Dünyayı ayağa kaldırın Covid virüsü hala hayatımızı olumsuz etkilemeye devam ediyor. İnsanların gündeminde Covid var.
Yakın bir tarihte buruk bir Kurban Bayramı geçirdik. Razaman Bayramı’nda insanlar birbirleriyle bayramlaşmaya bile gidemedi. Kurban Bayramı’nda ise insanlar birbirleriyle tokalaşmadan, kucaklaşmadan, öpüşmeden uzaktan uzağa bayramlaşmak zorunda kaldı.
Hal böyleyken bir taraftan da Covid’i basite almaya ve hatta yok saymaya çalışıyoruz veya yok saymak için kendimize mazeretler üretmeye gayret ediyoruz.
Covid salgını ile mücadele kapsamında bazı mevcut uygulamaların sıkı bir şekilde uygulanması için seferberlik ilan edildi. Bazı uygulamalar ise vatandaşın kafasını karıştırmakla birlikte rehavete sürükleyebiliyor.
Örneğin Kurban Bayramı öncesinde insanların hayvan pazarlarında tokalaşarak pazarlık yapmaları yasaklanmıştı. Geçmiş bayramlarda alıcı ve satıcı birbirlerine ellerini verir dakikalarca ellerini sıkıp sallayarak pazarlık yapardı. Zaman zaman bu pazarlıklarda insanların elleri – kolları yerinden çıkardı. İşte Covid tedbirleri kapsamında bu pazarlıklar yasaklandı. Alıcı ve satıcıların birbirine doğrudan teması yerine sopa ve çubukları sallayarak pazarlık yapmaları istendi.
Elbette alınan bu kararda doğruluk payı vardır. Fakat pazarlık her ne şekilde yapılırsa yapılsın sonuçta insanlar paraya doğrudan temas ederek birbirlerine veriyorlar. İşte tam bu noktada el temasında bulunmadan pazarlık yapan insan, doğrudan temas ederek uzattığı hatta uzatırken de karşısındaki insanın eline temas ettiğini fark edip kafasında bin bir türlü soru işareti oluşuyor.
Yani demem o ki; alınan kararlar tamam da, alınan bu sıkı kararlar sonrasında atlamak zorunda kaldığımız temaslar insanların rehavete kapılmasına kaynak olabiliyor. Bazı uygulamaların ardından hiçbir tedbir alınmadan yapılanlar, insanların Covid ile ilgili yapılan mücadeleyi bir anda basite almasına neden oluyor.
Elbette bu örnekleri artırmak mümkün… Mesela hastaneleri Covid testi yaptırmaya gidiyoruz. Karşınızdaki sağlıkçı eldiven değiştiriyor, yeni kit seti açıyor. Paravanın karşısında gerçekten muhteşem bir hazırlık var. Ama sizin olduğunuz yerde hiçbir önlem yok. Yani test yaptırmak isteyen kişinin olduğu yerde her hangi bir dezenfekte çalışması yapılmıyor. Siz test yaptırmaya gidiyorsunuz, her hangi bir hastalığınız yok. Ama ya sizden önce test veren kişinin durumu ‘Pozitif’ ise… Test yaptırmak için gittiğiniz yerde Covid virüsü kapmanız çok yüksek ihtimal.
Altını yeniden çizmek istiyorum, bir yerde çok sıkı uygulama var. Ama onun karşılığında hiçbir önlem yok. Bu işte bir gariplik var. Eğer test için gerekli numuneleri alan kişi eldiven değiştiriyor ve kendini dezenfekte ediyorsa, test veren kişinin de bulunduğu yerinde her testten sonra dezenfekte edilmesi gerekiyor.
Covid ile ilgili Mart – Nisan – Mayıs insanların büyük kaygıları vardı. Ama yasakların biraz esnetilmesi ile birlikte o kaygılar bir anda unutuldu. Fakat Covid salgını bitmiş değil. Hatta gelecek aydan itibaren ikinci dalganın çok daha büyük olmasından endişe duyuluyor. Böyle bir durumda insanların rehavete kapılmak yerine kendi önlemlerini kendileri almaları gerekiyor.
Karşımızda çok tehlikeli bir virüs var. Bu virüsün nereden ve nasıl geleceği belli değil. Bu nedenle ki insanların mutlak suretle kalabalık ortamlardan uzak durmaları gerekiyor. Hemen hemen her adım başı Covid’e karşı 14 maddelik kuralları içeren afişler var. Bunları görmezlikten gelmeyelim. Sık sık kendimizi dezenfekte etmeyi unutmayalım, çevremizdeki insanlara da unutturmayalım.