20°
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Özlü, ‘Üretim Reform Paketi’yle sanayide sıçrama yaşanacağını savunuyor. Ancak Bakan bu sıçrama esnasında zeytinliklerin talan ve yok edileceğini açıklamıyor.
Kamu yararı bahanesiyle zeytinlik alanda 15’ten az zeytin ağacı olan yerlerin yatırım alanı olarak kullanılmasına olanak sağlayacak olan bir düzenleme, torba yasa içerisinde saklanarak hayata geçirilmeye çalışılıyor. Belli ki, kamuyu bir şirket mantığıyla yönetme hevesinde olan iktidarın üyesi olarak Özlü’nün de kamu yararından anladığı kirli yatırım ve yüksek ranttır. Türkiye ekonomisinin içine düştüğü krizi yaşamın her alanına yayacak uygulamalarla halklarımızın bugününü ve geleceğini yok etme konusunda gözü dönmüş iktidar, toplumun tüm muhalefetine rağmen zeytinlikleri yok etme konusundaki ısrarını sürdürüyor.
Zeytin ağaçları ve zeytinlikler toplumun ortak zenginliğidir ve nesiller boyu insanlığın en kıymetli hazinelerinden biri olmuştur. Kuşaktan kuşağa aktarılan bir değer olan zeytinliklere kapitalizmin kör mantığıyla yaklaşanlar, tüm doğayı betonlaştırmak peşinde koşuyor.
Deniz manzaralı hastane turizmi, madencilik gibi kısa vadeli rant peşinde koşarak tarihi ve doğal mirasımızı yok etmek isteyenler, gelecek kuşakların haklarını da bugünden gasp ediyor. Yeşil Yol Projesi, 3. Köprü, Cerattepe gibi saymakla bitmeyecek doğa katliamlarına şimdi bir yenisi eklenmek isteniyor. 125 milyon zeytin ağacının bulunduğu zeytinliklere göz dikiliyor.
Sanayileşmenin emek sömürüsü ve doğa katliamına dayalı sığ mantığıyla şekillenen büyüme anlayışı yıkılalı onlarca yıl geçti. Bilim başlıklı bir bakanlığın da sanayileşmenin betonlaşma ile geliştirebileceğine inanması, sermayenin kar hırsıyla hareket etmesi akıl dışıdır.
Türkiye halklarının ortak zenginliklerini savunmak, bunların adaletli ve demokratik bir iktisadi anlayış ile yeniden üretilmesi için mücadele etmek büyük önem taşıyor. Bizim mücadelemiz ve ekonomi programımız bu rantçı, sömürücü düzene karşı tüm toplumun ortak umududur.
Bu aynı zamanda toprağın değerini yok sayanlara, tarımı değersizleştirenlere karşı dayanışmacı, ortaklaşmacı yeni bir ekonomi mücadelesidir.
Barışa karşı olanların, tarihte barışın evrensel simgesi olmuş zeytin ağaçlarına saldırmaları karşısında, barışı da haklarımızı da savunmaya devam edeceğiz. Tüm toplumu zeytinlik katliamına karşı duyarlı olmaya, bu mücadeleye destek vermeye davet ediyoruz.
