz hayattayken babasını öldürüyorsunuz çocuklarınızın. Böyle bir şeye nasıl hak görüyorsunuz kendinizde.
Bir de, mahkemenin belirlediği günlerde anne sorun çıkardığı zaman, babanın çocuğu icra yoluyla, yani bir polisle alma durumu var ki, işte bu duruma isyan etmemek elde değil. Düşünün ki el kadar çocuk ve kapıda bir polis. Bu durumun o çocukta yaratacağı travmayı hiç mi düşünmüyorsunuz. Bu nasıl bir vicdan, nasıl bir evlat sevgisidir. O çocuk hayatı boyunca her polis gördüğünde anıları tazelenecek ve sizin çocuğu doldurmanızla babam bana bunu da yapmıştı diyecek. Neden. Neden böyle bir şey yapıyorsunuz. Bir annenin en değerli varlığı evladı değil midir? Öyleyse çocuğunuza nasıl kıyıyorsunuz.
Oysa ki, babasını küçük yaşta kaybetmiş hatta hiç görememiş bir sürü çocuk var dünyada ve inanın bana kimbilir bir kerecik babalarına sarılmak için neler yaparlardı.
Bu konuda iyi bir düşünmenizi istiyorum. Sizin nefretiniz size aittir. Çocuklarınızı zehirlemeyin. Dediğim gibi siz aslında bu cezayı eski eşlerinize değil çocuklarınıza veriyorsunuz
Yapmayın. Henüz yaşarken çocuklarınızı babasız bırakmayın