![Eğitim-Bir-Sen sözleşmeli öğretmenler için kadro istedi](https://www.adanaguneyhaber.com/wp-content/themes/theHaberV7/images/resimyok-buyuk.jpeg)
Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Adana İl Başkanı Mehmet
Sezer, sözleşmeli öğretmenler için eşit özlük hakları ile kadro talebinde
bulunduklarını söyleyerek parçalanmış aileleri kavuşturacak bir düzenlemenin
yapılması çağrısında bulundu.
(HABER MERKEZİ) – Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen
Adana İl Başkanı Mehmet Sezer, sözleşmeli öğretmenler için eşit özlük hakları
ile kadro talebinde bulunduklarını söyleyerek parçalanmış aileleri kavuşturacak
bir düzenlemenin yapılması çağrısında bulundu.
Sezer, yaptığı açıklamada sözleşmeli
öğretmenlerin ne aile kurabildikleri ne de aile olabildikleri ifade ederek
sözleşmeli öğretmenlerin kadroya alınması ve bundan sonra sözleşmeli öğretmen
şeklinde bir istihdamın yapılmaması gerektiğini söyledi.
Kamu hizmetlerinde kalite, süreklilik,
kapsayıcılık ve güvenlik kadar, kamu görevlilerinin istihdam şekli, çalışma
şartları, mali, sosyal ve özlük haklarının da önemli olduğunu vurgulayan Başkan
Sezer, “Kamu görevlilerinin ‘genellik, adillik, eşitlik’ ilkelerine uygun
hükümlerle muhatap olması, ‘saygın iş’ anlayışının bir gereğidir. Anayasanın,
‘Asli ve sürekli nitelikteki kamu hizmetlerinin kamu görevlileri eliyle
yürütülmesi’ gerektiğine ilişkin hükmü ortadayken ve aynı unvanda kadrolu
statüde istihdam olmasına rağmen, eğitim-öğretim hizmetinde sözleşmeli öğretmen
çalıştırılmasını kabul etmemiz mümkün değildir” dedi.
Türkiye, 2005-2011 tarihleri arasında
sözleşmeli öğretmen istihdamı deneyimini yaşadığını hatırlatan Sezer uygulamanın
kurum içi çalışma barışını bozduğunu, öğretmen verimliliğini düşürdüğünü, MEB
ve eğitim politikalarına güveni azalttığını, sözleşmeli ve kadrolular
arasındaki farklardan dolayı mahkemelere dava yükü yüklendiğini söyleyerek
sözleşmeli öğretmenliği iptal eden kararnamede yazan ifadelere rağmen bugün
yeniden sözleşmeli öğretmenlikte diretildiğini vurguladı.
Mehmet Sezer açıklamalarını şöyle
sürdürdü:
“Yıllardır aynı şeyi söylüyoruz. Aynı
vazifeyi yapan kamu görevlileri arasında hak ve ücretlerde eşitsizlik kabul
edilemez. Aynı sınıfta aynı dersi anlatan, aynı okulda aynı isim ve vasıfla
görev yapan öğretmenler arasında ayrımcılık olmaz, olmamalıdır. Aksi hâlde
çalışma barışı yara alır, iş verimi azalır. Anayasanın eşitlik ilkesi çiğnenir.
Aynı işi yapan kadrolularla sözleşmeliler arasında fiili bir hiyerarşi
üretilir.
Sözleşmeli öğretmenlerimiz iş güvencesi,
sosyal güvence statüsü, vergi dilimi, net ek ders ücreti, kademe-derece
ilerlemesi, görevde yükselme, unvan değişikliği, yurt dışı eğitim ve görevlendirme,
mazerete ve isteğe bağlı yer değişikliği, harcırah, dil tazminatı, norm kadro
fazlalığına dayalı süreçler, net hazırlık ödeneği gibi, aynı okulda, aynı
sınıfta, aynı işi yaptığı kadrolu öğretmenlere sağlanan haklardan
faydalanamamaktadır. Sözleşmeli öğretmenlik uygulaması anayasal hakları
sınırlamakta, aile bütünlüğünü bozmakta, eşleri birbirinden, çocukları da anne
babalarından ayrı bırakmakta, öğretmenleri işi ile eşi arasında tercihe
zorlamaktadır. Haklı taleplere, geçerli mazeretlere duyarsız yanlış istihdam
politikası öğretmenlerimizin moral ve motivasyonunu olumsuz etkilemekte,
eğitimde verimliliği düşürmektedir. Kadrolu öğretmen mevzuatın verdiği
güvenceyle aile bütünlüğünü sağlarken, sözleşmeli öğretmen ailesine kavuşacağı
gün için şafak saymaktadır. Personel sisteminde bir devrim yapılmalı; iş
güvencesi için, eşit işe eşit ücret için, çalışma barışı için, emekte
performans, hizmette yüksek kalite için, bütün kamu sistemi kadrolu istihdamda
birleştirilmeli, adaletsizlikler bitirilmeli, sözleşmeli öğretmenlik bütünüyle
terk edilmeli, mevcut sözleşmeli öğretmenler ivedilikle kadroya
geçirilmelidir.”
Eğitim-Bir-Sen olarak, Türkiye’nin gerek mali
gerekse fikri gücünün en kısa süre içerisinde sözleşmeli öğretmenleri kadroya
taşımaya, sözleşmeliliği tarihte kötü bir anı olarak bırakmaya yeteceğine
inandıklarını kaydeden Sezer, “Yetkililerden, sözleşmeli öğretmenlerimizin
aile hasretine son verecek, onları ailelerine kavuşturacak adımı atmalarını,
ara tatilde tayin hakkı vererek mahzun yüzleri güldürmelerini istiyor ve
bekliyoruz” dedi.