Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonundan Adana Barosuna ziyaret:
Av. Küçük: “Siyasi iktidar yargıda kadrolaşıyor”
Adana Barosu Başkanı Avukat Veli Küçük, kendisini ziyarete gelen Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Siyasi İşler Danışmanı Sema Kılıçer ve Didem Bulutlar ile sohbetinde ülke gündemine ve yargı sistemine ilişkin görüş alışverişinde bulundu.
ADANA (GÜNEY HABER)-Adana Barosu Başkanı Avukat Veli Küçük, kendisini ziyarete gelen Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Siyasi İşler Danışmanı Sema Kılıçer ve Didem Bulutlar ile sohbetinde ülke gündemine ve yargı sistemine ilişkin görüş alışverişinde bulundu.
Baro Başkanı Av. Küçük, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Görüşmede, Adana Barosu İnsan Hakları Komisyonu Başkanı ve TBB Delegesi Av. Mustafa Çinkılıç ve Mülteci Hakları Komisyonu Başkanı Selen Berna Ünlüatlı da hazır bulundu.
AB Delegasyonu yetkilileri tarafından ziyaret edilen Av. Küçük, ülkede yaşanan siyasi, hukuki ve toplumsal olaylarla ilgili yöneltilen sorulara yanıt verdi.
Av. Küçük, şunları söyledi:
“Siyasal iktidar geçmiş dönemde yaptığı hatalardan ders almamış görünüyor. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra yargının yanlı ve taraflı, kendi anlayış ve bakış açısına uygun isimlerden oluşmasına özel bir çaba sarf ediyor.
15 Temmuz süreci fırsat bilinerek avukatlıktan hakimliğe geçişlerde gerek hakimlik stajına kabulde gerek hakimlik stajı sonrası mesleğe kabulde keyfi tavırlar ile iktidarın bakış açısından farklı düşüncelere sahip kişiler liyakat esası gözetilmeksizin mesleğe kabulleri yapılmayarak tasfiye ediliyor. Son çıkartılan Kanun Hükmünde Kararnameler ile Hakimlik Savcılık sınavında 70 puan olan sınav başarı sınırının 54 puan seviyelerine kadar düşürülmesi siyasi iktidarın yargıda kadrolaşma niyetini gösteriyor. Son günlerde siyasi iktidarın Anayasa değişikliğinde birlikte hareket ettiği Milliyetçi Hareket Partisi’ne de son alınacak hakim savcı sınavlarında kontenjan verdiği iddiaları yargıya kadrolaşma mantığı ile bakıldığının en çarpıcı örneğidir. 5. Dönem Avukatlıktan hakimliğe geçişte yazılı ve sözlü sınavı kazanarak hakimlik stajına başlayıp, stajı da bitirip Adalet Akademisindeki yazılı sınavı da başarıyla tamamlayan ve hakimliğe kabul, atama beklerken mesleğe kabulleri yapılmayan Baromuz mensubu 2 meslektaşımıza yapılan bu çifte standart ve ayrımcılık iktidarın yargıya bakışındaki çarpıklığı göstermektedir. Gerçekten bağımsız ve tarafsız yargı isteniyorsa liyakat, bilgi, tecrübe kriterlerinden asla vazgeçmemesi zorunluluktur”
16 Nisan’da yapılacak Anayasa değişikliği referandumunda “Evet” çıkması durumunda adı Cumhurbaşkanı olan kişinin OHAL ilan etme ve KHK çıkartma yetkisi olacağını belirten Av. Küçük, yargının denge, denetleme ve kontrol mekanizmaları sağlamadığı bir yönetim anlayışında hukuk devletinden söz edilemeyeceğinin altını çizdi.
