Maalesef gıda teröristleri dün olduğu gibi bugün de iş başında…
Ve maalesef gıda teröristleri algı yönetmede her geçen gün başarılarını daha artırmaya devam ediyor. Günümüzde kime inanacağımızı şaşırmış durumdayız.
Sadece Türkiye’de değil, dünyanın pek çok ülkesinde işsizlik giderek büyüyen sorunların başında geliyor. İşsizlik sorunu karşısında devlet belirli standartlara uymayan işletmeler doğrudan para cezası vermek yerine uyarı üzerine uyarı yaparak, işletmenin o standardı yakalamasını istiyor.
Bilmiyorum belki de gıda teröristleri bu durum karşısında kendilerinde cesaret buluyordur… Ama şu bir gerçekçi merhum sanatçı Kemal Sunal’ın ‘Bekçiler Kralı’ filmindeki sahne olduğu gibi nelerin içine neler karıştırılıyor…
Ama sektörde yapılan hile ve sahtekârlıkları o sektöre hayatını vermiş kişiler bilmiyor… Bugün tereyağı olarak satılan ürünlerin içinde neler yok ki… Bu ülkede yaşayan vatandaşlar olarak, ki; yine merhum sanatçı Kemal Sunal’ın yıllar yıllar evvel rol aldığı ‘Hamam Sınıfı’ filminde yer alan sahneden dahi patates püresi ile margarinin karıştırılarak tereyağı yapıldığı biliyoruz.
Fakat ne hikmettense sektörde faaliyet gösteren kişiler böyle bir şeyden bihaber olduklarını söylüyor. Buna kim inanır…
Gazeteci olarak kamuoyunu bilgilendirmek ve uyarmak bizlerin görevidir. Bu nedenle ki sabahtan akşama kadar her sektörden, toplumun her kesiminden kişiler ile görüşür, bu görüşmelerden topluma verilmesi gereken mesajları, uyarıları çıkarmaya çalışırız.
Maalesef her geçen gün yeni yeni hileler ve sahtekârlıklar öğreniyoruz. Öğrendiğimiz sahtekârlıkların peşine düşmeye çalışıyoruz ama sektörün temsilcileri hemen ilgimizi farklı bir yöne çekmeye çalışıyor. Bugün çarşı pazarda satılan hangi ürüne tam itibar edebiliriz? Benim yüzde 100 emin olduğum hiçbir ürün yok.
Bugün çiçekçinin biri 21 adet gülü 25 – 30 liradan satarken, bir başka çiçekçi 25 – 30 liraya satılan gülün ıskartaya ayrılan çiçekler olduğunu, boynunu bükmeden kuruyabilen güllerin tanesinin 10 lira olduğunu söylüyor. Gül de bile böylesine büyük iddialar ile kafa karıştıran insanlar var…
Siz çarşıdan pazardan tereyağı aldığınızı sanıyorsunuz ama ne aldığınızı sadece satıcı biliyor. Bugün pazardan ya da manavdan aldığınız portakalın bile enjektörler ile dalındayken suyunun çekildiğini söyleyenler var…
Adana kebabında bile neler neler yapılıyor? Ama bunları çıkıp da kimse söylemiyor. Hatta sektörlerinde her hangi bir hilenin yapıldığına yönelik haberler yapılmasını da kesinlikle istemiyorlar. “Bu aralar işler çok durgun. Böyle bir haber yaparsak işler daha da durur, kimse evine ekmek götüremez” denilerek insanları töhmet altında bırakıyorlar.
Elbette içlerinde şerefiyle, namusuyla, onuruyla insanlara hile yapmadan üretim yapan kişilerde vardır. Ama şunu da biliyoruz ki, bu tür insanların sayısı hile yapanlardan daha az… Bu nedenle ki, insanlar sektörlerinde yapılan hileler karşısında halkı uyarlamalı ve bilinçlendirmelidir. Bugün çeyrek altınlarda bile hile yapıldığı, hassas terazilerde bile anlaşılmayacak kadar üzerinden altın sıyrıldığı iddia edilmektedir.
Medya halkın sağlığı ile oynayan gıda teröristlerin, halkın cebindeki paraya göz koyan her sektördeki sahtekârların ipliğini pazara çıkarmak için her zaman hazırdır. Buna rağmen hiç kimse sektöründe yapılan hileleri ortaya koymak istemiyor. Hal böyle olunca gıda teröristlerine, fırsatçılara ve sahtekârlara gün doğuyor.
Peki, bu vebal kimin? Sadece sahtekârların yoksa hakikat karşısında sessiz kalanlarda mı?