Ülke olarak çok büyük acının içindeyiz. Hepimizin içini yakan kavuran deprem felaketinde 12 günü geride bıraktık. Bir yandan yaralar sarılmaya çalışılırken bir yandan da aradan geçen o kadar saate rağmen umutlu bekleyişler sürüyor.
Enkazın altından gelecek umudun sesi dinleniyor ve ekipler var güçleri o kadar yığının altından insanları canlı çıkarabilmek için çalışıyorlar. Tüm ülke tek yürek olduk. Sadece ülkemiz değil diğer ülkeler de gerek gönderdikleri arama kurtarma ekipleri ile gönderdikleri maddi destekler ile acımıza ortak oluyorlar yaralarımıza merhem olmaya çalışıyorlar.
Tüm dünyanın kalbi neredeyse son bir haftadır depremden etkilenen illerimiz için atarken bir de bu felaketten nemalanmaya çalışan kansızlar var. İnsanlar deprem nedeni ile can derdine düşmüşken sevdiklerini kaybettikleri için göz pınarları kururken, enkaz altından gelecek umutlu haberleri elleri yüreklerinde beklerken onların yıkılan evlerinde ne var ne yoksa çalmaya çalışan kansızlar var.
Gelen yardım tırlarını gasp eden, ölülerin bile üzerlerindeki altınlara göz koyan insan bile denmeyecek, şeref yoksunu insanlar var. Bunlar gerek halkımız gerekse de polisimiz ve jandarmamız tarafından yakalandıkları anda gereken muameleyi görüyorlar ancak öfkemiz dinmiyor.
Bir yandan tüm millet tek vücut olmuş yaraları sarmaya çalışırken diğer yandan da bu yağma ve talan insanın yüreğini acıtıyor. Bunları yapanların bir kısmı yurtdışı kaynaklı kişiler olduğu ifade edildi.
Depremden etkilenen 10 ilimizde olağanüstü hal ilan edildi. Bu yağmacı kansızlara gereken tepki daha kolay verilebilecek.
Bu noktada vatandaşlarımızın daha dikkatli olmaları gerekiyor. Evleri yıkılmamış ancak evlerine giremeyen vatandaşlarımız mutlaka can güvenliklerini öncelik alarak nöbet tutmaları gerekiyor. Bu kansızlara fırsat vermemek ve olası bir durumda müdahalede bulunabilmek için her zaman dikkatli olmak gerekiyor.
Güvenlik güçlerimiz bunların cezalarını misli ile veriyor fakat vatandaşlarımızın da dikkatli olmaları çok büyük önem taşıyor.