Adana Baro Başkanı Av. Veli Küçük, 13 Mart 2016’da Ankara Güven Park’ta yaşanan bombalı saldırıyı kınamak, protesto etmek için bir araya gelerek basın açıklaması ve yürüyüş yapmak istedikleri için sanık konumuna getirilerek hakim karşısına çıkan 63 kişi arasında bulunan Eğitim Sen üyesi Mehmet Akarsubaşı hakkında 3 Mart günü görülen duruşmanın ardından çok sayıda vatandaşın katıldığı basın açıklamasındaki konuşmaları nedeniyle Cumhurbaşkanı’na hakaret iddiası ile soruşturma başlatılmasını da emniyet, savcılık ve yargı üzerinden topluma, yurttaşa korku, endişe ve baskı yapıldığının örneği olduğunu belirtti.
Düşünce, ifade, gösteri, barışçıl yürüyüş özgürlüklerinin; demokratik toplumun gereği ve temel insan haklarından olması gerektiğini ifade eden Av. Küçük, “ Anayasa’nın 25. ve 26. maddeleri ile AİHS’in 9. ve 10. maddelerine dikkat çekerek devletin ya da toplumun bir bölümünü eleştiren, onlara çarpıcı gelen ve rahatsız eden ifadelerin de ifade özgürlüğü kapsamında sayılması gerekir. 3 Mart’ta ilk duruşması görülen yargılamanın düşünce ve ifade özgürlüğü, toplanma ve örgütlenme özgürlüğü başta olmak üzere pek çok hakkın ihlali niteliğindedir. Bu durum ülkemizin ve bağımsız, tarafsız olamayan yargının içler acısı halidir” dedi.
Türkiye’de basın ve medya özgürlüğünün her geçen gün ortadan kaldırıldığını, görüş ve düşüncelerini ifade eden köşe yazarlarına yönelik işten çıkartılmalarının devam ettiğini, Türkiye’de 154 gazetecinin tutuklu olduğunu, Basın Özgürlüğü sıralamasında ise ülkemizin 178 ülke arasında 138. sırada olduğunu belirten Baro Başkanı Av. Veli Küçük, “Bu tablo ülkemizde basın özgürlüğünün olmadığının en vahim ve çarpıcı göstergesidir” diye konuştu.
31 Mart 2015’de İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz’ın katledilmesinden sonra Türkiye’de avukatların, sanki adliyelerdeki güvenlik zafiyetinin sebebi gibi algı oluşturulması üzerine Adana’da Adliyelere giriş çıkışlardaki yaşanan sorunlara değindi.
Av. Küçük, o güne ait şu bilgileri paylaştı:
“17 Nisan 2015 tarihinde baromuz mensubu meslektaşlarımızın Adliye girişinde x-ray cihazından geçmeden içeriye girmek istedikleri esnada polislerin aldıkları sözlü talimat gereği bu şekilde almayacaklarını söylemeleri sonrasında arbede yaşanmaya başladı.
Adana Barosu Yönetim Kurulu üyesi olduğum o dönemde sorunu çözme ve ortamı yatıştırmak için Adalet Komisyonu Başkanı ve Cumhuriyet Başsavcısı ile görüşmeler yaparken adliye girişindeki x-ray cihazının zarar görüldüğü belirtilerek şahsım ve 10 meslektaşım hakkında hiç olmayacak bir şekilde “emirlere riayetsizlik ve kamu malına zarar vermek” iddiasıyla ceza ve tazminat davaları açıldı”
Av. Küçük, savunma mesleği yargının kurucu unsuru olmasına rağmen Cumhurbaşkanı, İçişleri Bakanı ve siyasi iktidarın en üst düzey yetkilileri tarafından toplum gözünde itibarsızlaştırılmaya çalışıldığını söyledi.
Av. Küçük, “Ne yazık ki, ülkemizde savunma; yok sayılmakta, şekli unsur olarak görülmekte, olsa da olur, olmasa da olur zihniyeti hakim kılınmaya çalışılmaktadır. Bu sakat anlayış asla kabul edilemez” dedi.
AB Delegasyon Temsilcileri emek ve demokrasi güçleri temsilcileri 63 kişinin sanık olduğu dosyanın 2 Haziran 2017 tarihinde yapılacak duruşmasına ve 10 avukatın adliye girişinde yaşanan engellemeye dair davada sanık olarak yargılanacağı duruşmaya izleyici olarak katılacaklarını ve takip edeceklerini ifade ettiler.