Adana’nın son günlerdeki önemli gündem maddeleri arasında Sırrı Efendi Gölü bulunuyor. Sırrı Efendi Gölü, Kuyumcular Mahallesi’nde bulunuyor. Öyle çok bilinen bir yer değil aslında. Otoban yoluna yakın, hatta otobandan çıkıp Karaisalı’ya giderken yol üzerinde kalıyor.
Peki Sırrı Efendi Gölü’ne olmuştu? İşte bu sorunun cevabında aslında birden fazla şehir efsanesi bulunuyor. Gölün kurutulması ile ilgili birçok kişinin ismi geçiyor. Fakat gölün bulunduğu yer o kadar değerli o kadar kıymet bir yer değil aslında…
İddiaya göre Sırrı Efendi Gölü 2017 yılından sonra gizli bir el tarafından kurutulmak istenmiş. İlerleyen günlerde ise Seyhan Belediyesi çevrede bulunan fabrikaların kimyasal atıklarının, küllerini buraya dökmeye başlamış. Yaşanan bu skandal ile haberler geçtiğimiz günlerde tüm Türkiye’ye gündem olmuştu.
Ne yalan söyleyeyim hayatımda ilk kez böyle bir şey duydum. Bu nasıl bir düşence anlamadım ama yerleşim alanlarına da yakın olan bu yere kül nasıl dökülebilir? Gerçekten bunu hala anlamış değilim. Çöp ve molozun döküldüğünü çok gördüm, çok duydum ve çok okudum ama bir gölün kurutulması için ilk kez kül döküldüğüne şahit oldum.
Bu konuda Devlet Su İşleri 6. Bölge Müdürlüğü’nün aslında yapmış olduğu bir inceleme var. Devlet Su İşleri 6. Bölge Müdürlüğü medyada yer alan haberler üzerine harekete geçiyor ve Sırrı Efendi Gölü için araştırma yapıyor. Yapılan araştırmada uydu fotoğrafları ile Sırrı Efendi Gölü’nün olduğu tespit ediliyor. Ardından gölün kenarında drenaj kanalının da yer aldığı belirleniyor.
Hazırlanan raporların ardından burayla ilgili görüşlerini Seyhan Belediyesi’ne iletiyor. Buraya kadar aslında yaşanan şeyler normal olmasa da bürokratik işlemler açısından her şey normal.
Fakat benim anlayamadığım şey şu; Devlet Su İşleri 6. Bölge Müdürlüğü, Sırrı Efendi Gölü’ne neden sahip çıkmıyor. Burada doğal bir göl var. Bu göl hem tarımsal alanların sulanabilmesi için çok önemli, hem de aslında o bölgede meydana gelebilecek olası bir orman yangını açısından stratejik bir konumda yer alıyor.
Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü son yıllarda özellikle ormanların içine olası yangınlar için havuzlar yapıyor. Bu havuzlardan helikopter ile alınacak su en kısa zamdan yangın alanlarına ulaştırılmak için yapıldı. Havuz projeleri için ciddi sermayeler harcandı, harcanmaya da devam ediyor.
Bu açıdan değerlendirdiğimizde Sırrı Efendi Göl’ü olası bir yangın için orada da önemli bir nokta da yer alıyordu. Fakat şuanda böyle bir gölden söz etmek mümkün değil. Bugün ortada Seyhan Belediyesi tarafından bilinçli yada bilinçsiz bir şekilde kurutulan bir göl var.
Bölge insanı eylem yaparak gölün tekrar açılmasını isterken, DSİ’nin tüm bu olup bitenlere seyirci kalması gerçekten anlaşılır değil. Peki ama neden?
Dünyanın gelecekteki en büyük savaşının su ve su yatakları olduğunu bilmemize rağmen su yataklarının bu şekilde kurutulması elbette doğru değil. Fakat burada bir tezatlık yok mu?
Vatandaş göle sahip çıkmak isterken resmi kurumlar ne yapıyor?
Burada bence yapılması gereken en önemli hamle, Seyhan Belediye Başkanı Sayın Akif Kemal Akay’ın göl havzasını en acil şekilde iş makineleri ile yeniden açtırması, DSİ 6. Bölge Müdürlüğü’nün ise acılan havzaya su taşıması olurdu. Bu işin nihayetinde ise DSİ 6. Bölge Müdürü ile Başkan Akay’ın birlikte gölde balık tutması çok hoş olmaz mıydı?
Peki bunun olmaması gerektiren şey nedir? Bu tablonun önünde ne olabilir ki?